CHP’li Zeynel Emre sosyal medya hesabından, 25 Aralık 2020 tarihinde TBMM Genel Kurulunda ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ üzerinde yaptığı konuşmanın videosunu paylaştı. Söz konusu konuşmasında, G-7 bünyesinde kurulan ve Türkiye’nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından açıklanan ‘gri liste’ye Türkiye’nin girme tehlikesi olduğuna dikkat çeken Emre, şunları söylemişti:
Gana, Zimbabve ve Suriye ile aynı konuma düşeceğiz!
“Bugün burada konuştuğumuz kanun teklifi aslında uzunca bir süredir Türkiye'nin içine düştüğü, düşürüldüğü ibretlik durumun çok çarpıcı bir örneği. Çünkü getirilen teklif itibarıyla getirmeyenleri de getirilmeyenleri de birlikte değerlendirdiğimizde Türkiye çok açık bir şekilde gri listeye düşme yani stratejik açıdan yetersiz ülke sınıfına düşme, yani Gana gibi, Zimbabve gibi, Suriye gibi, Panama gibi ciddi yatırımcıların uzak duracağı bir ülke hâline geleceği bir sürece doğru gidiyoruz. Peki, biz neden böyle bir sürece gidiyoruz değerli arkadaşlar? Türkiye, uzunca bir süredir 2 alanda düzenleme yapmıyor, 38 alanda düzenleme yapmış durumda; 38 alandaki düzenlemenin 12'si yetersiz olarak görülüyor. Bu alandaki 11 etkinlik denetiminin de 9'u zaten etkinlik denetimi açısından yetersiz yani kanun çıkarmışsın ama yerine getirmemişsin, ektin bir şekilde uygulamıyorsun.
Gelelim bu 2'sine. Bu 2'siyle ilgili, uzunca bir süredir Türkiye uyarılıyor ve en sonunda deniyor ki Aralık 2019'da: ‘Size bir yıl süre. 2020 Aralığa kadar bu 2 alanda yani 7 ve 12 no.lu tavsiye kararlarında düzenleme yapmazsan ben seni gri listeye alacağım.’ Türkiye'yi yönetenler -yönetemeyenler- bekliyor, bekliyor, bekliyor, bekliyor; aralığın son haftasında, bütçe görüşmelerinde ‘Efendim, 7 no.lu tavsiye kararı konusunda düzenleme yaptık; karşı çıkmayın ey muhalefet, çıkarsanız Türkiye gri listeye girer.’ diyor.
Siyasiler niçin denetlenmiyor
Peki, 12'nci tavsiye kararına neden uyulmamış? Çünkü 12 no.lu tavsiye kararı gereği devlet başkanları, bakanlar, siyasete yakın iş dünyasından insanlar, yüksek yargıdaki kişiler, siyasi parti genel başkanları hepsi belli standartlar altında, denetim altına girmiş olacak. Yani, bakın, Türkiye bu iki düzenlemeyi yapmış olsaydı Reza Zarrab rezaletini yaşamayacaktık. Yani, Türkiye bu düzenlemeleri yapmış olsaydı o 4 bakan aile boyu, pervasızca yolsuzluk yapamayacaktı. Yani, şayet bu düzenlemeler yapılmış olsaydı, hatırlıyor musunuz -bütün yerli ve millî arkadaşlara duyurulur- askerimizin başına çuval geçirildiğinde ‘Niye nota vermiyorsunuz?’ dediğimizde ‘Ne notası kardeşim, müzik notası mı veriyorsun?’ denmişti. Reza Zarrab için iki defa Amerika'ya nota verdiler, nota; bakın, yerli ve millî arkadaşlara duyurulur. Ve muhalefet şerhimizde yazdık. Orada, Reza Zarrab Amerika'da ilk gözaltına alındığında bakın, büyük bir panikle AKP Genel Başkanı ne demiş? Demiş ki: ‘Ülkeye katkısının olduğunu biliyorum, altın ihracatı yapan bir zat. Hayır işlerine girdiğini biliyorum.’ Daha sonra, orada biraz konuşmaya başlayınca ‘vatan haini’ oldu tabii ki.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye'nin savrulduğunun resmidir bu. Yasa düzenlemeyi dahi, bir uluslararası zorunluluğu dahi usulüne göre yapmadığınız gibi, yapamadığınız gibi, bilmediğiniz gibi, içine de kendi işinize nasıl gelir, ona göre düzenlemeler getiriyorsunuz.”
“AKP komedisi izledik”
Zeynel Emre; 3,5 yıl aranın ardından Türkiye’nin ‘gri liste’den çıkartılması üzerine AKP kanadından yapılan ‘başarı’ yorumlarını da değerlendirerek, “Yaklaşık 3.5 yıl önce 2020 yılının Aralık ayında TBMM Genel Kurulundaki konuşmamda, ‘gri liste’ye doğru nasıl son sürat yol aldığımızı anlatıp, AKP’nin zifiri karanlık işlerinden kaynaklı ülkemizin neden ‘yolsuzluklar ülkesi’ olarak anılmaya başlandığını ortaya koymuştuk. Uyarılarımızı dikkate almayıp ülkemizin milyarlarca lira zarara uğramasına yol açanların bugünlerde listeden çıkarılmamızı ‘Başardık’ diye kutlayanlarını görünce, Rıza Sarraf için “Ülkeye katkısının olduğunu biliyorum. Altın ihracatı yapan bir zat. Hayır işlerine girdiğini biliyorum.” diyenler aklıma geliyor ve acı bir gülümseme alıyor beni…” dedi.
