Hz. Ali Camii'nde cuma namazı çıkışı basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin BM'de daimi üye olmanın gayreti içinde olduğunu belirterek önemli mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından konuşmasının satır başları şöyle şöyle: Değerli arkadaşlar, her şeyden önce "dünya beşten büyüktür" derken, bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu; beş tane daimi üye ve 15 tane bunun yanında biliyorsunuz geçici üye. Bu daimi üyelerin konumu, iki dudak arasında her kararı rahatlıkla onlar verebiliyor. 15 tane geçici üyenin ise burada herhangi bir tesiri söz konusu değil. Bu beş daimi üye, şu an itibariyle dünyayı adeta yöneten, idare eden ülkeler konumunda. Dolayısıyla burada şu anda Japonya, Çin, bizler, Almanya vesaire gibi üyeler, her ne kadar daimi üye olma teşebbüsü varsa da, şu an itibariyle daimi üye olamadıkları için herhangi bir tesirleri de söz konusu değil. Şu anda Türkiye olarak biz de daimi üye olmanın gayreti içindeyiz ama şu ana kadar aldığımız bir netice yok. Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapma gibi bir hesapları yok. 15 tane geçici üyenin zaten hiçbir, bu noktada, yapacağı bir iş söz konusu değil.
Yani önümüzdeki yılın başında bu Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını yapacağız. Şu anda benim Büyükelçi konumunda Çağatay Bey, muhatabıyla görüşmelerini sürdürüyor ve muhatabıyla yaptığı görüşmeler neticesinde de önümüzdeki yılın başında büyük ihtimalle bir araya gelme durumumuz olacak. O bir araya gelişimizde de bu konuyu masaya yatıracağız.
Ağırlıklı olarak gerek bu Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı gerekse bu Ege’deki yaşanan bazı malum sıkıntılar ve bu konuları da sayın Başbakan masaya yatıracağını ve bu sorunu da çözeceğini bizlere ifade etti.
Paşinyan’la olan görüşmede öne çıkan Azerbaycan-Ermenistan arasındaki yaşanan sıkıntılardı ve bu konularda ben Paşinyan’ın olumlu yaklaşım içerisinde olduğunu gördüm. Temennimiz odur ki bu yaklaşımı bir araya gelmek suretiyle çözmektir ve bu konuyla ilgili olarak da Azerbaycan’ın da aynı anlayış içerisinde olduğunu biliyorum. Ve bu iki ülke bu yaklaşımı ortaya koyarak bu sorunu inşallah çözerler.