Ankara Mamak Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce okullara gönderilen yazıyla, ÇEDES Yıl Sonu Kültür Şenlikleri kapsamında LGS'ye girecek öğrenciler ve velileri sınav öncesi sabah namazına çağırılmıştı.
Ankara'nın ardından bir benzer olayda Bursa'da yaşandı. Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen bir yazı ile öğrenciler kız ve erkekler ayrı camilere yıl sonu etkinliğine davet edildi. Etkinliğin gönüllülüğe dayalı ve veliden izin belgesi olması koşuluyla yapılacağı belirtildi.
Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Bektaş imzasıyla yayımlanan yazı şöyle:
"İlçe Müftülüğü'nün ilgi (a) Protokole istinaden; (ÇEDES) "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi" Kapsamında 12/06/2024 tarihinde saat 13.00'te İlçemiz Fetih Cami'sinde Erkek öğrencilere yönelik, 13/06/2024 tarihinde saat 13.00'te Kız öğrencilere yönelik Ensar Cami'sinde Yıl Sonu Etkinliği düzenlemek istediklerine ilişkin ilgi yazı ve program ekte sunulmuştur.
İlçe Müftülüğü'nün düzenlemek istediği ÇEDES Yıl Sonu Etkinliği programı kapsamında okullarımızda ilgili kulüp öğrencilerin gönüllülük esasına dayalı, ücretsiz olarak ve veli izin belgesi alınması kaydıyla, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitim genel amaçlarına uygun olarak, ilgili yasal düzenlemelerde belirtilen ilke, esas ve amaçlara aykırılık teşkil etmeyecek ve eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde, denetimleri ilgili Okul Müdürlükleri tarafından gerçekleştirilmek üzere öğrencilerin katılımı Müdürlüğümüzce uygun görülmektedir."
Laiklik Meclisi Sözcüsü hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Eğitim-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, ilçe milli eğitim müdürünün kararını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.
"Gün geçmiyor ki laik eğitim konusunda bir aykırılık ve ÇEDES adı altında çağdışı değerlerle okulların, öğrencilerin kuşatılması konusunda bir işlem ortaya çıkmasın" diyen Eminağaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Mamak İlçesi derken şimdi de Gürsü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ait olduğu kamuoyuna yansıyan yazı içeriklerinden 2023 Şubat ayından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında bir protokol imzalanıp ÇEDES adı altında yıl sonunda da ülkenin her yerinde öğrencilerin kızlı ve erkekli olarak camilere götürüldüğü ortaya çıkmıştır. Bunun anlamı, ÇEDES yoluyla bir yandan imamlar okula sokulmuş, öte yandan öğrenciler de camiye taşınır olmuştur. Öğrenciler için yıl sonundaki bu etkinliklerde veli istek koşulu aranacağı belirtilip meşru bir görüntü amaçlanmış ise de, uygulamada bu durum manevi bir zorlama, dolayısıyla mecburi hal almaktadır. Bu durum yaşanan örneklerle sabittir."
Eminaoğlu, açıklamasının devamında "Laik eğitim anayasanın, anayasanın değişmez hükümlerinin gereği olmasına, bu konuda ülkemiz hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bile bulunmasına rağmen, genelge ve uygulamalarla anayasanın değişmez maddeleri bile delik deşik edilmiştir. Anayasa'daki laik eğitim maddelerine bağlı kalmayan, o maddelerden rahatsız olan, o maddeleri tanımayan bir siyasi iktidar, kuşkusuz yeni anayasa söyleminde bu konudaki anayasa maddelerini de hedefine koyacaktır" şeklinde konuştu.
Yeliz Toy da "Geçmiş yıllarda sene sonu etkinlikleri kapsamında öğrencilerimizin yıl boyunca edindikleri bilgi ve becerileri sundukları kültürel ve sanatsal etkinlikler sergileniyorken, Yeni Türkiye'de bilim, kültür, sanat okuldan kovuluyor; öğrenciler tarikat ve cemaatlerin yöntemleriyle siyasi ve dini propagandaya alet ediliyor" dedi.
"Bursa'da ÇEDES kapsamındaki çalışmalar, özellikle yoksul emekçi ailelerin yaşadığı Gürsu ilçemizde yoğunlaşmaktadır" diyen Toy, şunları kaydetti:
"Geçmişte Gülen cemaati gibi yapıların hedef aldığı yoksul emekçi aile çocukları bu kez 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' ile hedef alınmaktadır. Aynı örgütlenme modeline sahip çıkıldığını gösteren bu uygulamalar kaygımızı artırmaktadır. Gülen cemaatinden miras kalan modeli uygulama hevesindeki bu kamu yöneticilerinin geçmişleri iyi araştırılmalıdır. Bilinçaltlarına yerleşmiş olan bu ve benzeri FETÖ yöntemlerini uygulamaları engellenmelidir."
Toy açıklamasının devamında, "Cumhuriyet devrimimizin bize miras bıraktığı aydınlanmacı, ilerici, çağdaş değerlerin etrafında, laikliği insanlığın en kıymetli birikimlerimden kabul eden bir anlayışla; din ve siyaset propagandası yapan, okullarımızı ve çocuklarımızı buna alet eden kişilere geçit vermeyeceğiz. Laik, bilimsel, kamusal eğitimi, çağdaş değerleri, Cumhuriyeti ve bize kazandırdığı birikimi savunmaya, korumaya devam edeceğiz" ifadesine yer verdi.