BIST 100 9.368 DOLAR 34,54 EURO 36,21 ALTIN 2.961,20
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Hak ihlali var, tahliye yok: Can Atalay dosyası yeniden Yargıtay’da

Hak ihlali var, tahliye yok: Can Atalay dosyası yeniden Yargıtay’da

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay dosyasını AYM'nin Anayasa'ya aykırı uyarısına rağmen bir kez daha Yargıtay'a gönderdi.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez verdiği "hak ihlali"ne ilişkin gerekçeli kararın yayınlanmasının ardından gözler İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çevrildi. Mahkeme, AYM'nin gerekçeli kararında Anayasa'ya aykırı uyarısında bulunmasına rağmen topu bir kez daha Yargıtay'a atarak, AYM üyelerinin bu kararla" suç işlediğini" savunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne dosyayı yeniden gönderdi.

Mahkeme, AYM’nin yerel mahkemenin ihlali gidermekle görevli olduğunu açıkça belirtmesine rağmen, “Yetki Yargıtay’da” dedi. AYM kararında ihlali gidermekle yetkili makamı belirlemek yetkisinin Anayasa Mahkemesi’nde olduğunun, dosyanın Yargıtay’a gönderilemeyeceğinin belirtilmesine karşılık, “İhlale konu başvuru Yargıtay kararına karşı yapılmıştır. Atalay, mahkememizde milletvekili seçilmeden önce yargılanmış, temyiz aşamasında vekil seçilmiştir. Bu nedenle yetki Yargıtay’dadır” denildi.

NE OLMUŞTU?

Avukat Can Atalay, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili dava kapsamında, 2019'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Dava kapsamında Atalay, 25 Nisan 2022’de “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar ardından tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri) gönderildi.

Atalay, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. Avukatları, Atalay’ın mazbatasını Hatay Adliyesi’nden aldıktan sonra tahliyesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Avukatlar, Anayasa'nın yasama dokunulmazlığıyla ilgili 83. maddesine dayanarak Atalay'ın yargılanmasının durması ve tahliye edilmesi gerektiğini savundu.

AYM, Can Atalay ile ilgili olarak 25 Ekim'de 5'e karşı 9 oyla hak ihlâli kararı vermiş ve dosyayı, milletvekilinin tahliye edilmesi ve yargılamanın durması için yerel mahkemeye gönderdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise Atalay için hüküm verildiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım'da hem karara uymadı hem de Türkiye'de ilk kez görülen bir karara imza atarak ihlâl yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında ise suç duyurusunda bulundu.
“Yargı krizi” olarak adlandırılan olaya tepkiler sürerken, Can Atalay’ın avukatları bu kez AYM kararına uyulmaması nedeniyle bir kez daha Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

AYM Genel Kurulu 21 Aralık’ta Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlâli kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu inceledi. AYM, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine bu kez 3'e karşı 11 oyla karar verdi. İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal karşı oy kullandı.

AYM, Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan "bireysel başvuru hakkı”nın ihlâl edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi.