Sosyal Adalet Derneği yöneticileri, CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Cemal Bilgin, Mustafa Durdağı, Volkan Keskin, Dilek Yılmaztürk, Seyda Yalman, Yavuz Oktay ve Erkan İbiş’in aralarında olduğu Sosyal Adalet Derneği yöneticileri, taşeron işçilerinin kadroya geçmesinde verdiği mücadeleden dolayı Kılıçdaroğlu’na teşekkür plaketi sundu. Plakette, "Taşeron sistem son bulmalıdır. Kadrolu ve güvenceli çalışma haktır. Haksızlığa, hukuksuzluğa ve ayrımcılığa uğrayanların; güvencesiz çalışanların sesi ve sözü olduğunuz için teşekkür ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, "CHP emeği savunur. Emek en yüce değerdir. Sizlerin emeği kadar değerli bir şey yoktur. Dolayısıyla bu emeğin hakkının verilmesi lazım. Sizler ‘yarın işsiz kalır mıyım, beni işten atarlar mı?’ endişesinin dışında kaldınız. Ama hala çok sayıda taşeronda çalışan işçi var. Onların hakkını savunmamız lazım. Taşeron işçi devletin, iktidarın ayıbıdır" diye konuştu.
Başkent Öğretmen Evi’nde çalışan taşeron bir işçi, "Kurumun bünyesine geçtik ama değişen bir şey olmadı bizim için. Yine iş güvencemiz yok. En ufak bir şeyde biz tehdit ediliyoruz, ‘hakkında tutanak tutulur, işten uzaklaştırılırsın’ diye" bilgisini verirken Kılıçdaroğlu ise, ''Öğretmen evlerinde sıkıntılar var, benim gördüğüm kadarıyla. Van Öğretmen Evi’nde de bir çalışan demişti” dedi.
"Sizlerin sayesinde bizler kamuda eksik de olsa güvenceli çalışma hakkına kavuştuk" diyen Cemal Bilgin ise, "Belediyelerde taşeron sistem hala devam ediyor, haksızlık, hukuksuzluk da devam ediyor. Tam anlamıyla iş güvencesi gelmedi. Bunun sayısını Çalışma Bakanlığı söylemiyor. Bizim sizden talebimiz var. Sizin işçi sınıfının sesi, sözü olmanızı ve siyasette olmanızı istiyoruz. Sizler siyasette, politikada olmazsanız işçi sınıfı yetim kalır" ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu da "Siyasetçilerin bu olayı görmezden gelmemesi lazım. Siyasetçiler nerede bir haksızlık varsa oraya dokunmalıdır. Ama Türkiye’de siyaset farklı noktalara evrildi. Siyasetçiysen cep dolduracaksın, devleti soyacaksın, vatandaşın hakkını yiyeceksin, sonra da çıkıp meydanlarda nutuk atacaksın. Siyaset kirlilikten arınmalı, kirli siyaset olmaz. Dürüst insanlar siyaset yapmalı; o zaman Türkiye’de kurtulur'' dedi.