Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'daki İsias Otel'de KKTC'den voleybol turnuvası için gelen aralarında sporcu, öğretmen, antrenör ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği üyelerinin de bulunduğu 72 kişi hayatını kaybetti.
Yıkımın ardından başlatılan soruşturmada 5 kişi tutuklandı, 11 kişi hakkında 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede, yapının 1991 yılında apartman olarak inşa edildiği, daha sonra ruhsatsız ve kaçak kat eklendiği, binanın inşaatında dere kumu kullanıldığına ilişkin bilgiler yer alırken, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Fatih Bozkurt ile tutuksuz sanıklar hakkında 'Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıla kadar hapis cezası istendi.
Mahkeme heyeti nisan ayında, tutukluluk incelemesinde otel sahibinin oğlu Efe Bozkurt ile otelin fenni mesulü inşaat mühendisi Halil Bağcı'nın, yurt dışı yasağıyla adli kontrol şartlarıyla tahliyesine karar verdi. 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı ve 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 5'inci duruşması için depremde ölenlerin yakınları adliyeye geldi. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel ile Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya da duruşmaya katıldı.
KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün kesimleri birlik, beraberlik içerisinde tek yürek olarak Adıyaman'dayız. Bizi her zaman büyük bir coşkuyla misafirperver Adıyaman halkı karşılıyor, o yüzden kendilerine halkım adına yürekten teşekkür ediyorum. Bugün 5’inci kez mahkeme salonuna gireceğiz. Bildiğiniz üzere 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanan asrın felaketinde binlerce insanımızı yitirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak evlatlarımızı yitirdik, çocuklarımızı kaybettik. Bu acı büyük bir acıdır, hiçbir zaman dinmeyecek bir acımızdır. Burada başbakan olarak ama en önemlisi bir baba olarak bulunmaktayım. Ana muhalefet başkanı hem başkan olarak hem baba olarak yine bakan arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, halkımız bir bütünlük içerisinde mahkeme salonunda mahkemenin dikkatli bir şekilde kararını izleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güvencimiz sonsuzdur ama burada halkımın hakkını, hukukunu korumak için burada bulunmaktayız ve evlatlarımıza, çocuklarımıza mezar olan İsias Otel gibi diğer otellerin olmaması için bunu sonuna kadar savunacağız, savunmaya da hep birlikte devam edeceğiz. Bizim inancımız bu oteli yaparken suç işleyenler mahkeme huzurunda gerekli cezayı alana kadar bu davalarımızdan vazgeçmeyeceğiz ve bu davalarımız inancımız odur ki; en iyi şekilde sonuçlanacak. Ve artık bu davalar gibi başka bir doğal afetlerde yaşanmaması adına örnek bir dava olacak diye düşünüyorum. O yüzden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı olarak bu davanın peşindeyiz" dedi.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya ise mahkemeye sunulan raporların ihmali belgelediğini anlatarak, "Son çıkan bilirkişi raporu, İsias davasındaki adalet arayışımıza güçlü bir temel sunmaktadır. Rapor, İsias Otel'in saniyeler içinde kum yığınına dönüşmesine neden olan usulsüzlükleri açıkça belgelemiştir. Otel denen yapının proje aşamasından yıkıldığı güne kadar her aşamada usulsüzlükler olduğu, bilime uygun yapılmadığı, beton kalitesinin aralıklarının yetersizliğine, kaçak asansör için döşemelerin kesilmesine, iki bina arasında yeterli derz aralığı olmamasına, kaçak katın yıkıma etkisine, belgelerde yapılan usulsüzlükler ve daha sayamadığımız birçok konu raporda bilimsel olarak ortaya konulmuştur" diye konuştu.
Öte yandan savcı, duruşmada mütalaasını sundu ve sanıkların 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Ayrıca inşaat mühendisi ve mimar olan 4 sanığın meslekten menedilmesi gerektiğini belirtildi. Savcı, sanıkların tutuklu bulundukları sürelerin alacakları cezalardan düşürülmesini de mütalaasına ekledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde Adıyaman'da yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Oteli davasının 5’inci duruşmasında tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Mimar Erdem Yıldız, inşaat mühendisleri Halil Bağcı ve Mehmet Göncüoğlu savunmalarını yaptı.
Sanıklar, bilirkişi raporlarını eleştirerek, raporların taraflı ve eksik bilgiler içerdiğini savundu. Ayrıca sanıklar bilirkişi raporlarını eleştirerek, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti ve tahliye talebinde bulundu.
Sanıklardan Ahmet Bozkurt, bilirkişi raporlarını 'ısmarlama' olarak nitelendirerek, otelin 1993 yılında projelendirilip 1995 yılında tamamlandığını belirtti. Bozkurt ayrıca, kendisinin müteahhit veya teknik bir görevli olmadığını, yalnızca bina sahibi olduğunu da ifade ederek, "Ben müteahhit değilim, inşaat mühendisi veya mimar değilim. Ancak raporda, teknik sorumlu gibi gösterildim. Eğer bina sahibi olarak bu yapıdaki sorunlardan bilgim olsaydı, bu binayı asla yapmazdım. Proje belediye tarafından kontrol edilip doğru bulundu ve ruhsat verildi. Kaçak kat denilen bölge için imar barışından yararlandım. Ayrıca, bina yapımında kullanılan malzemeler o dönemin teknolojisiyle sınırlıydı" dedi.
Mehmet Fatih Bozkurt ise, Ahmet Bozkurt’un oğlu ve otelin yönetimine 2001 yılında dahil olduğunu, teknik konulara hakim olmadığını vurgulayarak, "Benim teknik konularla hiçbir ilgim yok. Buna rağmen kusurlu bulunmuşum. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
Otelin projesiyle ilgisinin olmadığını ve sadece konut projesi yaptığını ifade eden İnşaat Mühendisi Mehmet Göncüoğlu ise otelin projesi ile adının anılmasının doğru olmadığını savunarak, "Otel projesiyle adımın anılması doğru değil. Konut projesi yaptım, otel statik projesini ben yapmadım. Beton kalitesinin düşük olması ve yük kapasitesindeki artış benim sorumluluğumda değil. Dava dosyamın düşürülmesini talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz 8 sanığın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmalarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.