Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na başkanlık etti. Erdoğan, toplantı sonrası açıklama yaptı.
Erdoğan, ''Kolaya değil, zora talip olan tüm dava arkadaşlarımızla iftihar ediyoruz. AK Parti olarak biz şımaran, böbürlenen, milletin teveccühünü yanlış yorumlayan bir kadro asla değiliz. Şunu herkes bilsin ki biz millete hizmet için yola koyulan ve millete hizmet ettikçe büyüyen bir siyasi partiyiz'' dedi. Erdoğan’ın gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
''Anadolu ihtilaliyle iktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002'den beri aşkla koşan yorulmaz düsturu ile durmadan, dinlenmeden gecemizi gündüzümüze katarak aşkla koşturuyoruz. Hamdolsun bugüne kadar milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. Gün oldu milli iradeye kast eden darbecilere meydan okuduk. Gün oldu eli kanlı terör örgütlerine karşı canımızı ortaya koyduk. Gün oldu kendini ülkenin sahibi gören elitlerin karşısına dikildik. Gün oldu bürokratik oligarşi ile mücadele ettik. Gün oldu emperyalistlere ve taşeronlarına bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterdik. Vesayete, mafyaya, çetelere, terör örgütlerine, haksızlığa, hukuksuzluğa, statükonun bekçiliğine soyunan antidemokratik güç odaklarına hiçbir zaman baş eğmedik.
Gece yarıları millete karşı bildiri yayınladılar, buruşturduk ve çöpe attık. Gezi olaylarında sokak terörüyle darbe yapmaya kalktılar. Demokrasimize sıkı sıkıya sahip çıktık. 7 Şubat MİT krizi ile ardından 17-25 Aralık girişimiyle seçilmiş hükümete operasyon çektiler. Hiçbirine teslim olmadık. 15 Temmuz gecesi ölüm kusan silahlara, bomba yağdıran uçaklara, sinsice, korkakça, namussuzca millete kurşun sıkan FETÖ’cü alçaklara aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik. Zaferlerimizle birlikte tevazumuzu da büyüttük. Kibre kapılanlardan, halkla arasına mesafe koyanlardan asla ve asla olmadık. Milletimizin çizdiği rotadan, istikametten bir an olsun sapmadık.
Milletin çocuklarını ‘hizmet’ diyerek, ‘himmet’ diyerek mankurtlaştıranların sonu, tarihteki diğer insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur. Bu hainler, tüm uğraşlarımıza rağmen maalesef emrinde oldukları ağababalarının eteğine yapışarak Türk adaletinden kaçmayı başardılar. Bu dünyadan işledikleri suçların, hakkına girdikleri insanların, ifsat ettikleri körpe beyinlerin ve döktükleri şehit kanlarının hesabını vermeden gittiler. Ama ilahi adaletten kaçamayacaklardır.
Biliyor ve inanıyoruz ki Allah'ın cezalandırması çetindir. Rabbimiz bu ülkeye ve bu millete yaptığı kötülüklerin ve verdiği zararların hesabını bu hainlerden tek tek soracaktır. Biz de devlet olarak FETÖ tamamen tasfiye oluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Devletimizin tüm kurumlarının nefesi, ister yurt içinde ister dünyanın en ücra köşesinde olsun FETÖ'cü sırtlan sürüsünün ensesinde muhakkak olacağız. Başta dava ve yol arkadaşımız Erol Olçok ve kıymetli evladı Abdullah Tayyip olmak üzere 15 Temmuz gecesi istiklal ve istikbalimiz uğrunda şehit olan bütün kahramanları rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyor, ruhları şad olsun diyorum. Baş hainin ölümüyle şehit ailelerimizin yüreği biraz olsun soğumuş, gazilerimiz biraz olsun teselli bulmuş, Türkiye'ye ihanet edenlerin akıbetinin ne olacağı böylece görülmüştür.
AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın sendelemesini dört gözle bekleyen şer odaklarının olduğunu çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Sizlerden milletin emaneti ile birlikte yüzünü ülkemize çevirmiş milyonların da umudunu omuzladığınızı bir an olsun unutmamanızı rica ediyorum. Parti ve ittifak olarak son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya, buna yönelik hüsnüniyetli adımlar atıyoruz. Sandığın ufukta görünmediği önümüzdeki 3,5 yıllık süreyi ülkemiz ve milletimiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürmenin çabasındayız. Bölgemiz son derece sancılı bir dönemden geçerken, bir asır önce olduğu gibi haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in Gazze'de yaktığı, şimdi de Lübnan'a taşıdığı yangın günbegün sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz
Türkiye’nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini umut ediyoruz. Siyaset kurumu, Meclis, sivil toplum, basın, akademi ve toplum olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye inşa edelim istiyoruz. Devlet millet için ve millete hizmet için vardır. Devletin görevi özellikle güvenlik, adalet, eğitim ve sağlık alanlarında vatandaşlarına imkanlar dahilinde en iyi hizmeti sunmaktır. Bu temel konularda zafiyeti olan bir devlet, vazifesini hakkıyla yerine getiremiyor demektir.
Birkaç çürük elma yüzünden sağlık çalışanlarımızın hırpalanmasına müsaade edemeyiz. İnsanlık müsveddesi bir çete var. Devletimizin vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sağlamak için sağladığı imkanı istismar ederek böyle alçakça bir eylemi gerçekleştirmiştir. Böyle bir barbarlığı yapanlardan bunun hesabı en ağır şekilde hukuk önünde sorulacaktır. Bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için cumhurbaşkanı olarak konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim. Sağlık ve adalet bakanlarıma net şekilde talimat verdim. Son dönemde özel sağlık kuruluşlarının ücretlendirmesi ile ilgili sık şikayetler alıyoruz. Sağlık sistemimize zarar veren kötü alışkanlıkların yeniden nüksettiğine dair hasta yakınlarından serzenişler duyuyoruz. Bunun üzerine gideceğiz. Türkiye gerek kapsayıcılık gerek erişilebilirlik noktasında dünyadaki en iyi sağlık sistemlerinden birine sahiptir. Gözünü para hırsı bürüyen fırsatçıların sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz.''