Doç. Dr. Pınar Kocaay, çocukluk çağı obezitesi ile şekerli içeceklerin tüketimi ve etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Doç. Dr. Kocaay, çocuklarda obezitenin giderek arttığına dikkat çekerek, "İleriki yıllarda çocukluk çağı obezitesi ile daha sık karşılaşacağız ve eşlik ettiği hastalıklarla da daha sık karşılaşacağız gibi görünüyor. Bunun sebebi, daha fazla bilgisayar oyunları, tabletlerle uğraşma, kötü beslenme alışkanlıkları, fast food'lar, şekerli gazlı içeceklerin daha sık hayatımıza girmesi, lifli gıdalardan uzaklaşmak gibi sayılabilir" diye konuştu.
Doç. Dr. Kocaay, çocukluk çağında fazla kalori alımı nedeniyle obez olan bireylerin bu obeziteyi çoğunlukla erişkin yaşa taşıdığını belirterek, "Çocukluk çağında obez olan bireyler, erişkinlikte obez olan bireylere göre yani daha sonra kilo alan bireylere göre daha sık ek hastalıklara sahip oluyor. Bu ek hastalıklarla ilgili daha sık ölümler görülüyor. Yani bu nedenle çocukluk çağı obezitesinin en erken dönemde tanısı ve tedavisi son derece önemli. Bu konuyu çok ciddiye almamız lazım. Ayrıca bu hastalarımız çok ciddi akran zorbalığına uğruyorlar. Ve bunu hayatları boyunca hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak taşıyorlar" dedi.
Obezite ile mücadele için öncelikle beslenme alışkanlığının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Pınar Kocaay, "Sadece çocuk da değil, bütün ailenin beslenme alışkanlığını değiştirmesi gerekir. Son dönemde sık tüketilen fast food'lar, hazır gıdalar, şekerli gazlı içeceklerin hayatımızdan çıkarılması gerekiyor. Bu nedenle anne babalara benim tavsiyem, sigara ve alkole nasıl bakıyorsanız, obeziteye yani abur cubura, fast foodlara, şekerli gıdalara o şekilde bakmamız gerekir. Ne kadar zor olsa da tencere, tava yemeklerine dönmek ve hareketi artırmak gerekiyor. Mümkünse her çocuğun hayatına mutlaka sporu sokmalıyız. Bu artık yadsınamaz bir gerçek. Çocukluk çağındaki obezitede erişkinlerdeki gibi ilaç tedavisi ve ameliyat ise en son düşünülecek şeyler. En önemli şey yaşam tarzı değişiklikleridir" diye konuştu.