İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, belediyelerin açtığı kreşlerin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kapatıldığı iddiasına ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bazı sosyal medya hesaplarında yer alan ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi’ iddiası doğru değildir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
İddialara konu resmî yazıda, belediyeler tarafından açılan kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin kapatılması değil kuruluş amacı ve yönetmeliğine uygun faaliyetlerde bulunması gerektiği vurgulanmaktadır.
Belediyelere, gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel kreş ve gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esaslar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Özel Kreş Ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik’ ile belirlenmiştir.
Bu kuruluşlar, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunamaz. Yani anaokulu veya anasınıfı gibi faaliyet gösteremez.”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, belediyelerin kreşlerinin kapatılacağı iddiasının ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in buna tepki göstermesinin ardından, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Özgür Özel'e gerçekten acıyorum. Kendi siyasi partisi içerisinde manipülasyon içinde. Bizim herhangi bir belediyeye kreşi kapatın, ya da şu kritere göre açın gibi bir şey söyleme durumumuz yoktur." dedi.
"Özgür Özel'e gerçekten acıyorum. Kendi siyasi partisi içerisinde manipülasyon içinde. Mevzunun aslı şu; Belediyelere gönderdiğimiz yazı kreşlerle alakalı değildir, kreşle alakalı olamaz. Kreşler bizim bakanlığımızın yetki ve sorumluluğumuzun alanı dışındadır. Bizim herhangi bir belediyeye kreşi kapatın, ya da şu kritere göre açın gibi bir şey söyleme durumumuz yoktur. Toplumu manipüle etmek için söylüyorlar, yalan söylüyorlar.
Biz bir yazı yazarken CHP ya da diğer partili diye bir yazı yazmayız. Mevzuat içeriğinde bir yazı yazarız. Kreşlerle ilgili bizim hiçbir yazımız yok. Bizim bahsettiğimiz ana okulları ve ana sınıfları ile ilgili yazıdır.
"Bu metin CHP'nin anayasa mahkemesine yaptığı başvuruda Belediyelerin anasınıfı ya da anaokulu açmada verilen hakkı AYM'de iptal ettirmek için yaptıkları başvurudur. Belediyeler ana okulu açamazlar, açmamalıdır deniyor. Belediye kanunun ilgili maddesini iptal ediyor 2007'de. Bakanlığımız iptal kararı sonrası hiçbir belediyeye anaokulu açma yetkisi vermemiştir. O sebepten dolayı diyorum ki Özel ya da İmamoğlu ya kendi partilerinin ne yaptığını bilmiyorlar, ve ya okuduklarını anlamamışlar. Ya da okuduklarını anladılar ama işlerine gelmedikleri için yalan söylemeyi kendi siyasi rantları için doğru buldular. Yahut CHP kendi içindeki siyasi kavgaların kurbanı oldu. Bu tür yanlış bilgiler vererek kamuoyunda itibarı sarsılıyor.
Bizim yazımızda kreşlerin kapatılmasıyla ilgili herhangi bir yazımız yok. Diyoruz ki Belediyeler ana okulu ya da ana sınıfı açamaz, bu yeni uygulanan bir durum değil.
Bunlar açılmışlar, bize şikayet geldikçe denetliyoruz. Yasal olarak böyle bir hakkınız yok deyip okulları kapatıyoruz. Şimdi de aynı şeyi yapıyoruz. CHP, ilgili iptal davası için gerekçelerinden bir tanesi Belediyeler böyle bir okul yapabilirler bunları Milli Eğitime devredebilirler. Bizim sorunumuz yok. Okul yapıp bize devredebilirler.
Kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor, bu konuda biz tamamen hukukun gereği olarak üzerimize düşen görevi yerine getirip yazımızı yazdık. Resmi yazımız da buradadır. Anayasa kararına atıfta bulunarak ana sınıfının açılmasına yetkisi yoktur. CHP hukuku kendisine göre okuyor, bu tür ifadeyi kullanmasına acıdım.
Öğrencilerimizin ve velilerimizin sorunlarını biz çözeriz. Kimseyi mağdur etmeyiz. 36 ay üzerindeki çocuklar bizim kapsamımızda. MEB'in denetim yetkisi bu okulun fiziki altyapısı, öğretmen her şey bizim bakanlığımızın denetimleri altındadır.
Hukuka aykırı bir iş yapıyorlar. Ekrem İmamoğlu ya da CHP'nin geleneğinde hukuk kavramı gibi başka kavramlar olduğu gibi kendi perspektiflerine göre yorumluyorlar. İmamoğlu'nun açıklaması da öyle bir şey."