Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi, 12 saat süren görüşmelerin ardından, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt vermek üzere söz aldı. Bayraktar, "Sessiz devrimden bahsettik. Bu devrimi gerçekleştirirken bunu çok iyi anlatamadığımızı son 22 yılda AK Partinin enerji politikalarında ortaya koyduğu vizyonu iyi anlatamadığını gördüğüm için bu ifadeyi kullandım" dedi. Bayraktar şunları söyledi:
"Türkiye enerji talebi artan bir ülke. Son 20 yılda hem elektrik hem doğalgazda 3 katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde 4,5'un üzerinde elektrik talebi karşılığı var. İkinci husus elbetteki dışa bağımlılığımız. Türkiye 2022 yılında doğalgaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödüyor. 2023 yılında bu rakam 23,5 milyar dolara geriledi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedik. Toplamda 2022 yılında LPG kömür ithalatımızda bu rakam 96,5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizle doğalgaz ithal etmemiz gerekiyor. Türkiye'deki enerjideki dışa bağımlılığını düşürmek üzerine kurgulanmış durumdayız.
2053 net sıfır emisyon hedefi, bu bildiğiniz bütün paradigmaların değişmesi anlamına geliyor. Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını azami düzeyde kullanılması lazım. Bunları yaparken çevreye uygun olması gerekiyor. Yeniköy-Kemerköy Doğalgaz Termik Santralleri 7.9 teravatsaat yılda elektrik üretiyor. Toplam Türkiye'nin üretimini yüzde 2,5 biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan soruydu. Bu enerjiyi biz doğalgazdan üretsek yaklaşık 1.6 metreküplük doğalgaz ithal etmemiz gerekiyor ve yerli kaynak yerine cari açık kaynağı oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık yıllık bedeli 700 milyon dolar. Yenilebilir kaynak bizim gözbebeğimiz Türkiye konutlarında kullanılan elektriğin tamamını sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretir hale gelmiş durumda."
Akkuyu'da şu anda ilk reaktörün çalışmalarına devam ettiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Birinci ünitenin kubbesi de kapatılmış durumda ama nükleersiz Türkiye'nin kalıcı, uzun soluklu, temiz enerjiye erişme şansı yok. Türkiye olarak diyoruz ki, biz Akkuyu'nun yanında Sinop'ta, Trakya'da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık 12 reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüler reaksiyonlara da ihtiyaç var...
Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye'nin arz güvenliğini, Türkiye'nin dışa bağımlılığı hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye'nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halinde kullanması gerekiyor.
Gabar'daki petrol 2020 yılında keşifle beraber orada oluşmadı. Milyonlarca yılda orada oluştu ama hepimiz biliyoruz. Biraz önce de konuşmacılarımızla sizler de ifade ettiniz. İşte terör nedeniyle gidilemeyen o bölgelerde ne zaman ki terörden arındırıldı, o zaman oraya bizim mühendislerimiz, büyük bir şevkle, heyecanla gittiler ve orada Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük keşfini yaptılar.
Ama madencilikte stratejimiz hakikaten katma değerli malzemecilik. Yani bugün bor ürünleri Türkiye'nin dünya rezervlerinin yüzde 73'üne sahip olduğu dediğimiz bor ürünlerinde eğer siz bunu bor olarak sattığınızda dünya 4 milyon ton. Bütün dünyadaki bor ihtiyacını biz karşılasak 4 milyon ton satacağımız bir alan. Onun için de Balıkesir Bandırma'da bor üretimimiz devam ediyor."
EÜAŞ'ın, Türkiye petrollerinin, BOTAŞ'ın, TKİ'nin, TEİAŞ gibi KİT'lerin "kurumsal yapılara sahip olması gerektiğini" söyleyen Bayraktar, "Bunların standart KİT anlayışıyla yönetilmesinin zorluğunu bugünkü dünya düzeninde zor olduğunu ifade ediyoruz. Bizim özelleştirme gibi bir planımız, programımız yok" dedi. Bayraktar, şunları söyledi:
"Bizim Mavi Vatan dediğimiz konuya birileri 'masal' diye yaklaştı. Ama gördüğünüz gibi 'Mavi Vatan'da' bir destan yazılıyor. İnşallah Karadeniz'de. Akdeniz'de özellikle göstermek istedim. Akdeniz'de Kıbrıs'ın güneyinde dahi hiç gitmeyi, hayal edilmeyen yerlerde bir sondaj faaliyeti yürüttük. 9 tane derin deniz sondajı yaptık. Ama keşif Karadeniz'den geldi, Tuna bir kuyusundan geldi. 2028 yılında günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. 15 milyar metreküple hane halkımızın yüzde 90'nın ihtiyacını kendi gazımızla karşılamış olacağız. Türkiye'nin mutlaka hem karalarındaki hem denizlerdeki aramalarına devam ederken farklı coğrafyalarda da mutlaka petrol ve doğal gaz araması lazım. Petrolde yurt içi üretimimiz 111 bin varil, yurt dışı 40 bin varil, toplam 150 bin varil. Ama Türkiye'nin günlük ihtiyacı 1 milyon varilin üzerinde. Onun için Gabar'daki ve o bölgedeki aramaları daha da hızlandıracağız ama mutlaka farklı coğrafyalarda Somali'de, Libya'da, Irak'ta ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nin olduğu coğrafyada oradaki varlığımızı daha güçlü bir hale getirmemiz gerekiyor.
Elektrik mesken fiyatlarında Türkiye Avrupa'nın en ucuz elektriğini kullanıyor. Doğalgazda Avrupa'nın, Beyaz Rusya'dan sonra ikinci en ucuz fiyatını kullanıyor. benzin fiyatımız Ankara'daki fiyat Avrupa'nın en ucuz ikinci fiyatı. Motorinde Avrupa'da 4'üncüyüz. Otogazda da 6'ncıyız. 'Ya tamam da asgari ücretli birisi bu elektrik faturasını, doğal gaz faturasını ne kadarını ödüyor' 2002'de aldığı asgari ücretle elektriğin yüzde 20'sini, elektrik faturasını, asgari ücretin yüzde 20'sini veriyordu, 5'te 1'ini. Doğalgaz her ilde yoktu ama o gün doğalgaz olan illerde de 4'te 1'ini doğalgaz yani neredeyse asgari ücretli, daha maaşını aldığı gün yüzde 45'ini getirip elektrikle doğalgaz faturasını ödüyor. Bu rakam bugün elektrik ve doğalgazda toplamda yüzde 8'e inmiş durumda. Yani asgari ücretlinin alım gücünü artırarak elektrik ve doğal gaz fiyatlarını aşağı düşürdük."