TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık beş saat süren toplantıda, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, komisyona Bakanlığın kadına şiddetle mücadele çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bakan Yerlikaya, şunları söyledi:
"Kadın erkek fırsat eşitliğini ülkemizin gelişmesi için temel bir gereklilik olarak görüyoruz. Ancak kadınlar tarih boyunca başta eğitim ve istihdam olmak üzere pek çok alanda potansiyellerini ve yeteneklerini göstermede zorluklarla karşılaştılar. Modern dünya ve yeni üretim modelleri kadının ve erkeğin tüm çabasına ihtiyaç duyuyor. İçişleri ailesi olarak 600 bin personele sahibiz. 2024 yılında kadın personel sayımız toplam personel sayımızın yüzde 10'una ulaştı.
2023 yılında 308 kadın uğradığı şiddet nedeniyle hayatını kaybetti. 2024 yılının ilk altı ayında 166 kadın hayatını kaybetti. Bu sorunun çözümüne yönelik her türlü çalışmayı destekliyoruz. Kültürümüzde toplumumuzun yapı taşı ailedir. Sağlıklı bir aile kurumu olmadan gerçek manada ber aileden söz edemeyiz. Dolayısıyla aile varsa devlet vardır.
Elektronik kelepçe projesiyle yüksek riskli pekçok olası şiddet vakasını engellemeyi başardık. 1 Temmuz 2024 itibarıyla 689 vaka elektronik izleme merkezince aktif olarak izlenmekte. 2023 yılında elektronik kelepçe kapasitemiz 1000'di bunu yüzde 50 artırarak 1500'e çıkardık.
KADES uygulamamızı hayata geçirdiğimiz günden itibaren 6 milyon 597 bini aşkın kişi tarafından indirildi. KADES uygulamasında bugüne kadar 1 milyon 219 bin ihbar yapıldı. Emniyet ve Jandarma'da kadına şiddete karşı mücadele birimlerinin sayısı 1287'ye yükseltildi. kadına yönelik şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."
Bakan Yerlikaya'nın ardından Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, kadın erkek fırsat eşitliği alanında Bakanlığın politikalarını ve yürüttüğü uygulamalara ilişkin sunum yaptı.
Komisyon Başkanvekili ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, KADES'ten yapılan bir ihbarın şiddet faili erkek tarafından engellendiği bir örneği anlatarak kolluk güçlerinin bu konuda daha hassas davranması gerektiğini söyledi. Taşcıer, şöyle konuştu:
"KADES uygulaması son derece önemli ve ihbarlardan da anlaşılıyor ki ihtiyaç duyulan bir uygulamaymış. Ancak bunun illa ki aksaklıkları yaşanıyordur. 1 Haziran'da Vergi Başmüfettişi kadının 3 ay uzaklaştırma kararı olan eski eşi eve geliyor, kadın KADES uygulamasına basıyor ancak tehdit nedeniyle kolluk güçleri geldiğinde 'Yanlışlıkla bastım' diyor, kolluk güçleri geri dönüyor ve maalesef kadın hayatını kaybediyor. Belki bu uygulamada şöyle bir şey olabilir, bu kişinin daha önce uyarı ve uzaklaştırma cezası aldığı, kadının defalarca şikayette bulunduğu ancak bir işlem yapılmadığına dair sisteme kolluk güçlerinin görebileceği bir bilgi olabilir. Bir kadının hayatı bile bizim için çok önemli, dolayısıyla bunun istismara meydan vermeyecek şekilde ama bir yandan da asılsız ihbar denilip geri dönüldüğünde de bir kadının hayatına mal olması ihtimalini de göz ardı etmeden uygulamada bir değişiklik yapılabilir."
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, şiddet veya taciz mağduru kadınların başvuru mekanizmalarında zorlandıklarını belirterek şunları söyledi:
"Sunumlara baktığımızda belli ki hiçbir tedbir işe yaramıyor. Bunun neden işe yaramadığını açığa çıkarmamız gerekiyor. 6284'e rağmen kadın cinayetleri ve cinayetlerdeki vahşetin boyutu da artıyor. Geçen yıl 28 kadın koruma kararına rağmen öldürülüyor. Kadınların zaten kolluk kuvvetlerine başvuru mekanizmaları zor. Kadınların cinsel taciz, tecavüz, şiddet meselelerinde başvuru mekanizmaları zor. Yeni başvuru mekanizmaları oldu ama burada da kadınlar kolluk kuvvetleri tarafından değersizleştiriliyor, aşağılanıyor. Kadınlar bu ülkede eşit ve özgür değil. Siz 'özgür ve eşit görüyoruz' dediniz de böyle değil. Çünkü esasen 'Kadın erkek eşit değildir' diyen ve bütün yetkileri elinde toplayan bir Cumhurbaşkanı karar veriyor her şeye. Bu nedenle kadınların emekleri ve varoluşları değersizleştiriliyor. Birisinin karısı, birisinin kız kardeşi şeklinde aile içine hapsediliyor ve makbul sayılıyor."
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez de kadının sadece aile kavramı içinde tanımlanamayacağını söyleyerek, Bakanlığın sunumundaki cinsiyetçi dili eleştirdi. Suçimez, şöyle konuştu:
"Kadın cinayetleri politiktir. İktidarların kullandığı her kelime, dil ya da ortaya konulan bu tür yazılı evraklarda da görmemiz mümkün oluyor. Hepimizin hedefi, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi, ortadan kaldırılması. Bu belgelerde 38 kadına elektronik kelepçe uygulaması büyük harflerle yazılmışken orada bir erkek vurgusu bu sayfa içinde yok. Cinsiyetçi bakış açısının bir parça buraya yansımasını görüyoruz. Hiçbirimiz aile, millet, devlet kavramına düşman değiliz ama kadın tek başına özgür bir bireydir.
Anayasa Mahkemesi kadın soyadıyla ilgili maddeyi iptal etti, hepimiz çok sevindik. Dedik ki, 'İçişleri Bakanlığı bir genelge çıkaracak, bu eziyetten herkesi kurtaracak.' Tam tersi oldu, dilekçelerle başvuran arkadaşlarımıza bu işlemin yapılmayacağını söylediler. Niye bir genelgeyle bu konuyu halletmediler?"
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki'nin konuşmasında şiddete uğrayan kadınlardan bahsederken "Kürt illeri" ifadesini kullanmasına AKP ve İYİ Partili milletvekilleri tepki gösterdi.
DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın'ın da konuşmasında "Kürt illeri" ifadesini birkaç kez tekrar etmesi, vekiller arasındaki tartışmayı yeniden alevlendirdi. Komisyon Başkanı Çiğdem Erdoğan'ın araya girmesiyle tartışma sona erdi.