Aziziye ilçesinin kırsal Ömertepe Mahallesi'nde, yaklaşık 15 metre yüksekliğindeki Pulur Höyük'teki kazılar, 2021 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle Erzurum Müze Müdürlüğü Başkanlığı'nca başladı. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rabia Akarsu'nun başkanlık ettiği kazılar, 2024 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnameli kazılara dönüştü. Höyükte, Orta Çağ, Geç Tunç Çağı/Erken Demir Çağı, Erken Tunç Çağı III/Orta Tunç Çağı, Erken Tunç Çağı II, Erken Tunç Çağı I, Geç Kalkolitik Çağ ve Orta Kalkolitik Çağ tabakaları, birer birer ortaya çıkarıldı. Böylece kazılarda 7 bin yıl öncesine ulaşıldı.
Doç. Dr. Rabia Akarsu, höyükte 4 yıl boyunca devam eden kazılarda çok önemli bulgular elde ettiklerini bildirdi. Höyükten çıkan organik kalıntıları tarihlendirmek için radyokarbon yöntemi uygulandığını belirten Akarsu, "Yazının olmadığı arkeolojik dönemlere ilişkin höyükten elde edilen yanmış organik kalıntıların TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde (MAM) radyokarbon tarihlendirilmeleriyle kesin tarih sonuçlarının gelmesi, bizim için çok önemli. Radyokarbon sonuçlar ile mimari bulgular, seramik ve küçük buluntular birlikte değerlendirildiğinde, Pulur Höyük'te ilk defa Kalkolitik Çağ'dan Erken Demir Çağı sonuna kadar kesintisiz devam eden tabakalanmayı ortaya koymuş durumdayız. Çalışmaların halen yürütülmekte olduğu Pulur Höyük'te şimdilik 7 tabakayı ortaya çıkardığımız kazılarda; en üstte Orta Çağ tabakası, onun altında Geç Tunç Çağı/Erken Demir Çağı, Erken Tunç Çağı III/Orta Tunç Çağı, Erken Tunç Çağı II, Erken Tunç Çağı I, Geç Kalkolitik Çağ ve Orta Kalkolitik Çağ tabakaları yer almaktadır" dedi.
Doç. Dr. Rabia Akarsu, "2023 yılı kazıları itibarıyla günümüzden 7 bin yıl önce bu insanların yaşam biçimleri ve geçim kaynaklarının ne olduğuna dair önemli bulgulara ulaştık. Höyükte her tabakada hayvancılıkla ilgili izler bulduk. Bunun yanı sıra Orta Kalkolitik Çağ tabakasında iki farklı tahıl depolama silosunun karbonlaşmış tohumlarla bulunması, yöre halkının o dönemde yerleşik düzene sahip olduğunu ve tarımcılık faaliyetiyle uğraştığını, elde ettiği ürünlerini depoladıklarını göstermesi açısından önemlidir" diye konuştu.
Karaz kültürü tabakalarında, Anadolu arkeolojisinin metalurjik alanda önemli sonuçlara ulaştığını belirten Akarsu, "Tunç hançer ve demir malzeme grubunun milattan önce 3'üncü bin yıl sonlarına tarihlendirilen tabakada çıkarılmasının Doğu Anadolu Bölgesi'nde, o dönemde metal üretim teknolojisinin gelişmiş düzeyde olduğunu göstermesi açısından önemlidir" dedi.
Höyükte ele geçen tunç hançer, üretim ile ilgili seramik fırınları, tahıl depolama alanları, hayvancılık ve dokumacılık bulguları ve çeşitli işlevlere sahip obsidyen, taş ve kemik aletlerle ilgili de Doç. Dr. Rabia Akarsu, yerleşimin sosyal yapılanmasıyla ilgili karmaşık bir sistemin olabileceği, ele geçen eserlerin yüksek teknolojik izler taşımasının bilgi düzeylerinin üst düzeyde olabileceği şeklinde yorumlandığını söyledi. Akarsu, Pulur Höyük kazıları ile Karaz kültürü insanı hakkında bilgilerin artacağını da bildirdi.