Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Altılı Masa’nın olası cumhurbaşkanı adayı hakkında değerlendirme yaparken, ismi gündeme gelen adaylarından karşı çıktıkları tek kişinin Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş olduğunu söyledi. Beştaş, "Onun adaylığına asla HDP seçmeni sıcak bakmaz. Bizim için denklemde yok" dedi.
Beştaş, Radyo Sputnik’te "Yolcu Yolunda Gerek" programında Enver Aysever’in sorularını yanıtladı. İsimlerden ziyade ilkeleri önemsediklerini belirten Beştaş, isim olarak karşı çıktıkları tek kişinin Mansur Yavaş olduğunu belirtti.
"HERKESİN EZBERLERİNİ BOZMASI LAZIM"
Beştaş, şu açıklamalarda bulundu:
"İsimlerden ziyade ilkeleri önemsiyoruz. Kürt meselesine yaklaşım turnusol kağıtlarından biridir. Irkçılığa karşı olmak örneğin. Bunda herkesin ezberlerini bozması lazım. Geçmişle yüzleşme lazım. Kürtlerin de herkes gibi bu ülkenin sahibi ve yurttaşı olduğunu kabul etmemiz lazım. Adil yargılamalar yine çok önemli bir başlık. Kadın eşitliği ve özgürlüğü hayati derecede önem verdiğimiz bir ilke. Doğaya yönelik kırım politikasının son bulması gibi ilkelerimiz var.
Bugüne kadar karşı çıktığımız tek isim oldu o da Mansur Yavaş. Onun adaylığına asla HDP seçmeni sıcak bakmaz. Bizim için denklemde yok. Son dönemde Altılı Masa'nın ortak adayı olarak en çok CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da anketlerde önde görülen isimlerden."
AYM'NİN HDP KARARI
Beştaş, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla HDP’ye Hazine yardımınının geçici süreliğine bloke edilmesi ile ilgili de şu yorumu yaptı:
"Bu karar olur mu olmaz mı diye çok tartışıldı. Çok büyük bir hukuksuzluk ve gasp var. Seçim çalışmaları, mahkeme kararlarıyla yürütülüyor. Siyasi partiler, başta bizim partimiz olmak üzere, tasfiye edilmek isteniyor. Yargı maalesef bu süreçte seçim çalışmalarında birinci derecede rol almış durumda. Bunun daha önceki kararlarla da bir uyumu yok. Anayasa Mahkemesi kendince teknik bir bloke kararı vermiş ama bunun hukukta, Anayasada hiçbir karşılığı yok. Tamamen siyasetin kararı veya baskısı olarak nitelendirebiliriz."