Bildiride, "İktidarla mücadeleye, milletle normalleşmeye evet. Normalleşmeyen herkesi bu sese ortak olmaya çağırıyoruz." denildi.
Bu çağrı; Türkiye’nin hızla otoriterleşen ve gün geçtikçe hukukun, insan haklarının, sanatın, bilimin, her şeyden önce yaşam hakkının hiçe sayıldığı bir iklime bürünmesiyle daha da artan endişelerimizin yüksek sesle dile getirilmesidir...
Başta muhalefet partileri olmak üzere, sivil toplum örgütleri, sendikalar, dernekler, sanatçılar, yazarlar, bilim insanları, temelde yaşam hakkı ve özgürlükleri önceleyen, kısaca normalleşmeyen herkesi bu sese ortak olmaya çağırıyoruz.
Bizler, hiçbir güvencesi olmayan akademisyenlerin haklarını yok sayan, her protestoyu terör sınıfına koyan, üniversite kapılarını kelepçeleyen, öğrencileri gözaltına alan, tutuklayan ve haklarında ceza davaları açan, dünya eğitim sıralamasına giren bir üniversiteyi etkisizleştiren, "Eğitimin amacı Bilgi değildir”. Diyen bir zihniyetten KAYGILIYIZ...
Ülkenin geldiği atmosfere bakıldığı zaman hakkını arayan herkesin potansiyel terörist gibi gösterildiği, ötekileştirildiği ve zulme uğradığı, bir sabah yazdığı bir eleştiri yazısından dolayı gözaltına alınıp tutuklandığı, korku ikliminin demokles’in kılıcı gibi sallandırıldığı bir düzenden KAYGILIYIZ…
Kitapları toplatan, konserleri yasaklayan, sanatçıları sindirmek için linç ekiplerinin önüne atan, hiçbir güvencesi olmayan sanatçıların, yazarların özgürce üretmelerine dahi tahammül edemeyen, mafya “reislerine” siyasetçileri, gazetecileri, sanatçıları tehdit ettiren bu gidişattan KAYGILIYIZ…
Seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum atayan, halkın belediyelerinin önüne polis barikatı kuran, kurmaca suçlarla yeni mağduriyetler yaratan, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan, seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ın seçilme hakkını, ona oy veren on binlerce Hataylının seçme hakkını gaspeden Anayasayı hiçe sayan bir hukuk sisteminden KAYGILIYIZ…
İktidarın kendi yarattığı ekonomik krizin faturasını çalışanlara, işçilere, emeklilere kesmesinden, sermayeyi, varlıklıyı önceleyen, yükü vatandaşın sırtına vuran politikaları, yoksulluğu ve işsizler ordusunu büyütmeye devam etmesinden KAYGILIYIZ…
Kazdağları ve Akbelen’de ormanlarımızı; İkizdere ve Çamlıhemşin’de derelerimizi; Marmaris’te, Gökova’da sahillerimizi sermayeye peşkeş çekmek için halkın karşısına polis ve jandarması ile çıkan, geleceğimizi adeta yok sayan bu anlayıştan KAYGILIYIZ…
Yeni doğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ölmelerine neden olan, 8 yaşında bir çocuğun katillerini aylardır bulamayan, küçücük bir köy ve kocaman bir ülkenin sessizliğinden KAYGILIYIZ…
İstanbul Sözleşmesi’nden keyfi şekilde bir imzayla çıkan, bizleri yıllardır yaşam biçimi üzerinden ötekileştiren, kız çocuklarının eğitim hakkından, kadın sanatçıların sanatını icra etme, kadın sporcuların spor yapma, kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, belli mesleklerde çalışabilme gibi, en temel hakları bile tartışmaya açan, her gün en az bir kadının katledilmesi ve Ülkemizin Talibanlaşması yolunda atılmak istenen adımlardan KAYGILIYIZ...
Son olarak bilinmesini isteriz ki, bizler; hukukun adaletin ve özgürlüklerin saray rejimi ile yok sayıldığı için ses veriyoruz. Tıpkı 1970’ler ve 80’lerde ki Aydınların kaygıları gibi…
KAYGILIYIZ…
Ali AYAROĞLU
Ali ÖZ
Ataol BEHRAMOĞLU
Ayşe KULİN
Ayşegül YALÇINER
Ayşenur ARSLAN
Barbaros ŞANSAL
Barış İNCE
Berkant GÜLTEKİN
Buket UZUNER
Enver AYSEVER
Erdal BAYRAKOĞLU
Fatih MAÇOĞLU
Halil ERGÜN
Haydar ERGÜLEN
Hilmi YARAYICI
İlkay AKKAYA
Kemal VAROL
Kutsal EVCİMEN
Mustafa GAZALCI
Muzaffer ÖZDEMİR
Orhan AYDIN
Öner YAĞCI
Prof.Dr. Aysit TANSEL
Prof.Dr. Hakkı KESKİN
Prof.Dr. Zeki KILIÇASLAN
Reis ÇELİK
Sedef KABAŞ
Sinan KARAHAN
Songül BULUR
Süheyla TAŞÇIER
Şükrü ERBAŞ