Türkiye’de otoriterleşmenin gittikçe arttığına vurgu yapan eş başkanlar, Türkiye’nin erken seçime gideceğini, baskı politikalarına karşı geniş kesimleri kapsayan bir demokratik ittifak kurulması gerektiğini belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) EŞ Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, HDP Parti Sözcüsü Günay Kubilay ve HDP İstanbul il eş başkanlarının katıldığı toplantının açılışını HDP’nin Basından Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Azad Barış yaptı. Barış, HDP'e yönelik basın ambargosuna dikkat çekerek, bunu kırmaya çalıştıklarına vurgu yaptı.
"DEMOKRATİK İTTİFAKI GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ ÖLÇÜDE BAŞARILI OLURUZ"
Toplantıda ilk sözü Pervin Buldan aldı. 23 Şubat 2020’de Ankara’da partilerinin genel kongresini yapacaklarını hatırlatan Buldan, “Kongremizi 2 yıl önce olduğu gibi yoğun baskı ve tutuklama sürecinde gerçekleştireceğiz. Bir önceki kongremizi 2 eş başkanımızın, Selahatttin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklu olduğu bir süreçte gerçekleştirmiştik. O günden bugüne değişen bir şey olmadığını, baskı ve gözaltı süreci açısından, söylemeliyim. Son 2 yılda 5 bine yakın üyemiz gözaltına alındı, bine yakını tutuklandı. Bunca baskıya karşı ayakta kalmaya çalışıyoruz, bunu halkımızdan aldığımız güç ve demokrasiye olan inancımızla yapıyoruz. Kongremizde irade gasbına HDP’yi tasfiye çalışmalarına, savaş politikalarına yanıt vereceğiz. Bu kongre demokratik iktidar sürecine yürüyüş kongresidir. Bu süreçte demokratik ittifakları gerçekleştirdiğimiz ölçüde demokratik iktidara yürüyeceğimizi belirtmek isterim” diye konuştu.
"38 BELEDİYEMİZ GASBEDİLDİ, 25 BELEDİYE BAŞKANIMIZ TUTUKLANDI"
31 Mart seçimlerinde 3’ü büyükşehir olmak üzere 65 belediye kazandıklarını söyleyen Pervin Buldan, “31 Mart yerel seçimlerinden sonra 25 belediye başkanımız tutuklandı. 32 belediyemize kayyum atandı, mazbatası verilmeyen 6 belediye ile birlikte iktidarın gasbettiği belediye sayısı 38’dir. Kazandığımız belediyelerin yarısından fazlası gasbedilmiştir” dedi. Cezaevinde haksız tutukluluklara da dikkat çeken Buldan şunları söyledi: “Yazanlar, barış isteyenler, siyasetçiler, gazeteciler cezaevinde. Bu haksız tutukluluğun sona ermesi gerekiyor. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerekiyor, tecrit gündeminin Türkiye’nin gündeminden kalkması gerekiyor. Türkiye’de gerçekleri yazan herkes cezalandırılıyor. Gerçeklerin özgürce yazılabilmesi, basının özgür olabilmesi için mücadele verdiğimizi söylemeliyiz.”
TEMELLİ: EN TEMEL SORUN DEMOKRASİ
Ardından söz alan Sezai Temelli, Türkiye’nin son 5 yıldır giderek otoriterleşen bir iktidar ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Otoriterleşmenin Türkiye ile sınırlı olmadığının altını çizen Temelli, “Bu otoriterleşmenin en büyük maliyetine Türkiye, Ortadoğu katlanıyor. Küresel siyasetin merkezi Ortadoğu olmuş durumda, bugünkü siyasi iktidar sorunların çok daha derinleşmesine çok daha içinden çıkılmaz hale gelmesine neden oluyor” dedi. Türkiye’nin en temel meselesinin demokrasi meselesi olduğunu vurgulayan Temelli şunları söyledi: “Türkiye’nin demokrasi meselesini acilen çözmesi gerekiyor. Başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’nin bütün meselelerinin çözümü, otoriterleşmeye karşı gerçek anlamda çoğulcu, laik, demokratik bir cumhuriyeti esas alan bir mücadele örgütlemeliyiz. Toplum buna göre örgütlenmeli, bu kapsamda ittifaklar örülmeli, bütün mağdurlar, mazlumlar yan yana gelmenin yolunu bulabilmeli. Emekçiler bugün Türkiye’de çok ciddi bir emek sömürüsü ile karşı karşıya. Ekoloji mücadelesi; bugün Türkiye çok ciddi bir doğa yıkımıyla karşı karşıya, kadınlar bugün Türkiye’de çok ciddi bir kadına şiddet sorunu vardır. Yani Türkiye’de çok büyük bir kesimin yan yana gelme koşulları oluşmuştur. Bunları bir araya getirecek bir siyasete ihtiyaç vardır.”
"TÜRKİYE ERKEN SEÇİME GİDECEK, HAZIRLANMALIYIZ"
Türkiye’nin kısa zamanda bir erken seçime gideceğini söyleyen Temelli, “Bir demokrasi ittifakında buluşabiliriz, evet farklılıklarımız var, siyaseten de var, toplumsal olarak da var. Bugün bu farklılıklardan güç alma zamanıdır, bunları siyasi bir güce çevirme zamanıdır. Ülkenin bir demokratik anayasaya ihtiyacı var, bir mutabakat zemini oluşturmalı, bunun üzerinden demokratik anayasayı var etmeliyiz. Bir geçiş programına ihtiyacımız var, herkesin önünde aynı sorun varsa bu soruna karşı bir araya gelmeliyiz” diye konuştu.
ÖZTÜRK: TECRİT SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Toplantıda HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ve DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk de söz aldı. Tecrit sorununun çözülmesi gerektiğini belirten Öztürk, “İnsan haklarına yönelik çok ciddi bir saldırı ile karşı karşıyayız. Başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunların çözümüne karşı mücadele etmeyiz. AKP-MHP-Erdoğan kendilerini eleştiren herkesi terörist olarak görüyor. Buna karşı mücadele etmeliyiz” dedi.
BULDAN: İYİ PARTİ İLE BİR GÖRÜŞMEMİZ OLMADI
Yapılan açıklamaların ardından toplantı soru cevap bölümü ile devam etti.
İttifak görüşmeleri kapsamında İYİ Parti ile bir temaslarının olup olmadığı sorusuna yanıt veren Pervin Buldan, “Demokratik ittifak derken parti isimlerini zikretmiyoruz. Bu demokratik ittifak içerisinde Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen herkesi bu demokratik ittifak içerisine davet ediyoruz” dedi. İYİ Parti ile herhangi bir diyaloglarının olmadığını belirten Buldan, “Zaman zaman vekiller düzeyinde temas oluyor, bu doğal ancak siyaseten bir diyalog yok. Biz bunu 31 Mart seçimlerinde de böyle yaptık, İstanbul’daki adaya CHP adayı olarak bakmadık. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin demokratikleşmesi için böyle bakmaya devam edeceğiz. Kürt seçmen bir hayali seçmen değildir, partimiz neye işaret ederse seçmenimiz ona yönelen çok bilinçli bir adaydır. Demokrasi güçlerinin desteklediği adayı işaret ettik. Bundan sonraki seçimlerde demokratik ittifakların devam edeceğini söyleyebiliriz. Bundan sonraki seçimlerde de aynı yol ve yöntemi izleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Buldan, partide tekrar eş başkanlığa aday olup olmayacağına ilişkin soruya ise, “Şu anda tartışmadığımız tek konu eş başkanlar değişecek mi, değişmeyecek mi. Karar mekanizmalarımız konuyu tartışıyoruz. İhtiyaç olursa devam de edebiliriz, ihtiyaç olmaz ise devam etmeyiz” dedi.
CHP’YE ELEŞTİRİ
CHP’nin kayyum ve tezkere tutumunu eleştiren Buldan, “Kayyum meselesi sadece Kürtlerin meselesi değildir, Urla’da bunu net olarak gördük. Tezkere meselesine gelince, Suriye tezkeresinde evet, Libya’da hayır demesi bir çelişki. Biz HDP olarak her sorunun barış yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz ama CHP ne yazık ki bu konuda bir çelişki yaşıyor” dedi.