Bayrampaşa Altıntepsi Mahallesi’nde 19 Ocak 2024 tarihinde uzi ile vurularak öldürülen Nazlı Elmas cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul Adalet Sarayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, Nazlı Elmas’ın ailesi, taraf avukatları ve tanıklar katıldı.
Tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, mahkemedeki savunmasında “Olay günü ben arkadaşımla oturuyordum. Arkadaşım gittikten sonra Nazlı evime geldi. Nazlı, silahlara merakım olduğunu biliyordu; çocukluğumdan beri silah merakım var, bu benim hobim. Olay günü Nazlı, bana silahlarımın varlığı hakkında yalancı muamelesi yapınca ve bana inanmayınca silahımı çıkarıp gösterdim. Aramızda bir tartışma yoktu. Nazlı silahı görünce eline aldı, o sırada silah birden patladı. Nazlı vurulmasının ardından telefonu elime verip, ‘112’yi ara’ dedi. Ben de aradım. Ancak nefesi kesilmeye başladığı için bekleyemedik. Nazlı’yı aldım, sokakta bir arabaya bizi hastaneye götürmesi için sordum. Böylece hastaneye gittik. Hastanede Nazlı’ya pansuman yaptılar. Bu sırada ben hastane polisine gidip olanları anlattım ve polise teslim oldum" dedi.
Kriminal raporlar göre, olayda kullanılan silahta yalnızca Eniz Kurtuluş’un parmak izine rastlanırken, Nazlı Elmas’ın parmak izine rastlanmadığı tespit edildi. Bu durum kendisine sorulduğunda sanık Kurtuluş, “Ben de anlamadım, nasıl böyle bir şey oldu. Neden Nazlı’ya zarar vereyim ki?" ifadelerini kullandı.
Eniz Kurtuluş, daha önce emniyette verdiği ifadesinde, "Olay günü evimde uyuşturucu madde vardı, Nazlı da merak ettiği için içti. Maddenin etkisiyle alışkın olmadığı için kıskançlık krizine girip beni tırmaladı. Nazlı, evimde silah olduğunu bilir. O gün tartışma sırasında benim silahımı aldı. Ben de Nazlı’nın elinden silahı almaya çalışırken silah ateşlendi" demişti. Ancak Kurtuluş bugün görülen duruşmada, emniyetteki ifadelerinin doğru olmadığını belirtti.
Nazlı Elmas’ın annesi Hüsniye Elmas sanığın savunmasına itiraz ederek "Bizim kızımızın silahlara ilgisi, bir merakı yoktur, kızımız silah nedir bilmez, tanımaz. Sanığın anlattığı şeylere asla inanmıyoruz. Şikayetçiyiz ve sonuna kadar davamızın arkasındayız" dedi.
Olay günü sanık Enes Kurtuluş ve Maktul Nazlı Elmas’ı arabasına alıp hastaneye götüren tanık Taner Akçam, ifadesinde, "O gün yolda giderken önüme bir erkek ve bir kız çıktı. Erkek ‘Abi, bizi acil hastaneye götürebilir misin?’ diye sordu. Yolda giderken erkek, ‘Abi hızlı gider misin? Bu basit bir karın ağrısı değil, mermi yarası’ dedi. Ben de daha hızlı gitmeye çalıştım. Kız, arabadayken, ‘Anneme haber verir misin?’ dedi. Erkek ise sürekli, ‘Özür dilerim, yanlışlıkla oldu,’ diye söyleniyordu" dedi.
Emniyetteki ifadesinde bağrışma sesleri duyduğunu belirten ve olayın olduğu apartmanda oturan tanık Yavuz Aksoy, duruşmada, "O gün gülme sesleri, müzik sesleri duydum. Sonra bir anda silah sesi duydum. Tartışma ve bağırışıma sesleri duymadım. Emniyetteki ifadem yanlış yazılmış" dedi.
Tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, pişman olduğunu belirterek aileye başsağlığı diledi ve tahliyesini talep etti. Müşteki avukatları ise, tutuklu sanık hakkında en üst halden ceza almalarını talep etti. Mahkeme heyeti dosya kapsamında hastane görüntülerinin alınmasını, maktulün ve sanığın telefonlarının incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesini talep ederek sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.