ABD’deki yabancı devlet yargı bağışıklığı yasasına göre yabancı devlet organlarının ABD’de yargılanamayacağını, Halkbank’ın da bu yasaya tabi olduğunu savunan Arslan, “Bu savunmamız kabul edilirse dava düşer. Bununla birlikte diğer yandan da savcılıkla temas hâlindeyiz. Acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi, diye. Onu da başka bir ekip üzerinden yönetmeye çalışıyoruz” dedi.
Arslan, Halkbank’ı ilgilendiren ilk davanın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın tahliye edilmesiyle sonuçlandığını, Halkbank’a yönelik kurumsal davanın ise devam ettiğini anlattı.
Bu davada da henüz esastan duruşmalara geçilmediğini belirten Arslan şu ifadeleri kullandı: “Orada birtakım yasal imkanları kullanmak istiyoruz. ABD’nin en önemli, en iyi hukuk firmalarından birisiyle çalışıyoruz. Firmada, aralarında New York Barosu’na kayıtlı Türk arkadaşlarımız da var. Banka içinde yaklaşık 30 kişilik bir heyet kurduk, bu heyetin tamamen amacı bu davayı yürütmektir. Savcılıktan hâlâ bize verilmeyen deliller var, onları da istedik.”