CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de parlamento muhabirleri ile kahvaltıda bir araya geldi. Emir, AKP grubu ile yapılan görüşmelerde bu konuda kendilerine söz verildiğini belirterek, Meclis'e getirilmek istenen 9. Yargı Paketi’ndeki, “etki ajanlığı” maddesinin çıkarılacağını, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair düzenlenen 6284 Sayılı Yasa'nın 'Zorlama hapis' maddesinin pakette yer almayacağını söyledi. Emir, şöyle konuştu:
“Bu taslağın MHP kanadı tarafından kimi maddelerin hazırlandığı yönünde de bilgiler var. Bu taslağın içinde kabul edemeyeceğimiz kimi hükümler var, bunların başında da 'Etki Ajanlığı' maddesi geliyordu. Etki Ajanlığı, sınırları belli olmayan, öngörülebilir olmayan bir madde olarak karşımıza çıkmıştı ve bunun savcılara bir maymuncuk olarak verildiği ve savcıların kimi zaman istediklerinde istedikleri kapıyı onunla açabilecekleri, istediklerini yargılayabilecekleri, tutuklayabilecekleri, 'sen devletin aleyhine çalışaıyorsun' diyecek bir alan yaratıyordu.
"Etki ajanlığı yer almayacak, söz verildi"
Hukuk devletinde böylesine öngörülemez ceza maddeleri olamaz. Ceza maddeleri kesin, açık, öngörülebilir ve sınırlarının belli olması gerekiyor. Türkiye’yi kaotik bir ortama sokmak için kullanılabileceği yönünde kaygılarımız vardı. Geldiğimiz noktada, 9. yargı paketinde bu maddenin yer almayacağı sözü verildi.
6284 sayılı kanun...
6284 Sayılı Yasa’nın en önemli maddelerinden biri olan, 'zorlama hapsinin' kaldırılacağı, kadınların haklarında geriye gidiş olacağı kaygısı da vardı. O konunun da yer almayacağı sözü verildi. Biz bu gelişmeden memnunuz.''
"Niyetimiz Temmuz sonuna kadar beklenen kimi yasaların çıkmasıdır"
9. Yargı Paketi'nin ne zaman Meclis'e getirileceğine ilişkin bir soru üzerine Emir, "Tek tek hangi yasaların geleceğini bilemiyoruz ama şu ana kadar ki kadar Meclis'in Temmuz sonuna kadar çalışacağı şeklinde, bizim niyetimiz Temmuz sonuna kadar çıkması beklenen kimi yasaların çıkmasıdır. Özellikle çalışanların şartlarının düzeltilmesi ve kimi zamların düzenlenmesi konusunda biz de destek veriyoruz" diye konuştu.
"Bahçeli net mesaj vermiyor"
Emir, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün yaptığı açıklamaya ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"Sayın Bahçeli net mesaj vermiyor. Sembolik mesajlar üzerinden tartışılmasını istiyor. Daha önce, Ferdi Tayfur şarkısı ile mesaj vermişti. İki gün önce yüzüklü, dosyalı bir fotoğraf paylaşmıştı. Bunların içerisinde mutlaka bir mesaj var. Karmaşık mesajlar, herkes baktığı yerden bir şey anlamaya çalışıyor. Biz, sayın Bahçeli’nin mesajını üzerimize almıyoruz. Biz, normalleşme sürecini açık yürütüyoruz. Neleri konuşacağımızı söylüyoruz. Normalleşme sürecinin hedeflerini tarifliyoruz. Bunların içerisinde elbette ki ittifak arayışı yok. Sayın Bahçeli açıkça, 'AKP içerisindeki kimi suyu bulandırmaya çalışan odaklar' diyerek de hedef gösteriyor. Biz o tartışmanın da parçası değiliz. AKP ile ittifak halindeler ve bunu da kararlılıkla yürüyeceklerini söylüyorlar. Bundan da rahatsız değiliz."
Sinan Ateş cinayeti davası...
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın açıklamalarına ilişkin de Emir, şunları söyledi:
"Asıl saldırı medyaya karşı hatta bağımsız yargıya da karşı. Sayın Cumhurbaşkanı aylar sonra artık sessiz kalamadı ve bu sürece müdahale etmek zorunda kaldı. Ayşe Ateş ile görüştükten sonra hemen Anadolu Ajansı da Sinan Ateş cinayeti olduğunu fark etti ve görmek zorunda kaldı. Sinan Ateş bir siyasi cinayete kurban gitti. Bir iddianame var ortada ve bu iddianamede plaka numaraları var, kişiler yok. Ama ilgili kişilerin Ülkü Ocakları Genel Başkanı, yardımcısı ve eski genel başkana kadar gittiğini hepimiz biliyoruz. Bu soruşturmanın bütün yönleriyle yapılması, iddianamenin kamuoyunda bilinenlerin daha da ötesine geçmesi çok önemli. Ama bugüne kadar bir duvar vardı ve bu duvarı geçemiyordu. Yargının siyasete birebir bağlı olduğu bir dönemde elbette Cumhurbaşkanı'nın bu sürece Ayşe Ateş’i kabul ederek girmesi, yargıya da bir mesaj taşıyor. Fethi Yıldız'ın müdahalesi bağımsız yargıya da Cumhurbaşkanı'na da mesaj.
CHP olarak her davada olduğu gibi Ateş davasında da adalet talep ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dosyaya müdahil olması aslında rahatsız edicidir bizim için. Normalde bir siyasetçinin bir cinayet dosyasına müdahale etmesi kabul edilmez. Ama Türkiye’de hukukun olmadığı, yargının siyasete, idareye birebir bağlı olduğu düşünülürse sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sürece müdahale edeceği beklentisinde de memnunuz."
Vergi düzenlemesi...
Yen bir vergi düzenlemesini ilişkin görüşlerini de açıklayan Emir, şöyle devam etti:
''Vergi teklifi veya gelir artırıcı önlemlerin neler olabileceğine dönük bir tartışma yürütülüyor. Biz, Türkiye’deki kaynakların yanlış kullanıldığını, vergi toplamada adaletsizlik olduğunu söylüyoruz. İktidar da bunun farkında elbette. Ama şu ana kadar bir vergi reformu yapamadılar. Biz işçiye, asgari ücreti en az 25 bin TL yapın, en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çekin, hububat fiyatlarını artırın, çayı en az 25 TL yapın diyoruz. Bize, ‘Kaynağımız yok, paramız yok’ deniyor. Para var ama müsrifçe harcanıyor. Kimi iktidar yandaşlarının vergi borçları silindi, kamuda savurganlık almış başını gitti. Sarayın harcamaları hepimizin önünde. Ama bize bu taleplerimizi söylediğimizde, ‘Popülistsiniz, rasyonel değilsiniz’ dendiği zaman bizim, vergiyi çok kazanandan almaya yönelik ciddi başlıklarımız var. Heyetlerimiz görüşecek ve ayrıntıları kamuoyu ile paylaşacağız. O zaman rasyonel irrasyonel açığa çıkmış olacaktır."
CHP'li Emir, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bayramdan sonra CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ve Volkan Demir ile görüşeceğini söyledi.
"Sokak hayvanları teklifine ilişkin bizimle henüz görüşmediler"
Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin de görüşlerini açıklayan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, şunları kaydetti:
''Ortada mutlaka çözülmesi gereken önemli ve sınıfsal bir sorun var. Özellikle araçla gidemeyen, toplu taşıma kullanan, sitede oturamayan vatandaşlarımız açısından çok daha ciddi bir problem. Bunun mutlaka çözülmesi lazım ama bunu çözeceğiz diye hayvanları katledemeyiz. Yaşadığımız yüzyıla yakışır, vicdanı ve dünya örneklerini de kendine rehber edinen çağdaş bir anlayışla çözmemiz gerekir. Herkesle görüşeceklerini söylemişlerdi bu konuda iktidar kanadı. Ancak bizimle henüz görüşmediler. Çalışmalar ne aşamada henüz bilmiyoruz."
