Olay, 12 Temmuz 2022'de Yenişehir ilçesinde yaşandı. Yazgül Ç. ile Mahmut Ç., olaydan 3 ay önce evlendi. Mahmut Ç. ve ağabeyi Ahmet Ç., iddiaya göre Kurban Bayramı'nın 4'üncü gününde eve yaklaşık 2 kilo uyuşturucu getirdi. Yazgül Ç., eşi Mahmut Ç. ve kayınbiraderi Ahmet Ç.'ye uyuşturucuyu evden çıkarmalarını, yoksa durumu polise bildireceğini söyledi. Yazgül Ç. ile ikili arasında tartışma yaşandı. Daha sonra Mahmut Ç. Yazgül Ç.'den kolundaki 4 bileziği vermesini istedi. Yazgül Ç. bilezikleri vermek istemeyince ikili tarafından darbedilip, bacağına sıcak ütü basıldı, kolonya dökülerek yakılmak istendi. Yazgül Ç.'nin çığlıkları üzerine Ahmet Ç. evden ayrıldı. Komşularının ihbarıyla adrese polis ve sağlık ekipleri geldi. Mahmut Ç. gözaltına alındı, vücudunda yanıklar olan Yazgül Ç. ise ilk müdahalesinin ardından Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılıp tedaviye alındı. Polisin çalışmasıyla Yazgül Ç.'nin kayınbiraderi Ahmet Ç. de gözaltına alındı. Mahmut Ç., çıkarıldığı mahkemede tutuklandı; Ahmet Ç. ise serbest bırakıldı. Hastanedeki 29 günlük tedavisinin ardından taburcu edilen Yazgül Ç.'nin vücudunda da yanık izleri kaldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Mahmut Ç. hakkında 'Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs', Ahmet Ç. hakkında ise 'Kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan iddianame hazırlandı. İddianame, 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Davanın 5'inci duruşmasında Mahmut Ç.'ye 'Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, Ahmet Ç. ise delil yetersizliğinden beraat etti.
Demirören Haber Ajansı'na konuşan ve şu anda eşinden boşanma aşamasında olan Yazgül Ç., 2 yıl önce yaşadıklarını anlatarak, "Mahmut Ç. ve Ahmet Ç., eve gelmişti. Bana saldırdılar. Ahmet beni yere atıp ayağıma ütü bastırdı. Ben kapıya doğru kaçarken Mahmut arkadan saçımdan tutup yere attı. Daha sonra üzerime kolonya döküp beni evin içinde yaktılar. Sonra Ahmet kaçtı, Mahmut ise evde kaldı. Ben 29 gün boyunca Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde kalıp tedavi gördüm. Ameliyatlarım hala devam ediyor. Mahmut'a ceza verdiler. O konuda memnun kaldım. Ahmet daha dışarıda. Benim hayati tehlikem devam ediyor. Yanımda KADES cihazı var. Bu cihazla yaşıyorum. Yaşamım buna bağlı. Beni öldürecekler, sürekli tehdit alıyorum. Gereğinin yapılmasını istiyorum. Ahmet'in ayağında elektronik kelepçe var. Bana yaklaştığı zaman KADES cihazı ötüyor ve polisler müdahale ediyor. Sürekli böyle de olmuyor. Ailesi beni gördüğü yerde bana saldırıyor ve ben sürekli karakola bildiriyorum. Psikolojim bozuldu. O adam nasıl serbest kalır bilmiyorum. En çok da o bana bunları yaptı. Canlı canlı bacağıma ütü yapıştırdılar. Kollarımda, göğüs bölgemde ve karın bölgemde yanık izleri var. Karnım hep dikişli. Ayda bir hastanede ameliyat oluyorum. Karın bölgemden doku alınıyor. 12 ameliyat oldum, daha 8 ameliyatım var. Ahmet'in tutuklanmasını istiyorum. Eve uyuşturucu madde getirmişlerdi. Onları polise şikayet edeceğimi söyleyince, bana bunu yaptılar. Beni hem yaktılar, hem kolumdaki bilezikleri çıkarmak için zorladılar. Şu an kolumda damar kısalması var ve hareket edemiyorum. Ağır yük taşıyamıyorum" diye konuştu.
Yazgül Ç.'nin avukatı Özlem Okan Salman ise müvekkilinin ülkede şiddete uğrayan kadınlardan sadece biri olduğunu ifade ederek, "Müvekkilim eşi tarafından kolundaki bilezikleri alınmak istendiğinde karşılık vererek karşı koyduğu için üzerine kolonya dökülerek yakılmıştır. 2 yıldır bunun takipçisiyiz. Bu süreçte Türk yargı makamlarınca etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmüştür. Sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiştir. Verilen bu kararın ülkede yaşanan, kadına şiddet konusunda caydırıcı olacağını ümit ediyoruz. Kadına şiddet, insan hakları suçudur. Dosya kapsamında diğer sanığın kardeşiyle birlikte hareket ettiğine dair somut deliller bulunmasına rağmen beraat etmiştir. Biz üst mahkemeye kanunlar çerçevesinde başvurumuzu yaptık. Üst yargı makamlarının bu kararı bozacağı kanaatindeyiz. Müvekkilim beraat eden sanık ve ailesi tarafından hala tehdit edilmektedir” ifadelerini kullandı.