BIST 100 9.473 DOLAR 34,58 EURO 36,03 ALTIN 3.008,01
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Havuzda boğulan 5 yaşındaki Halil'in ailesinin avukatı: İhmaller zinciri ölüme götürdü

Havuzda boğulan 5 yaşındaki Halil'in ailesinin avukatı: İhmaller zinciri ölüme götürdü

Manisa'da 3 yıl önce 8 yaşındaki bir çocuğun öldüğü havuzda, bu kez de Halil Umut Kocakaya (5), boğularak hayatını kaybetti. İncelemede, havuzun ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. Sorumlu müdürünün tutuklandığı, işletme sahibinin arandığı olaya ilişkin ailenin avukatı Haşim Çelik, "Yaptığımız araştırmada baştan sona ihmaller zinciriyle, bu ölümün meydana geldiğini tespit ettik" dedi.

Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan Nurgül Kocakaya (39), 16 Ağustos'ta çocukları Halil Umut Kocakaya ve Onur Kocakaya'yı (4), Karaağaçlı Mahallesi'ndeki havuza götürdü. Saat 14.00 sıralarında Nurgül Kocakaya hesabı ödemeye gittiği sırada oğlu Halil Umut Kocakaya, girdiği yetişkin havuzundaki köprünün altında gözden kayboldu. Havuza geri dönen ve oğlu Onur'u gören anne Kocakaya, göremediği diğer oğlu Halil'i aramaya başladı. Nurgül Kocakaya oğlunu ararken, Halil Kocakaya köprünün altında 2 dakika yaşam mücadelesi verdi. Bir süre sonra çocuğun hareketsiz bedeni, su yüzeyine çıktı.

3 dakika boyunca su üstünde hareketsiz kaldı

Halil'in su üzerindeki hareketsiz bedeni akıntı ile çocuk havuzuna sürüklenirken; olup bitenden habersiz Onur, ağabeyi ile oynamaya çalıştı. Yaklaşık 3 dakika boyunca su üstünde hareketsiz duran Halil'i ne yüzenler ne de havuzdaki görevliler, fark etti. Havuzdaki birinin seslenmesi sonrası cankurtaran yönelerek, çocuğun hareketsiz bedenini sudan çıkardı. O anlar, havuzun kameralarına yansıdı. Havuzda yapılan ilk müdahalenin ardından Manisa Şehir Hastanesi'ne kaldırılan Halil, kurtarılamadı.

Sorumlu müdür tutuklandı, işletmeci aranıyor

Olay sonrası gözaltına alınan işletmeden sorumlu müdür Selçuk Kuş ile işletme sahibi S.Ö., adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Savcılığın itirazı sonrası 23 Ağustos'ta tekrar gözaltına alınan işletme müdürü Selçuk Kuş tutuklandı. Hakkında gözaltı kararı bulunan S.Ö.'yü yakalama çalışmaları sürerken, ruhsatsız olduğu belirlenen havuz mühürlendi.

İlk olayda mühürlenmedi

Öte yandan 7 Temmuz 2021'de Yusuf Asaf Tiktaş'ın (8) da boğularak hayatını kaybettiği havuzun, o tarihte mühürlenmediği öğrenildi. Tiktaş'ın hayatını kaybetmesi ile ilgili adli sürecin istinaf mahkemesinde devam ettiği belirtildi. Oğlunu kaybeden anne Nurgül Kocakaya'nın acısı tazeliğini korurken, ailenin avukatı Haşim Çelik olaya ilişkin açıklamada bulundu. Avukat Çelik, "Manisa'nın Şehzadeler ilçesi Karaağaçlı Mahallesi'nde, 16 Ağustos'ta meydana gelen trajik bir ölüm var. Nurgül hanımın oğlu Halil, bu işletmenin havuzunda yüzerken öldü. Yaptığımız araştırmada baştan sona ihmaller zinciriyle, bu ölümün meydana geldiğini tespit ettik" dedi.

'İşletmenin ruhsatı yok'

Avukat Çelik, yaşanan olayda ihmaller olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Olayın meydana geldiği ticari amaçlı açık yüzme havuz işletmesinin ruhsatının olmadığı görülmüştür. İş yerinde görevli olduğu beyan edilen cankurtarana ait, cankurtaran eğitim sertifikasının olmadığı, sigortasız çalıştığı belirlenmiştir. İş yerinde ilk yardımcı sertifikasına sahip çalışanların olmadığı tespit edilmiştir. Yetişkin havuzunda, çocukların olası düşmelerine veya bilinçli yahut bilinçsiz girmelerine yönelik herhangi bir ilave fiziki önlem olmadığı belirlenmiştir. Sorumlu müdür olduğunu beyan eden kişinin, kimya veya sağlık eğitimi almış olduğu ve en az lise mezunu olduğu kanıtlanamamıştır. Yetişkin yüzme havuzunda ip, yüzer duba, simit gibi can kurtarmaya mahsus malzemelerin olmadığı ve havuz yakınlarında ilkyardım malzemelerinin olmadığı da ayrıca tespit edilmiştir. İşveren, ilkyardımcı personel bulundurma zorunluluğunu ihmal etmiş, dolayısıyla boğulan çocuk, vaka esnasında doğru ilkyardım uygulaması mahrum bırakılmıştır. Çocuğa boğulmadan 7 dakika sonra ancak müdahale yapılmıştır. Şüphelilerin bilmemelerine karşın ilk yardım yapmaya çalıştıkları dolayısıyla çocuğun vefat etmesinde ağır kusurlu oldukları, ölüme sebebiyet verdikleri aşikardır. Şüpheliler tarafından anılan eksiklere karşın, çocuğa kalp masajı yapılmaya çalışıldığı esnada, işletme çalışanları tarafından anneyi suçlayıcı şekilde beyanlarda bulunulmuş olup, müteveffanın ailesine bu aşamada psikolojik baskı yapılmaya çalışılmıştır."

'Kapatsalardı, ölüm yaşanmayacaktı'

Belediyenin de ağır hizmet kusuru olduğunu, görevlerini eksiksiz yapmaları halinde böyle bir olayın yaşanmayacağını ifade eden Çelik, "7 Temmuz 2021 tarihinde 8 yaşındaki Yusuf Asaf Tiktaş da yine şüphelilerin işlettiği havuzda suda boğulup, hayatını kaybetmiştir. Tarafımızca yapılan araştırmada 2021 yılında işletmenin daha önce de benzer bir kaza ile yine küçük bir çocuğun ölümüne neden olduğu, o dönemde de işletmenin ruhsatsız olarak çalıştırıldığı tespit edilmiştir. 2021 yılından bugüne dek nasıl olur da bu işletmenin ruhsatsız olarak çalıştırılmasının sağlandığı düşünüldüğünde, bir çocuğun daha ölümüne neden olanın başında ağır hizmet kusuru olan belediye yetkililerinin de olduğu görülmektedir. Çünkü idari hizmeti düzgün yapmış olsaydı, işletme kapalı olacaktı. Böylelikle bu kazalar meydana gelmeyecekti. Olaya buradan bakıyoruz. Sonrasında da eğer zaten kanunumuz çerçevesinde yapılması gereken ruhsatlı bir yer olmuş olsaydı, burası ruhsata tabii olduğundan yapılması gereken her şey nizami olmuş olacak ve bu ölüm hadisesi meydana gelmeyecekti. Sanıkların taksirle ölüme sebebiyet verme değil, kanunda tanımlanmış bu tarz işletmeleri değerlendirilen olası kastla cezalandırılması istiyoruz. Böylelikle alacakları, cezaların bir sonraki mağdurların mağduriyetini sona erdirmek adına en üst sınırdan cezalandırılmasını gibi bir talebimiz olacak" dedi.

Kaynak: DHA