Çorlu tren kazasında yaşamını yitiren 7’si çocuk 25 kişi kazanın 6. yıl dönümünde Edirne’nin Uzunköprü ilçesindeki 8 Temmuz Adalet Anıtı’nda düzenlenen törenle anıldı. Kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, “İktidarın koruması altında olan bir yargı bağımsız yargı olmadığı için elini asıl katillere uzatamamıştır. Devlet Demiryolları'nın Genel Müdürü İsa Apaydın, Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun, dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan hatta Pamukova cinayeti yaşandığında genel müdür olan Binali Yıldırım'a kadar herkes, bu sosyal cinayetlerin hesabını soramayan herkes bugün benim evladımın da, 7 çocuğun da, 25 insanın da katilidir. Biz önce bu katillere hesap soracağız sonra da yargıyı bağımsız hale getiremeyen, elini yargının üstünden çekmeyen siyasi iktidara hesap soracağız” dedi.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Mahallesi yakınlarında 8 Temmuz 2018’de trenin raydan çıkarak devrilmesi sonucu 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 328 kişinin ise yaralandığı facianın üzerinden 6 yıl geçti.
Tren kazasında hayatını kaybedenler için, facianın 6. yıl dönümünde Edirne’nin Uzunköprü ilçesindeki 8 Temmuz Adalet Anıtı’nda anma etkinliği düzenlendi. Törene İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Uzunköprü Belediye Başkanvekili Tülay Hoşgör ve faciada yaşamını yitirenlerin aileleri katıldı. Törende faciada yaşamını yitirenlerin resimleri sergilendi, Anıt Park'taki raylara karanfiller bırakıldı.
Mısra Öz: Önce katillerden sonra da elini yargının üstünden çekmeyen iktidara hesap soracağız"
Kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, yargının elini asıl katillere uzatamadığını öne sürerek şöyle konuştu:
“8 Temmuz'da ne yazık ki liyakatsiz bir kurumda, beceriksiz yöneticilerin ihmalleri nedeniyle biz sevdiklerimizi duraktan ölüme uğurlamışız. Biz adalet mücadelesine başladığımızda 'suçlu yağmur' dedikleri olay bugün hapis cezasıyla neticelendi. Ama yolumuz daha uzun çünkü şunu biliyoruz ki ihmallerin olduğu ve denetimlerin yapılmadığı o kararlara imza atan, kurumdaki yetkili kişiler bizden evlatlarımızı çalan asıl katillerdir. Yargı onlara 6 yıldır elini uzatmaya korktu. Biz 7'si çocuk, 25 canın ailesi olarak tam 6 yıldır mecliste, sarayın önünde, adalet saraylarında ve mahkeme kürsülerinde bir şekilde adalet aradık. Ama bugün biliyoruz ki dönemin genel müdürüne ne yazık ki yargının eli uzanamadı. Siyasilere, bürokratlara uzanamadı. Bunun sebebi ne yazık ki siyasi iktidardır. İktidarın koruması altında olan bir yargı bağımsız yargı olmadığı için elini asıl katillere uzatamamıştır. Ben buradan her yıl olduğu gibi tekrarlıyorum; Devlet Demiryolları’nın Genel Müdürü İsa Apaydın, Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun, dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan hatta Pamukova cinayeti yaşandığında genel müdür olan Binali Yıldırım'a kadar herkes, bu sosyal cinayetlerin hesabını soramayan herkes bugün benim evladımın da, 7 çocuğun da, 25 insanın da katilidir. Biz önce bu katillere hesap soracağız sonra da yargıyı bağımsız hale getiremeyen, elini yargının üstünden çekmeyen siyasi iktidara hesap soracağız.”
"Katilleri tanıyoruz, hesap günü gelecek" diyen Öz, "Onlar 25 tane pırıl pırıl, bu ülkenin geleceği olan inanılmaz güzel, sadece ilk kez trene binmek için bir heves uğruna trene binen çocuklar, insanlardı. Bizim insanlarımızı koruyamadılar, bizleri koruyamadılar. Ceplerine daha fazla para girsin diye iki imza atamadıkları için en ucuz şey olan insan canına yatırım yapmayı göze alamadılar ve biz sevdiklerimizi kaybettik. Oğlum şurada, az ileride yatıyor. Her yıl bu tarihlerde onun soğuk mezar taşına dokunmak içimi acıtıyor. Yanında babası yatıyor. 7 tane çocuk bu ülkenin topraklarında bu ülkenin liyakatsiz, sorumsuz yöneticileri yüzünden toprak altında yarım kalmışken utanmadan hala ceplerine para doldurmaktan ve bir kez olsun bu canları anmaktan acizler. Biz unutmayacağız ve unutturmayacağız. Unutturmamak çok kıymetli ama ne yazık ki hafızası zayıf bir toplumuz. Katliamları unutuyoruz başka katliamlar bizim canımızı acıtana dek. O yüzden bugün unutturmadığınız ve burada olduğunuz için biz bu insanları, sevdiklerimizi isimlerini anarak yaşatacağımız için teşekkür ediyorum. 7'si çocuk 25 canı özlemle sevgiyle anıyorum, onlar kalbimizde. Onları andıkça yaşayacaklar" ifadelerini kullandı.
Faciada 16 yaşındaki kızı Sena Köse'yi kaybeden Aysun Köse de anmada bir konuşma yaptı. Aysun Köse, "6 sene oldu ama ilk günkü gibi acıları taze. Değişen hiçbir şey olmadı. Bazen evladımı rüyamda görüyorum. ‘Yaşıyorsun, herkese haber vereyim’ diyorum. Bir mutluluk, bir sevinç ama gözümü açtığımda her şey sil baştan tekrar başlıyor. Başa dönerek aynı acıyı, aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayarak altı seneyi geçirdik. Zannediyorum ki artık son nefesimize kadar bu böyle gidecek, hafifleyecek, geçecek falan zannediyordum ama hiçbir şekilde değişen bir şey olmuyor. Geceleri üstü açıldı mı diye kalkıp dolaştığım yavrum, küçücükken büyüttüğüm evladımı toprağa verdikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Hiçbir şekilde kendine yeni bir umut, yeni bir hayal kuramıyorsun. Her şey o saatten sonra bambaşka oluyor. Elimizden geldiği kadar sağlıklı mücadele ediyoruz, adaletle mücadele ediyoruz. Ayakta durmaya, dik durmaya en azından bize bunu yaşatanların bir ceza aldığını görmek için sağlıklı bir şekilde ayakta durmaya çalışıyoruz. Sanıkların avukatı yazmış, ‘efendilerin cezasını kölelere ödetiyorlar’ diye biz bir gün o efendilerin de ceza aldığını göreceğiz. Bu ümitle ayakta durmaya çalışıyoruz" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Törende Uzunköprü Belediye Başkanı Ediz Martin'in de mesajı okundu. Mesajda, “İhmal sonucu yitip giden canlar sadece sizin değil, bizim Uzunköprü’müzün de canları. Kazadan tam 6 yıl sonra pes etmeden sürdürdüğümüz davadan çıkan olumlu karar bir son değil, aksine bir başlangıç olacak biliyorum. Suçlu olan herkesin gerekli şekilde ceza almasını talep ediyorum. Bu süreçte biz Uzunköprü Belediyesi olarak ihtiyaç duyduğunuz her zaman sizlerin yanında olacağız” denildi.
BTS: Asıl sorumlular açığa çıkartılıp adalet sağlanıncaya kadar mücadelemiz sürecektir
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) da facianın yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere şer verildi:
"Bilindiği üzere son duruşmada çeşitli görevlerde bulunan demiryolculara cezalar verilirken bir kısmı da beraat ederek haklarındaki adli kontrol kararları kaldırıldı. Geçmişte yaşanan tren kazalarında da verilen kararlarda görüldüğü üzere bu davada da bir kez daha kazanın gerçek sorumluları yargılanmak yerine tüm sorumluluk en alt kademedeki demiryolculara yüklenmiştir. Çorlu tren faciasının asıl nedeni bugünkü siyasi iktidarın akıl bilim ve liyakatten uzak ulaşım politikalarıdır. Kazanın sorumluları ise bu politikaları uygulayan siyasi iktidar temsilcileri ve onların yandaş üst düzey bürokratlarıdır. Demiryollarının, daha güvenli, çağdaş, ekonomik ve kamusal bir hizmet olarak verilmesi gerektiğini savunan bizler; 168 yıllık demiryolu kültürünün oluşturduğu bilgi ve birikimin yok edilmesiyle, özelleştirme uygulamalarıyla, liyakatsiz atamalarla, yanlış politikalarla nerelere getirildiğinin nelere mal olduğunun herkes tarafından iyi bilinmesi gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Bu kapsamda Çorlu da asıl sorumlular açığa çıkartılıp adalet sağlanıncaya kadar mücadelemiz sürecektir."
25 Nisan’da tren kazasına ilişkin görülen karar duruşmasında 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verilmiş, 13 sanıktan 4'ü de beraat etmişti. Duruşmada dönemin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan 15 yıl, TCDD Birinci Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay ve Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli ise 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Karar duruşmasına CHP lideri Özgür Özel de katılmıştı.