İngiltere'de gelecek hafta ABD'ye iade davası görülecek WikiLeaks kurucusu Julian Assange'ın eşi Stella Assange, mahkemede eşine iade kararı çıkması halinde AİHM'ye başvuracaklarını belirterek İngiltere'nin buradan çıkacak karara saygı duyması gerektiğini söyledi.
Stella Assange ve WikiLeaks Editör Vekili Kristinn Hrafnsson, Julian Assange'ın 20-21 Şubat'ta İngiltere'de görülecek ABD'ye iade davası öncesi AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Biri 6, biri 5 yaşında olmak üzere iki çocukları olduğunu belirten Stella Assange, normalde haftada 1-2 kere cezaevinde eşiyle yaptıkları görüşmeleri 12 gündür yapamadıklarını söyledi.
Assange, "Görüşmelerimiz bizim yeniden bir aile olarak bir araya geleceğimiz konusunda iyimser olmamızı sağlıyordu ancak maalesef yasal durum çok kötü." dedi.
Aynı zamanda avukat olan Assange, eşi hakkında İngiliz mahkemesinin ABD'ye iade kararı vermesi halinde atılacak adımlardan söz etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yolunun açık olduğuna işaret eden Assange, "Julian davayı kaybederse İngiltere'de temyiz hakkı olmayacak ve iç hukuk yolları tükenmiş olacak. Bu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracağı anlamına geliyor. İngiltere'nin kendisini ABD'ye iade etmesini engellemek için tedbir kararı verilmesini isteyeceğiz. İngiltere'nin bu karara saygı duyması gerekiyor." diye konuştu.
WikiLeaks Editör Vekili Hrafnsson da açıklamasında, Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) Julian Assange'a suikast düzenleme planları yaptığı yönündeki iddialara işaret ederek bu iddiaların dahi Assange'ın ABD'ye iadesini durdurmak için yeterli olduğunu belirtti.
"Bir kişiyi, kendisini öldürme planı yapan kurumların olduğu bir ülkeye iade edemezsiniz." diyen Hrafnsson, ABD Dışişleri Bakanlığının, Assange'ın yargılanması ve cezaevi şartlarına ilişkin verdiği güvencelere de değindi.
Bakanlığın verdiği sözlerin cezaevlerinde uygulanamayacağını kaydeden Hrafnsson, "Federal Cezaevleri Bürosu bağımsız bir kurum. Kendileri için gerekli olanları yapacaklardır. Onlara cezaevi şartlarıyla ilgili emir verebilecek tek kurum, aynı zamanda Assange'ı kaçırıp öldürme planları yapan CIA'dir. CIA, Assange'ın 7 gün 24 saat izolasyona tabi tutulmasını isterse Federal Cezaevleri Bürosu bunu yapar. Dışişleri Bakanlığının açıklaması yalnızca bir kağıt parçasından ibarettir ve hiçbir kıymeti yoktur." değerlendirmesini yaptı.
Hrafnsson, İngiltere'nin iade kararı alması halinde başvurulacak AİHM sürecine ilişkin de değerlendirme yaparak AİHM'nin daha önce İngiltere'nin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme kararını durdururken gerekçe gösterdiği 39. maddeyi Assange davasında da öne sürebileceğini söyledi.
Ancak İngiltere'deki mevcut Muhafazakar Parti hükümetinin bu maddeyi dikkate almadığını söyleyen Hrafnsson, "AİHM'nin karar alması en az birkaç saat sürer. Assange'ı ABD'ye iade etmek için bir uçak bekleyecek ve onu hemen götürecek mi bilmiyoruz. Her senaryoya göre hazırlığımızı yaptık ve anında karşılık vereceğiz. İçişleri Bakanlığına da talep gönderdik çünkü bu karar aynı zamanda siyasi bir karar. Süreç tamamlanana kadar her şeyi durdurma güçleri var. Ancak olumlu bir sonuç alacağımız konusunda umutlu değilim." ifadelerini kullandı.
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı.
Assange, Haziran 2012'de sığındığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesine konulmuştu.
Mahkeme, 50 hafta hapse mahkum edilen Assange'ın iade talebi çerçevesinde cezasını tamamladıktan sonra da tutuklu kalmasına karar vermişti.
Yüksek Mahkeme, 10 Aralık 2021'de Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti.
Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin 20 Nisan 2022'de iadeye hükmetmesiyle dönemin İçişleri Bakanı Priti Patel, 17 Haziran 2022'de Assange'ın ABD'ye iade edilmesi kararını imzalamıştı.
Assange'ın avukatları da 1 Temmuz 2022'de karara ilişkin Yüksek Mahkemeye itiraz başvurusunda bulunmuştu.