Bakan Gül, Erzurum'un Palandöken ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Adalet Bölge Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından yakın zamanda Türk Yargı Etiği Bildirgesi'nin kamuoyu ve yargı mensuplarıyla paylaşıldığını söyledi.
Bu bildirgenin milletin Türk yargısından beklentisi olduğunu, yargı mensuplarının da bu taahhüdü zaten mesleklerini kabul ederek verdiğini dile getiren Gül, "Yargı, hiçbir zaman yürütmenin hiyerarşik yapısındaki bir il teşkilatı değildir. Sizler doğrudan Anayasa'dan talimat alan, bağımsızlık ve tarafsızlık yetkisi, teminatı Anayasa'dan gelen bir meslek sahibisiniz. Dolayısıyla bağımsızlık ve tarafsızlık duygusuna asla halel getirmeden görevinizi icra etmeniz, yürütme tarafı olarak bizlerin de beklentisidir." diye konuştu.
'Adalet Bakanlığının taşra teşkilatı olamaz'
Yargı mensuplarının adil olmaları ve adil kalmalarının asıl vazifeleri olduğuna işaret eden Gül, şöyle devam etti:
"Erzurum Adliyesi ve Bayburt Adliyesi, Adalet Bakanlığının il müdürlüğü değildir. Tarım Bakanlığının tarım il müdürlüğü olur, Sağlık Bakanlığının sağlık il müdürlüğü olur ama Adalet Bakanlığının taşra teşkilatı olamaz. Çünkü o adliyenin kapısından giren, o kürsüde oturan hakim ve savcı, cübbesini giyer giymez Anayasa'dan başka hiç kimseden talimat almayan bir yargı mensubudur. Dolasıyla bağımsızlık ve tarafsız şekilde Türk milleti adına karar verirken asla ama asla bir an bile olsun adaletten şaşmadan ve bu konuda mesleğin vakarını ve adaletin o terazisini en hassas şekilde tuttuğunuzu, vatandaşın da bu anlamda her zaman sizi izlediğini, takip ettiğini ona göre adalete olan inancının arttığını ya da azaldığını bir an bile olsun asla unutmayalım."
'Bu pakette ifade özgürlükleri genişletildi, özgürlük alanları daha da güçlendirildi'
Bakan Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan "Yargı Reformu Strateji Belgesi"nin Meclis'in takdir ve iradesiyle kanunlaştığını söyleyerek, "Yargıda bir milat olarak gördüğümüz bu sürecin henüz başındayız. Bakanlık olarak mevzuat gerektiren veya idari faaliyetle sonuçlanacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Çok önemli bir adım olarak ilk paketin çıkmasının tüm hukuk aleminde ve vatandaşlarımızda da çok olumlu yansımalarının bulunması çok önemlidir. Bu paketin bile uygulamasının bazı kısımları olan seri ve basit yargılama 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğü girecek. Öyle paket yürürlüğü girince tüm sorunlar çözülmüş değildir. Bu bir iradenin ortaya konulması anlamında önemli bir evredir." ifadesini kullandı.
Bu konudaki her türlü çalışmayı yasama, yürütme ve yargının birlikte başarıya ulaştırabileceğini vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Bu pakette ifade özgürlükleri genişletildi, özgürlük alanları daha da güçlendirildi. Soruşturma aşamasındaki tutukluluğa azami süre getirilerek bu konuda kişi hürriyeti getirildi, güçlendirildi. Ceza muhakemesini sadeleştiren, hızlandıran usuller getirildi. Yine suç mağdurlarının korunması, desteklenmesi için özel düzenlemeler yapıldı. Burada temel yaklaşım olarak da muhakemenin önemli bir evresi olan soruşturma aşamasında tüm delillerin toplanması, dosyanın müdellel olması, davaların sürüncemede kalmaması adına ilk düğmenin doğru iliklenmesi anlamında çok önemli adımlar atılmıştır. Elbette bu adımların atılması yine iyi bir uygulama ile gerçekleşecektir. İyi kanun iyi uygulama ile hayat bulur, bu gerçektir."
Gül, bu kapsamda "Yargıda hedef süre" uygulamasını da hayata geçirdiklerini, 1 Ocak 2019 itibarıyla yürürlüğe giren uygulama ile Erzurum'da hedef sürelere uyma oranının ceza mahkemelerinde yüzde 84, hukuk mahkemelerinde yüzde 82, idare mahkemelerinde yüzde 83, vergi mahkemelerinde yüzde 73, soruşturma aşamasında ise yüzde 71 olarak gerçekleştiğini aktardı.