İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İletişim Başkanlığı'nda düzenlenen 'Vatandaş Diplomat Projesi Türkiye'nin Sporda Küresel Temsili' programına katıldı. Programda milli sporcular ve öğrenciler de yer aldı. Burada konuşan Altun, Spordan kültür-sanata, gastro-diplomasiden dijital diplomasiye tüm kamu diplomasisi alanlarında Türkiye’nin tezlerini ve haklı duruşunu kararlılıkla dile getiriyoruz. Bu doğrultuda; ülkemizin tanıtımını üst seviyeye taşımak, ülkemiz hakkında doğru bilinen yanlışları bertaraf etmek, ülkemizin marka değerini güçlendirmek maksadıyla haziran ayında ‘Vatandaş Diplomat Projesi’ni hayata geçirdik. Vatandaş Diplomat Projesi, bireyden bireye kamu diplomasisi anlayışının somut bir tezahürüdür. Vatandaş Diplomat Projesi ile her vatandaşımız birer kültür elçisi olarak vatandaş diplomasisine katkı sunma potansiyeli taşımaktadır. Bilhassa yurt dışında yaşayan veya sıklıkla yurt dışına seyahat eden vatandaşlarımızı birer gönül elçisi olarak görüyoruz diye konuştu.
'SPOR, BARIŞIN TEŞVİK EDİLMESİ İÇİN ZEMİN HAZIRLIYOR'
Sporun toplumlar arası ilişkilerdeki pozitif etki gücünün tartışma götürmeyen bir gerçek olduğunu dile getiren Altun, Günümüzde, kamu diplomasisinin önemli bir parçası da hiç kuşkusuz spor diplomasisidir. Spor organizasyonları vasıtasıyla insanlar kültürel, sosyal ve siyasi farklılıkları bir kenara bırakarak küresel ölçekte bir araya geliyor. Sporun birleştirici ruhu, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurulması, uluslararası iş birliğinin artırılması ve barışın teşvik edilmesi için kolaylaştırıcı bir zemin hazırlıyor. Bu kapsamda, uluslararası büyük spor etkinlikleri, onlara ev sahipliği yapan ülkelere sadece ekonomik ve turistik faydalar sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda bu faaliyetler, o ülkelere uluslararası arenada imajlarını güçlendirme fırsatı sunuyor. Özellikle olimpiyatlar ve dünya kupası gibi büyük organizasyonlar birer spor etkinliği olmalarının yanı sıra farklı ülke vatandaşlarının etkileşime geçtikleri platformlar olarak öne çıkıyor. Uluslararası organizasyonlar ve buralarda elde edilen sportif başarılar bugün yumuşak gücün bir unsuru haline gelmiştir. Söz gelimi Sayın Yusuf Dikeç’in 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda müsabaka esnasındaki duruşu, sosyal medya platformlarında milyonlarca kez görüntülendi. Sayın Dikeç’in ikonik görüntüsünden sonra internet platformlarında 180’den fazla ülkede arama yapıldığı, bu kişilerin aynı zamanda Türkiye, Türkler ve Türk şehirleriyle ilgili de sorgulamalarda bulunduğu tespit edilmiştir. Birkaç ay önce tecrübe ettiğimiz bu somut örneğin de gösterdiği gibi, ülkenin sporcularının performansı, teknik ve organizasyonel kapasitesi, spor kültürü ve altyapısı o ülkenin dünya medyasında görünürlüğünün artmasına, küresel anlamda marka değerinin güçlenmesine vesile olmaktadır değerlendirmesinde bulundu.
'SPORDAKİ ADALETSİZ VE İKİYÜZLÜ UYGULAMALARIN KARŞISINDAYIZ'
Milli sporcuların, sadece sportif başarılarıyla değil, temsil ettiği kültürel ve ahlaki değerlerle de dünyaya mesaj taşıdıklarını aktaran Altun, Sporcularımız, Türkiye’nin uluslararası alandaki yüzü olarak, barış, adalet ve dostluk mesajlarını uluslararası kamuoyuna aktarmaktadır. Sporcularımızın uluslararası müsabakalarda farklı yol ve yöntemlerle küresel düzenin işleyişindeki zulümlere dikkat çektiklerini görüyoruz. Söz gelimi Avrupa Wushu Şampiyonasında altın madalya kazanan Necmettin Erbakan Akyüz kardeşimiz, madalya töreninde Filistin bayrağı açarak İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı Filistinli kardeşlerimizin yanında durduğunu göstermiştir. Ne kadar haklı ne kadar onurlu bir tavır. Fakat İsrail zulmüne sessiz kalan uluslararası çevreler Necmettin Erbakan Akyüz kardeşimizin bu asil tavrından da rahatsız oldular ve şampiyonluğunu gasbettiler. Türkiye Cumhuriyeti olarak, her alanda zulmün ve zalimin karşısında olduğumuz gibi spordaki adaletsiz ve ikiyüzlü uygulamaların da karşısındayız. İsrail lobisinin etkisiyle yapılan bu türden eylemler gençlerimizde, genç sporcu kardeşlerimizde motivasyon kaybına yol açmamakta, aksine onları daha da cesaretlendirmektedir diye konuştu.
BAKAN BAK TÜRKİYE SPOR ÜLKESİ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR
Gençlik ve Spor Bakan Osman Aşkın Bak ise, sporun kitleleri etkileyen, kitleleri önemli ölçüde yönlendiren bir gerçek olduğunu belirterek, Sporcularımızın özellikle uluslararası müsabakalardaki elde ettiği başarılar tüm halkımız ve milletimizi gururlandırıyor. Geçen hafta Avrupa Parlamentosu Spor Bakanları toplantısındaydım. Fransız bakanla konuşurken yaptığımız hareket Yusuf Dikeç hareketiydi. Fransız bakan bana dedi ki, 'Gel Yusuf Dikeç hareketini yapalım.’ Portekizli bakanla konuşurken o da dedi ki, 'Sizin Benfica'ya gelen bir sporcunuz var, onun hareketi nasıldı' dedi. Kerem Aktürkoğlu'ndan bahsediyor. Dolayısıyla bu bir diplomasidir. İletişim Başkanımız, Yusuf Dikeç için yaptığı hareketten sonra Türkiye’nin sosyal medyalarda internet üzerinden aranması ile ilgili rakamları verdi. Yine biz Paris’teyken mağazaya gittiğimizde mağazadaki müşteri temsilcisi, bize hemen üzerimizdeki Türkiye amblemini gördüğü zaman yine Yusuf Dikeç hareketini yaptı. Dolayısıyla bir sempati oluşuyor. Türkiye 2023 yılında yaptığı organizasyonlarla başta Avrupa Şampiyonlar Ligi finali olmak üzere, salon atletizm şampiyonası, jimnastikteki şampiyona başta olmak üzere geçtiğimiz yıl 110 tane organizasyon yaptı ve bu artarak devam ediyor. Türkiye bir spor ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor. Lojistik gücümüz, tesislerimiz, sağlık genel kapasitemiz, organizasyon yeteneğimiz ve halkımızın spora olan ilgisi nedeniyle pek çok organizasyonu ülkemizde gerçekleştirebiliyoruz. Yine 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı İtalya ile beraber Türkiye organize edecek. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de Cumhurbaşkanımız. Dünya liderleri ile birlikte beraber iletişimde de sporu çok etkin bir şekilde kullanıyor. Uluslararası federasyonların başkanlarıyla; FIFA başkanı, UEFA başkanı ve FIFA başkanıyla spor diplomasisini çok iyi kullanıyor. Bunların çok büyük etkileri var ifadelerini kullandı.
