TBB Başkanı ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında konuştu. TBB’nin çağdaş ve eşitlikçi ilkelerle artık yoluna devam edeceğini kaydeden İmamoğlu, “Olması gereken denetlenen ve hesap veren kamu yönetimidir. Birlik olarak bizler tüm bu çağdaş ve medeni kurallara uyacağımızı ifade ediyoruz” dedi.
İmmaoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"TBB’de bir değişimin, dönüşümün, bugünkü meclis gündemi de tam bu değişim ve dönüşüme uygun şekilde çağdaş bir yönetim anlayışı ile, eşitlikçi ilkelerle oluşturuldu. TBB’nin o şekilde yolunu yürüyeceğini herkesle paylaşmak isterim. Başta yerel yönetim formu olmak üzere afet, bütçe, plan, gıda güvenliği gibi pek çok alanda başta üyelerimiz, sonra akademisyenler, belediyede uzmanlar ve STK’lardan oluşan komisyonlarla birlikte birliğimizin alacağı kararlar konusunda önemli bir gayret içerisinde olduğunu ifade etmek isterim.
Türkiye’nin yerel demokrasisini güçlendirmek adına ilerici adımlar atmanın başlangıcını hep birlikte yapıyoruz. Merkezi idare, dünyanın hiçbir yerinde bütün gücü, bütün yetkileri kendi üstünde toplayıp işini zorlaştırıcı bir yolu asla tercih etmez. Yerelde birçok hizmeti artık insanlar bizlerden bekliyor. Çünkü merkezi idarenin beldeye yetişme hızı çok daha fazla.
"Yurttaşların yerele, belediyelere inancı en üst seviyede arttı"
Hep beraber yapacağımız iyi bir çalışma ve reformist bir bakış açısıyla memleketimizin her bir köşesini güçlendirerek, belediyelerimizi sadece maaş veren bir esnaf gibi davranmaktan kurtaracak hazırlığı devletimizin ilgili kurumlarına sunmaya hazırız. Yurttaşların yerele, belediyelere inancı en üst seviyede arttı. Geldiğimiz noktada okullarımızın, ibadethanemizin bakımından onarımına kadar pek çok alanda belediyelerimizden isteniyor.
Aynı zamanda gelir eşitsizliklerini giderecek, insanımızın kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşmak için belediyelerden taleplerde bulunmakta. Belediyelerimizin alanlarının daha da genişlediğini görüyoruz. Halkımızın belediyelerden artan beklentilerini karşılamaya çalışırken bir yandan da finansal sorunlarla mücadele ediyoruz. Anayasamızdaki ‘Mahalli idarelere görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanı’ hükmü ile ters düşen bir gelir açmazına sürüklendiğimiz gerçeğini hep birlikte yaşıyoruz.
"Kıskaç oluşturma girişimlerini yaşıyoruz"
Kıskaç oluşturma girişimlerini yaşıyoruz. Birçok düzenleme yerinden yönetim modelinin tam tersine merkezde oluşturulan kararlarla organize etmeye çalışırken ve bütün yetkileri de yerel yönetime aktarırken finansal kısmına hiçbir katkı sunmayan bir dönemi yapıyorlar. Merkezileşme ve tek elden yönetim çağın gereklerini karşılaması mümkün değildir. Mesele parti sistemi değil mesele sitem meselesidir. İzlenen yöntem halkın ihtiyaçları ile örtüşmüyor ve demokrasiye de aykırıdır.
Olması gereken denetlenen ve hesap veren kamu yönetimidir. Birlik olarak bizler tüm bu çağdaş ve medeni kurallara uyacağımızı ifade ediyoruz. Kuralların ve kurumların güçlü olduğu bir dönemi hem sizlere göstermek adına hem de vatandaşlarımız adına taahhüt ediyoruz.
2025-2029 Stratejik planımız gelecek 5 yılda olmak istediğimiz yeri tanımlıyor ve inşallah buna ulaşacağız. 2025 Performans Programı ile birliğimiz için bilimsel ölçütler geliştirdik. Belediyelerimize eşit ve adil bir hizmet sunacağımızı taahhüt ediyoruz. 2025 Mali Yılı bütçemizi birim bazlı ve yeni birimleri de planlayarak kurguladık.
"Yeni gelir ve kaynakların belediyelerimize sunulması gerektiğini aktardık"
Belediyelerimizin yaşadığı idari ve mali açmazların farkındayız. Bütçe dışı kaynaklara ulaşmak adına insan kaynağımızı niceliksel ve niteliksel değişiklikler ile daha güçlü bir seviyeye taşıyoruz. Tam da buradan özellikle şunu söylemek isterim ilgili bakanlıklarla hızla irtibata geçerek onlara başta belediyelerin borçları üzerinden yapılandırma ile ilgili başta Ekonomiden ve Maliyeden sorumlu Bakanımızla, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile görüşerek bu meselenin ‘belediyeler borçlarını ödesin yazı yollayalım, belediyelerin ödeneklerinden keselim’ yöntemiyle olamayacağını, olmaması gerektiğini, belediyelerin dışarıda bir kurum değil devletin bir eli, yüzü olduğunu, dolayısıyla devleti zayıf düşürmek anlamına geleceğini, bu bağlamda yapılacak yeni yöntemlerle hem belediyelerin bu borçlarını ödeyebileceğini, aynı zamanda belediyelerimizi bu kadar sıkışmış bütçelere sığdırmak değil tam aksine belediyelerin umutlu ettiği insanlar bu memleketin insanı. Tam da bu amaçla yeni gelir ve kaynakların belediyelerimize sunulması gerektiğini aktardık. Aktarmaya devam edeceğiz. Özellikle Brüksel’de bulunan ofisimizin hukuki yapısını güçlendirerek ülkemizi orada temsil eden kabiliyetli bir ofis çalışma ortamı sağlayacağız."
