1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak isteyenlere yönelik müdahale ardından gözaltına alınan ve bazıları tutuklanan sanıklarla ilgli iki ayrı davanın duruşması bugün görüldü.
Duruşma öncesinde adliye önünde İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından açıklama yapıldı. “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük” yazılı pankart açıldı.
1 Mayıs yürüyüşünün engellenmesi sonrası yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 23’ü tutuklu 30 kişi, ''görevi yaptırmamak için direnme'', ''kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama'', ''kasten yaralama'' ve ''kamu malına zarar verme'' iddialarıyla haklarında açılan dava nedeniyle, İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşma, 44. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersizliği nedeniyle 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kimlik belirlemelerinin ardından savunmalara geçildi.
1 Mayıs'ta yine Saraçhane’de Taksim’e yürümek isterken polis müdahalesiyle gözaltına alınan 17 kişi hakkında "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama", "örgüt propagandası yapmak" ile "suçu ve suçluyu övmek" iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İbrahim Kaypakkaya silüetli flamalar gerekçe gösterilerek gözaltına alınan 17 kişiden altısı “örgüt propagandası” ve “2911 sayılı kanuna muhalefet” iddiasıyla tutuklanmıştı. Bir kişinin 4 Haziran'da tahliyesine karar veren mahkeme, 12 Temmuz 2024 tarihinde de diğer beş kişinin adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı gerekçesiyle tahliyesine karar vermişti.
Duruşma öncesinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından açıklama yapıldı. “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük” yazılı pankart açıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de, İstanbul il yönetimi ve ilçe başkanları, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin, 1 Mayıs mitingi sonrasında tutuklanan yurttaşların İstanbul Adliyesi’nde görülen davası öncesi yaptığı ortak açıklamaya destek verdi. Çelik, yaptığı açıklamada “Bu hukuksuzluğu asla kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
Çelik, burada yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’a kapatılmasının suç olduğunu belirterek şunları söyledi:
''1 Mayıs günü gözaltına alınan bir kısmı tutuklanan arkadaşlarımız için buradayız. Bütün dünyada şehirlerin en görkemli meydanlarında işçiler bir Mayısları kutlarlar. Türkiye'de Anayasa Mahkemesi kararına rağmen işçilerin 1 Mayıs Emek ve Mücadele Günü'nde 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamaları engellenmiştir. Eğer ortada bir suç varsa o suç işçilerin, emekçilerin önüne barikatları kurarak işçilerin Taksim'e çıkmasını, emekçilerin Taksim'e çıkmasını engellemektir. Eğer ortada bir suç varsa 1 Mayıs günü İstanbul'da ulaşımını neredeyse tamamen durdurarak insanların ulaşım, erişim hakkını engellemektir. Ortada bir suç varsa o da Anayasa Mahkemesi kararına rağmen anayasayı bir kez daha ayaklar altına alarak Taksim Meydanı'nı işçilere kapatmaktır.''
“Bu hukuksuzluğu asla kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar mücadelemizi hep birlikte devam ettireceğiz. Taksim'in, 1 Mayıs mücadelesini de devam ettireceğiz. Çünkü Taksim işçiler için, emekçiler için bir hafıza merkezidir. 1977’den bu yana Taksim bir hafıza merkezidir. 1 Mayıs alanı Taksim'dir. 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması için mücadelemizi de sürdüreceğiz.
Özgür üniversitelerin mücadelesini de birlikte vereceğiz. Demokratik bir Türkiye mücadelesini de birlikte vereceğiz. Anayasal düzenin hayata geçtiği bir Türkiye mücadelesini de birlikte vereceğiz. Toplumsal barışın sağlandığı bu ülkede yaşayan her bireyin eşit, özgür bir biçimde yaşadığı bir Türkiye'nin mücadelesini de hep birlikte vereceğiz. Yoksulluğun, açlığın, sefaletin son bulduğu bir Türkiye'nin mücadelesini de birlikte vereceğiz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu düzeni değiştirene kadar hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.''