BIST 100 9.771 DOLAR 33,98 EURO 37,67 ALTIN 2.728,39
21° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Turan Taşkın Özer, Tayfun Kahraman’ın kızı Vera örneği vererek ‘kadının soyadı’ düzenlemesine tepki gösterdi

Turan Taşkın Özer, Tayfun Kahraman’ın kızı Vera örneği vererek ‘kadının soyadı’ düzenlemesine tepki gösterdi

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen 9. Yargı Paketi’nde yer alan ‘kadının soyadı’ düzenlemesine tepki gösterip Tayfun Kahraman’ın kızı Vera örneği verdi.

TBMM Adalet Komisyonu’nda kamuoyunda '9. Yargı Paketi' olarak bilinen 38 maddelik ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülmeye devam ediyor.

Komisyonun saat 10.00’da başlayıp hiç ara vermemesinden dolayı muhalefet milletvekilleri ile komisyon başkanı Cüneyt Yüksel arasında tartışmalar yaşandı. Muhalefet vekilleri, AK Partili komisyon başkanı Yüksel’i çalışma koşullarından dolayı eleştirdi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Turan Taşkın Özer, kadının soyadına ilişkin yapılacak düzenlemeyi şu sözlerle eleştirdi:

“Aile birliğinin kadının kimliğiyle, kadının hangi soyadını kullanmayı tercih etmesiyle ne alakası var”

“Anayasa Mahkemesinin net bir biçimde kararı var. 10’uncu maddesine göre, eşitlik ilkesine aykırı bulduğu için karar vermiş, ‘Kadın evlenmeden önceki soyadını kullanabilir’ demiş. Bununla ilgili mücadeleler yapılmış, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bile buna dair bir karar vermiş. Metne bakıyoruz, bizim vekillerimizin söylediği gibi ‘veya’yı çıkarıyorsun, ‘şu kadar ki’ yazıyorsun, ‘ancak’ı çıkarıyorsun, ‘şu kadar ki’ yazıyorsun, tekrar önümüze getiriyorsun. Ne alakası var? Kanun metnindeki gerekçeyi açıp okuduğumuz zaman, baktığımızda net bir biçimde yazmış. ‘Anne-babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabilecek, çocuğun hangi soyadını kullanacağı ayrı bir tartışma konusu haline gelecektir. Bu durum Türk toplumunun temeli olan aile bütünlüğüne zarar verebilecektir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesince iptal edilen...’ vesaire devam ediyor genel gerekçe. Ne alakası var? Aile birliğinin kadının kimliğiyle, kadının hangi soyadını kullanmayı tercih etmesiyle ne alakası var? Kullanacağı soyadıyla ne alakası var? Çocuğun psikolojisiyle bunun ne alakası var?

“Soyadı meselesinden mi çocuğun psikolojisi bozulacak, 807 gündür babasını göremeyen, sarılamayan, öpüp koklayamayan çocuğun mu psikolojisi bozulacak”

1934 yılında Soyadı Kanunu'ndan önce aile birliği yok muydu? Toplum o aile birliğini korumuyor muydu? Soyadı Kanunu çıkmadan önce ‘Hiçbir soyadı yokken aile birliği yoktu’ mu diyeceğiz, böyle bir şey olabilir mi? Dolayısıyla, bunu soyadına bağlamak, bunu çocuğun psikolojisi meselesine bağlamak belki de duyduğum en anlamsız gerekçedir. Burada eğer ki siz çocuğun psikolojisini bu kadar düşünüyorsanız, gelin adalet sistemini tartışalım. Gezi Davası tutuklusu, hiçbir suçu günahı olmayan, dosyasında hiçbir delil olmayan Tayfun Kahraman 807 gündür cezaevinde, çocuğu Vera cezaevi kapılarında. Şimdi, soyadı meselesinden mi çocuğun psikolojisi bozulacak, 807 gündür babasını göremeyen, sarılamayan, öpüp koklayamayan çocuğun mu psikolojisi bozulacak? Gelin, bunu tartışalım. Eşiyle birlikte cezaevi kapılarında 807 gündür duruyor, bununla ilgili hiçbir düzenleme yapılmıyor, kadının soyadı meselesine takılmışız. O kadar çok hukuki sorun varken getirmişiz burada kadının soyadı meselesine takılmışız ilginç gerekçelerle ‘Burada bir şeyleri çözdük’, ‘Reform yapıyoruz’, ‘Yargıya yenilik getiriyoruz’ vs. Hiçbir yargı paketinde de olmadığı gibi bunda da yok. Yapılmak istenen de cinsiyet temelli bir eşitsizlik, bunu net olarak görüyoruz.”

Kaynak: ANKA