CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, 2022 yılının ilk 2 ayında Türkiye genelindeki 65 işçi grevini TBMM gündemine taşıdı. Bingöl, grevdeki işçilerin taleplerinin TBMM tarafından araştırılmasını istedi.
Bingöl, önergesi ile ilgili açıklamasında; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yayınladığı Ocak 2022 verilerine dikkat çekti. Bingöl, 15 milyon 294 bin işçiden sadece 2 milyon 189 bininin sendika üyesi olduğunu belirtti.
Bingöl, “AKP eliyle hukuksuzca yıllardır engellenen grevler, patronlardan yana olan açık tavır nedeniyle sendikal haklar kullanılamıyor. İnsanca yaşam isteyen emekçilerin talepleri devletin imkanları ile zorla bastırılmak isteniyor. AKP Genel Başkanının ‘Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı’ diyerek savunduğu emek sömürüsü sistemi de artık işe yaramıyor. Çünkü AKP’nin beceriksiz politikaları ile ortaya çıkan ekonomik krizin faturasını emekçiye keserek, milyonlarca işçinin emeğini ucuza pazarlamanın derdine düştüğünü artık herkes görüyor" ifadelerini kullandı.
Grev hakkının anayasal bir hak olduğunu belirten Bingöl, şu değerlendirmeyi yaptı:
İşçilerin derinleşen emek sömürüsüne karşı tek sığınağı sendikal örgütlülüğü ve örgütlü gücünden gelen grev hakkıdır. Sendikal örgütlenme ve grev hakkı, işçilerin Anayasa ile güvence altına alınmış haklarıdır. Anayasal haklarını kullanan işçilere yönelik işverenlerin baskı ve şiddet araçlarının yanı sıra AKP döneminde iktidar eliyle de emek karşıtı kararnamelere imza atılarak grev hakları fiilen yasaklanmıştır. Emek mücadelesinin parçası olan grevler “genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte” kapsamında değerlendirilerek, 2003 yılından bu yana 17 grev erteleme kararnamesi yayımlanmış ve 194 bin 39 işçinin grevi ertelenerek fiilen yasaklanmıştır.
'PATRONLARI SAVUNAN BİR İKTİDARIN EMEK DÜŞMANLIĞI İLE KARŞI KARŞIYALAR'
Türkiye’de geçen ay başlayan, sonuçlanan veya devam eden 65 grev var. Ülkenin dört bir yanından, çeşitli iş kollarından işçiler insanca yaşam için haykırıyor. Çünkü emeği ucuza pazarlayan, halkını asgari ücrete mahkum eden, milyonlarca emekçiyi değil, bankada milyonları olan patronları savunan bir iktidarın emek düşmanlığı ile karşı karşıyalar. İşçinin emeği üzerinden kurdukları rant sistemi artık çöktü. İktidara sırtını dayayıp, işçinin boğazından 3 kuruş keserek kendi yandaş düzenlerini sürdürenlerin dönemi bitti.
Günde 12 saat çalışan bir işçinin ev kirasını, faturalarını ödeyemediği, pazardan meyve alamadığı, çocuğuna harçlık veremediği AKP’nin sömürü sistemini, sosyal devlet anlayışıyla emekten yana taraf alarak değiştireceğiz. Alın terinin hakkını savunan, insanca yaşam isteyen işçilerimizin başlattığı grevlerle dayanışmayı büyüteceğiz.
(ANKA)