Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayları KRT’nin sorularını yanıtlıyor. Anavatan Partisi ABB adayı Tuvana Naz Ketene, Ankara ve Ankaralılara yönelik proje ve hedeflerini anlattı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yönetmek için zorlu bir yarışta aday oldunuz. 31 Mart seçim gecesinin sonunda zaferle ayrılıp başkanlık koltuğuna oturduğunuz da yapacağınız ilk şey nedir?
Bu yarışa aday olurken en büyük amacım kadınlar adına ses getirebilmekti. Yıllardır bizlere dayatılanların dışında seçeneklerin de var olduğunu Ankaralılara anlatabilmekti. Öncelikle bu amaçla çıkılan yolun başarı ile sonuçlanması ülkem adına gerçekten güzel günlerin, yakın gelecekte bizimle olacağına inancımı perçinlemesinden onur ve mutluluk duyacağım kanaatindeyim.
Fakat zafer son derece baş döndürücüdür. Bunun örneklerini yakın geçmişte ne yazık ki bolca tecrübe ettik. Dolayısıyla ilk yapacağım şey bu yarışta birlikte yarıştığım adaylarla bir araya gelerek ayrıştırmadan bütün olarak Ankara’nın geleceği için tüm projelerde birlikte çalışabileceğimiz herkesin dalında uzmanlıklarını ortaya kuracağı bir ekip oluşturmak olacak.
Daha önce Ankara’nın bir kadın başkanı olmadı. Bu yeniliğin önce birleştirici olacağını tüm Ankara halkına gösterebilmek adına ilk adımım ortak paydada Ankara faydasına çalışacak ekibin oluşmasını sağlamak olacak.
Ankara’nın acil ve en öncelikle çözülmesi gereken sorunu nedir? Buna yönelik çözümünüz nedir?
Ankara’nın en önemli sorunu deprem sonrası aldığı mecburi göç sebebiyle konut sorunu olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bu göçle birlikte artan ulaşım ve alt yapı sıkıntıları da daha ivedi şekilde ele alınması gereken konuların başında gelmekte… Bununla beraber sosyal hizmet belediyeciliğinin devamını ve yoksul vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını adaletli bir şekilde karşılayarak vatandaş devlet ilişkisini güçlendirmek diyebiliriz.
Mevcut ABB yönetiminin Ankara’ya yönelik gerçekleştirdiği ve sizin de desteklediğiniz bir projesi oldu mu? Eksik kaldığı alanlar ise nedir?
Mevcut başkan bir çok projesini desteklediğim bir aday. Bir önceki yerel seçimlerde de oyumu verdiğim aday. Yıllar sonra Ankara’ya her şeyden önce şeffaflık getirdiğini düşünüyorum. Kapalı kapılar ardında verilen ihaleler mevcut başkan döneminde söz konusu olmadı. Öncelikle kendisine bu yaklaşımı için teşekkür etmek istiyorum.
Dünyada bir ilki gerçekleştirdiği Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunan dijital hayvanat bahçesi örneğin hem ilk olması hem de dünyada bir yeniliğin öncüsü olması açısından çok kıymetli.
Bu projenin hayata geçirilmesinde katkısı olan ekibini de mevcut başkan ile beraber kutlarım.
Ankara’da eksik kalan metro ağları bence en önemli kısımlardan birisi. Dünyanın 79’uncu en uzun metro ağına sahip Ankara. Fakat hala yeterli değil ne yazık ki. Bizim de öncelikli çalışmalarımızdan birisi bu konu olacak elbette.
Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yüzyılını geride bırakıp ikinci yüzyılını yaşadığımız günlerin başlangıcındayız. Siz de bu dönemde Cumhuriyetin kurulduğu Başkent Ankara’yı yönetme talipsiniz. Eğer seçilirseniz 100’üncü yıla uygun Ankara’ya özel projeleriniz neler olacak?
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını aynı zamanda dünyada ise 21’inci yüzyılını yaşamaktayız.
Dolayısıyla Ankara’yı 21’inci yüzyıla uygun koşullara taşımak Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına en büyük borcumuz diye düşünüyorum. Ankara’nın başkent olarak diğer vilayetlerimize örnek teşkil etmesi de bu açıdan mecburi kanımca.
Teknolojik bir projemizi anlatarak başlamak istiyorum. Az önce de bahsettiğimiz gibi Başkent Ankara 67.4 km uzunluğunda dünyanın 79’uncu en uzun metro ağına sahip. Fakat ne yazık ki bu metro hattının hiç bir noktasında hatta henüz metroya binmemişken bile telefon ve internet bağlantıları kullanılamamakta. Hem metro istasyonlarında hem de metro içlerinde bir Wİ-Fi yani kablosuz ücretsiz internet kullanımını hayata geçirebilmek için gereken alt yapıyı oluşturmaya başlayacağız. Bununla birlikte yine bu hatta kullanılacak ücretsiz şarj istasyonları da yine mevcut ağı kilometre olarak uzatmak dışında ekleyeceğimiz yeniliklerden bir diğeri.
Turistik açıdan ne yazık ki çürümeye bırakılmış uzun süre gündemde kalan bir AnkaPark konumuz var biliyorsunuz. Sahip olduğu 1.3 milyon m2’lik bu alan ile Avrupa’nın en büyük tema parkı olacaktı. Olamadı.
Bu alanın ivedilikle dünyanın turizm merkezlerinden biri haline getirilmesi tamamen doğru yatırımla doğru konsepti oluşturmakla ilgili. Bu alanın 19 kilometrekarelik Paris Disneyland gibi dünyada sayılı alanlardan biri olabilmesi için yerli topluluklar ile birlikte oluşturacağımız kaynakla yine yerli topluluklara Ankara’ya ve Türkiye’ye misliyle prestij ve kazanç haline getirmesini planlıyoruz.
Bu turizm inovasyonunun Türkiye’nin ve Ankara’nın şanlı tarihi ile ilgili ögelerimizin de bilinirliğini artırması da beraberinde getireceği kazançlarımızdan biri olacaktır.
Sosyal açıdan projelerimiz de olacak. Sosyal devlet anlayışının sürdürülebilir olmasının en önemli unsuru hiç şüphesiz ki belediyelerdir. Ankara’da gördüğüm en önemli eksiklerden biri gençlerimizin kendilerini geliştirebilmeleri ya da zaman geçirebilmeleri için kurulan tesislerin hem sayı olarak hem de içerik olarak yetersiz olması. Günümüzde ne yazık ki gençlerde yasaklı madde ya da alkol bağımlılığı ile ilgili ciddi bir artış var. Gençlerimizin kendilerini geliştirebilmeleri aynı zamanda da sosyalleşebilmeleri için kurulan tesislerin sayı ve içeriklerinin yetersiz olması bu konuda durumun kötüye gitmesinin en büyük sebebi bence. Bu sebeple gençlere ve onların ilgi alanlarına yönelik dijital çağa uygun tesisler kurmak projelerimizden birisi.
Ankara, hem kendi hem de çevresi açısından geniş tarım arazilerine sahip bir şehir. Bu anlamıyla Ankara’yı tarım alanında kendine yetecek bir şehre kavuşturmak için projeleriniz var mı?
Ankara’da da Türkiye’nin bir çok yerinde olduğu gibi köylerimiz ve tarım arazilerimiz yetersiz ve plansız destek sebebiyle nüfus kaybetmekte. Köyden kente göçün en büyük sebeplerinden biri olan çiftçimizin geçimini tarımdan elde ettiği gelirle sürdürememesi. Bu sebeple Ankara’da bulunan tarım arazilerine son derece önem veriyoruz. Organize tarım ve organize hayvancılığı şehrimizde tohum, gübre, yakıt, yem, hayvan sağlığı desteklerimizi artırarak etkin şekilde hayata geçirmek istiyoruz.
Bildiğimiz üzere 21’inci yüzyılın büyük sorunu su kaynaklarının doğru ve stabil kullanılabilmesidir. Bu sebeple çıkartılacak olan yönetmelikte binaların yağmur suyundan faydalanabileceği deposal alanlar kurarak bir damla suyun ziyan edilmeden gelecek nesillere yaşamsal kaynakların aktarılması önceliğimiz olacaktır.
Gün geçtikçe yoğunluğu artan Ankara trafiğine yönelik bir çözümleriniz nedir? Ulaşımın en önemli ağı olan metro hatları ile ilgili projeleriniz nelerdir?
Az önce de konuştuğumuz gibi Ankara’da eksik olan metro ağları ivedilikle tamamlanmalı. Bunlardan en önemlisi havaalanı ve şehir merkezinden havaalanı güzergahında bulunan bölgelerimize metro ağını ilerletmek. Bunun dışında evet kesinlikle söylemeliyim ki mevcut başkan ciddi yol çalışmaları yaptı ana arterler üzerinde özellikle. Fakat özellikle deprem sonrası göçün de son dönemde artması ile henüz rahatlamış bir Ankara trafiğinden bahsedemiyoruz. Önceliğimiz toplu taşımaların sayısını ve kapasitesini artırmak sonrasında da ana arterlerde yapılacak tespitlerle alternatif hızlı yol çalışmalarını başlatmak olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yılını ‘Emekliler Yılı’ olarak ilan etti. Ankara, 1 milyondan fazla emekli ile en çok emekli nüfusuna sahip ikinci il. Siz de başkanlığınızda emeklilere yönelik hayata geçirmek istediğiniz projelere sahip misiniz? Varsa bu projeleriniz nelerdir?
Bizim parti olarak belirlediğimiz emeklilere 10 bin TL belediye desteği projemiz bulunmaktadır.
Ankara 300 binden fazla üniversite öğrencisine ev sahipliği yapmaktadır. Bu anlamda Ankara’yı ‘öğrenci dostu şehir’ haline getirmek için hangi projeleri hayata geçireceksiniz? Son dönemlerde öğrencilerin yaşadığı barınma ve ulaşım sorunlarına yönelik özel çözümlerinizi paylaşır mısınız?
Öğrenciler için toplu taşımalar ücretsiz olmalı. Su faturalarında da yüzde elli indirim yapacağız.
Öğrenci kimlikleri ile Halk Ekmek bayilerinden ekmeklerini de ücretsiz alabilecekler. Ayrıca bir şehir interneti projemiz var, şehrin başlangıç olarak belirli noktalarına sağlayabileceğimiz bu hizmetten öğrencilerimiz ücretsiz yararlanacak. Ayrıca belediyeye ait yurt sayılarını artıracağız. İhtiyaç sıralaması ile Ankara’da şehir dışından gelerek üniversite öğrenimlerini sürdüren gençlerimiz sembolik ücretlerle yurtlarımızda kalabilecekler.
Üniversite öğrencilerimizi sanayi bölgeleri ile entegre ederek mezun olmadan önce teorik ve pratik bilgilerinin eş zamanlı gidebilmesi ve çağa ayak uydurabilmesi adına organize sanayilerden ciddi bir bilgi transferi sağlayacak alt yapı ortamı oluşturacağız.
Ankara’da istihdamı artırmaya yönelik projeleriniz olacak mı? Ev kadınlarına yönelik, onların sosyal güvencesini sağlayacak, istihdama katılmalarının önünü açacak çözümleriniz var mı?
Bir kadın olarak, bir anne olarak en önem verdiğim konulardan biri bu. Ev hanımlarının çoğu çalışmak isterken çocuklarına çalışma saatlerinde bakım verecek kurum yetersizliği sebebiyle çalışamıyor. Öncelikle belediyeye bağlı kreş ve anaokulu sayılarını artıracağız.
Evden çalışma pandemi sonrası hayatımızda büyük yer buldu ve aslında bir açıdan olumlu sonuçlarını da gördük. Bir çok büyük kurumsal firma bu süreçte evden çalışma sistemiyle ofislerde kullanılan elektrik su doğalgaz gibi önemli gider kalemlerinin otomatik olarak önemli ölçüde azaldığını gördü. Bu sebeple pandemi sonrasında da evden çalışma sistemini sürdüren bir çok önemli kuruluş var.
Belediye olarak evden çalışmak isteyen kadınlarımıza bu konuda destek olacağız. Mesleki yeterlilikleri ile ilgili halk eğitim merkezlerinde eğitim sayı ve içeriklerini artıracağız.
Belediyeye ait kadın sürücü kursu benim en çok hayalini kurduğum projelerden birisi. Şoför diyince bir çok kişinin zihninde canlanan erkek görüntüsü günümüzde biraz kırılmaya başladı hatta şu anda tır otobüs taksi gibi büyük araçlarda sürücü olarak çalışan kadınlarımız mevcut. Araba kullanabiliyor olmak günümüzde bir lüks değil bir mecburiyet. Ben hiç bir kadın evde bebeği ateşlendiğinde eşini ya da bir yakını onları hastaneye götürmesi için beklesin istemiyorum. Yalnız olduğunda da (ki günümüzde yalnız ebeveynlerin sayısında ciddi bir artış var) arabasına çocuğunu güvenli bir şekilde bindirip götürebilsin istiyorum kimseye muhtaç olmadan.
Son yıllarda kamuoyunun ve yerel yönetimlerin en önemli tartışma konusu başıboş sokak köpekleni… Ankara’da bu soruna yönelik sokakların güvenliğini hayvan haklarını gözetecek şekilde nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?
Sokak hayvanlarının sayısı gittikçe artmakta. Önceliğimiz kontrolsüz üremeyi durdurmak adına sokak hayvanlarında kısırlaştırmayı hızlı şekilde gerçekleştirmek olacak. Barınak sayılarımız yetersiz ne yazık ki. Fakat ben bu barınak sorununun büyük barınaklardan geçtiğini düşünmüyorum. İlçelerde hayvan barınma noktaları oluşturacağız.
Fakat bu barınma noktaları sadece mama ve barınma ile kısıtlı kalmayacak. Köpekler eğitilebilir canlılar. Temel itaat eğitimleri ile barınakta kalan hayvanlarımız eğitilecek. İnsanlar gibi onlar da sosyalleştikçe iyileşen canlılar aynı zamanda bu sebeple bu barınaklarda oyun alanlarının da sosyalleşmeleri için büyük adım olacağını düşünüyorum.
Malumunuz bu kış kurak geçiyor ve bir su sorunuyla Ankara karşı karşıya kalabilir. Bununla ilgili bir projeniz söz konusu mu?
Başta Avrupa’da uygulanan yağmur sularının binalara verilecek su depolarıyla yine bina ihtiyacı için aktarılacağı alt yapıyla lokal su ihtiyacını karşılayarak genel ihtiyaçta boşluk bırakacağız. Bununla beraber su tüketiminde ihmalkarlıkların azaltılması için toplumsal bilinci artıracağız.
Ülkece ekonomide zor günler geçiriyoruz. Artan pahalılığa ve düşen alım gücüne yönelik vatandaşların ve kent ekonomisinin bu süreçte yükünü hafifletecek projeleriniz var mı?
Ne yazık ki böyle bir dönemden geçiyoruz. Belediyelere ait satış noktaları oluşturacağız özellikle tarım ve hayvancılık kökenli ürünleri Ankara başta olmak üzere üreticilerimizden alarak taze kaliteli ve uygun fiyatlı ürün olarak bu noktalardan satışını sağlayacağız. Böylece hem üreticiye hem de tüketiciye ekonomik katkı sağlamış olacağız.
Her seçim öncesi belediye çalışanları işlerini kaybetme ya da sendika değiştirme konusunda çeşitli endişelere veya baskılara maruz kaldıklarını dile getiriyor. Seçilmeniz halinde bir işten çıkarma ya da işçilerin sendika tercihlerine karışılacak mı?
Belediye çalışanları ve sendika tercihleri ile ilgili sorduğunuz soruya üyesi olduğum ve beni bu göreve uygun gören Anavatan Partisi politikalarının en önemlilerinden biri olan ‘birleştirici olmak’ unsuru ile cevap vermek istiyorum. Hayır işten çıkarma ya da sendika tercihlerine karışmak gibi bir durum söz konusu olmayacak. Yeni projelerimizi hep birlikte daha da büyüyerek gerçekleştireceğiz.
Eski bir kurumsal iletişim yöneticisi olarak kurum hafızasının ne kadar önemli olduğunu tecrübe ettiğimi söyleyebilirim. Dolayısıyla kendileri ve varlıkları önümüzdeki süreçte yeni yönetim için de çok kıymetli. Hiç bir belediye çalışanının böyle bir kaygı taşımasına gerek yok.
Mülteci/sığınmacılara yönelik, rehabilite edilmeleri ya da şehirlere oryantasyonlarını sağlamaya yönelik merkezi yönetimle beraber hayata geçireceğiniz bir yol haritanız var mı?
Ne yazık ki mülteciler hiç bir istihbarat soruşturmasından geçmeden başı boş bir şekilde sayılarını bile net olarak bilemediğimiz bir şekilde ülkemize gelmişlerdir. Bu durum güvenlik problemleriyle beraber sağlık, konut ve diğer sosyal dengeleri de bozmuştur. Bununla beraber demografik yapımıza çok ciddi bir zarar vermiştir. Ancak ağır sanayideki ara eleman eksikliği noktasında her iki taraf için de önemli bir boşluk doldurmuştur. Sanayicimizi mağdur etmeden yerli ara eleman ihtiyacını karşılayacak önlemleri alıp kayıt dışı göçmenleri çalıştıran bununla beraber kayıt dışı işletmeler açan göçmenlerin iş yerleri mühürlenecektir.
Merdiven altı olarak tabir edilen imalathanelerin bir mantar gibi türediğini görüyor ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini de yakından hissediyoruz. Bu konuda seçilmeniz halinde nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Sağlık Bakanlığı ile ortak yürüteceğimiz temiz gıda temiz toplum projemizde denetim sayılarını artıracağız. Bu konuda kesin bir tutum sergileyeceğiz.
Son dönemlerdeki çarpık yapılaşmayla Ankara beton şehir haline gelmeye başladı. Açılan Millet Bahçeleri şehrin yeşil alan ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamadı, bu duruma yönelik şehre ve Ankaralılara nefes aldıracak rekreasyon projeleriniz var mıdır varsa nelerdir?
Önceliğimiz her yıl Ankara nüfusu kadar ağaç dikimini sağlamak. Yeni kurulacak uydu kentlerle Ankara’nın daha çok nefes alacağı alanlar geliştireceğiz.
Ayrıca Kentsel Dönüşümle ilgili bir projeniz var mı? Varsa eğer nasıl bir işleyiş olacak?
Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirmeden vatandaşımızın mağduriyetleri giderilerek daha yaşanılabilir bir Ankara için bisiklet yollarının olduğu otopark problemlerinin ortadan kalktığı gürültülü şehirden arındırılan sessiz ve yavaş kentler oluşturacağız.