İstanbul’da 1 Mart gecesi ehliyetsiz kullandığı araçla Murat Aci’nın hayatını kaybetmesine ve dört kişinin yaralanmasına yol açan Timur Cihantimur ile annesi Eylem Tok’un, Türkiye’ye iadesiyle ilgili davaların görülmesine Massachusetts eyaleti Boston Bölge Mahkemesi’nde devam ediliyor.
Massachusetts Bölge Başsavcı Yardımcısı Kristen A. Kearney, Eylem Tok’un 11 Eylül’de Boston’da yapılacak Türkiye’ye iadesiyle ilgili duruşması öncesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iadeyi onaylaması için hazırladığı taslak karar metnini Hakim Donald Cabell’e sundu. Taslak metninde Tok’un Türkiye’ye iade kararı gerekçeleriyle açıklandı.
VOA'dan Mehmet Sümer'in haberine göre, taslak kararın duruşmanın yapılacağı tarihten bir buçuk ay öncesinde kamuya açık bir ortamda paylaşılmış olmasını “sıradışı” olarak değerlendirdi.
Taslak karar metninde hakimin Türkiye’den gelen delilleri yeterli bulduğu belirtilerek, “Kaçak olan Eylem Tok'un Türk Ceza Kanunu'nun 281’inci maddesine aykırı olarak delilleri yok etmek, saklamak ve değiştirmek; ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 283. maddesine aykırı olarak suçluyu korumaktan Türkiye'ye iadesini onaylıyorum. ABD Dışişleri Bakanı tarafından iade ve teslim konusunda daha ayrıntılı karar verilinceye kadar kendisini bu süre içinde gözetim altında tutulması için adli kolluk güçlerine teslim ediyorum” ifadesi yer aldı.
Başsavcı Yardımcısı Kearney’nin hazırladığı taslak karar metnini, ABD Adalet Sistemi Mahkeme Elektronik Kayıtları'nın tutulduğu kamuya açık çevrimiçi sistem üzerinden paylaşması dikkat çekti.
Tok ile ilgili hazırlanan taslak iade kararında şu ifadelere yer verildi: “Mahkeme, 11 Eylül 2024 tarihinde yapılan bir iade duruşmasının özellikle Türkiye Cumhuriyeti tarafından sunulan tasdikli, onaylı belge ve delilleri, hem avukatların hem de savcının yaptığı karşılıklı savunma ve argümanlarını değerlendirdikten sonra aşağıdaki hususları tespit ederek, tasdik için ABD Dışişleri Bakanlığı’nın onayına sunmuştur.”
Taslak karar metninde, imzası olan kişilerin ayrıca mahkemenin yargılama ve iade işlemlerini yürütmeye yetkisi olduğu belirtilerek “Bu Mahkeme, Türkiye’nin Tok'un iadesi talebine cevaben ABD tarafından yapılan şikayet sonrasında 14 Haziran 2024 tarihinde bu bölgede bulunan ve tutuklanan Eylem Tok’u kişisel olarak yargılama yetkisine sahiptir. ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşması bu davayla ilgili tüm süreç içinde tam olarak yürürlükte ve geçerliydi. ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşmasındaki Madde 2 uyarınca, Tok'un yargılandığı ve yargılanmak üzere iadesinin talep edildiği suçları kapsamaktadır” ifadesi kullanıldı.
Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmanın 2. Maddesi şöyle: Suçlu iadesi, talep eden devlet adli makamlarınca yürütülen bir soruşturma, kovuşturma veya isteyen devlet mahkemelerince verilip kesinleşmiş bir mahkeme hükmü nedeniyle talep edilen devlet ülkesinde bulunan şüpheli, sanık veya hükümlünün isteyen devlete teslim edilmesidir.”
Savcının hazırladığı taslak karar metninde, Türkiye’nin ABD ile 1979 yılında imzaladığı suçluların iadesiyle ilgili ikili anlaşma kapsamına uygun şekilde onaylanmış ve tasdik edilmiş belgeler sunduğu, bu belgelerin Tok'un yargılandığı suçlarla ilgili metinleri içerdiği belirtildi. Taslak karar metninde, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye'nin iade talebinde bulunduğu Eylem Tok'un, bu mahkeme huzurunda aşağıdaki suçları işlediğine inanmak için muhtemel nedenler bulunmaktadır. Mahkemeye sunulan deliller, Tok'un suçlandığı suçların eğer ABD’de işlenmiş olması halinde ağır suçlardan yargılanmak üzere tutuklanmasını haklı çıkarmak için yeterlidir. Türk savcısının yeminli ifadesi, çok sayıda görgü tanığının ifadesi ve Türk görevliler tarafından elde edilen diğer belge ve kanıtlar sağlanmıştır. Bu nedenle ve yukarıdaki bulgular uyarınca, kaçak Eylem Tok'un Türk Ceza Kanunu'nun 281. maddesine aykırı olarak Delilleri Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme ve Türk Ceza Kanunu'nun 283. maddesine aykırı olarak Suçluyu Koruma suçlarından Türkiye'ye iadesini onaylıyorum. Bu davada sunulan kanıtların bir kopyası ve bu davada alınan her türlü tanık ifadeleriyle birlikte mahkeme katibinden tasdiknameyle, iade talebinin onaylı bir kopyasını Dışişleri Bakanı'na iletmesini emrediyorum."
İade davasıyla süreci yakından izleyen New York Barosu avukatlarından Cahit Akbulut, Başsavcı Yardımcısı Kearney’in Hakim Cabell’a sunduğu taslak karar metninin henüz Tok’un 11 Eylül’de yapılacak iade duruşması öncesinde kamuoyuna açık adli elektronik sistem üzerinden paylaşmasını, “sıradışı” olarak değerlendirdi.
Avukat Akbulut VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, henüz duruşma yapılmadan davanın savcısı tarafından hazırlanan taslak bir karar metninin duruşmanın yaklaşık 1,5 ay öncesinde yayınlanmasının oldukça şaşırtıcı olduğunu belirtti.
Avukat Akbulut, hakimlerin kararlarında bazen savcılar ve savunma avukatları arasında ortak bir nihai karar metni hazırlamak için karşılıklı istişare ve yardımlaşma olabileceğini ancak sonunda hakimin taslak metnin üzerinden geçerek ekleme ve çıkarmalar yaparak nihai karar metnini hazırladığını ifade etti.
Avukat Akbulut, taslak metinde yapılacak duruşma sonrasında da herhangi bir değişiklik olacağını beklemediğini belirterek “Eylem Tok’un iade davasında bu yardımlaşma yöntemi oldukça sıradışı bir hale dönüşerek taslak karar metni elektronik yolla kamuya açık bir şekilde paylaşılmış. Hakimler, savcı ve avukatlar ellerindeki davalarla ilgi hem duruşma öncesinde hem de duruşmalar sırasında birçok kez bir araya gelir dava sürecini, olası kararları kendi aralarında değerlendirirler, hatta bazen ortak karar metinleri hazırlarlar ancak bu kendi ofislerinde, kendi masalarıyla sınırlı kalan bir yardımlaşma ya da uzlaşmadır. Ben mahkeme hakiminin savcının hazırladığı bu taslak metinde bir değişiklik yapacağını şahsen düşünmüyorum” dedi.
Avukat Akbulut, savcı ve hakimin Tok’un Türkiye’ye iadesi kararını çok daha öncesinde verdiklerini, son karar taslağının alenen paylaşılmasının da bunun en önemli kanıtlarından biri olduğunu belirtti.
Avukat Akbulut, hazırlanan taslak karar metninin ABD Dışişleri’ne de bir kopyasının gönderilerek onaylanmasının talep edildiğini belirterek “Hem Tok hem de oğlu Cihantimur’un ayrı ayrı görülen davalarında her ikisi için de mahkemeden Türkiye’ye iade kararı çıkmış olsa bile son kararı ABD Dışişleri Bakanlığı verecek. Dava sürecinde yaşanan gelişmeler ve son yaşananlar gözönüne alındığında ABD Dışişleri Bakanlığı, hakim ve savcılığın görüşünün başından beri Türkiye’ye iade kararı verdiğini değerlendiriyorum” diye konuştu.