Ağrı'daki PKK saldırısında yaralanarak gazi olan Uzman Jandarma Çavuş Cengiz Erduran, açtığı tazminat davasında kazandığı 1 milyon 679 bin lirayı fazla bularak kabul etmedi.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Karabulak Jandarma Karakolu’na 5 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen bombalı saldırıda ağır yaralanan Jandarma Uzman Çavuş Cengiz Erduran, yaklaşık 2 yıl süren tedaviyle sağlığına kavuştu.
Taburcu olduktan sonra Trabzon’a yerleşen Erduran’a, 'gazilik' unvanı ile 22 yıllık askeri görevinden malulen emekli edilerek 160 bin TL tazminat verildi. Erduran, 2017 yılında ise avukatı aracılığıyla 120 bin TL talepli maddi-manevi tazminat davası açtı.
TAZMİNATI FAZLA BULUNCA FERAGAT ETTİ
Kulağında işitme kaybı, ayağında aksaklık yaşayan Erduran’ın tazminat davasını gören Erzurum 2’nci İdare Mahkemesi, bilirkişi raporu hazırlattı. Raporda, vazife malullüğüne dair bağlanan gelir ve ödemeler dikkate alındığında Erduran’ın 1 milyon 679 bin 866 lira 71 kuruş karşılanmamış zararı bulunduğu bildirildi. Mahkemenin, kendilerine ulaşan rapor hakkında görüşünü sorduğu gazi Erduran, kendisine verilecek miktarı çok bulup, maddi tazminattan vazgeçtiğini bildirdi.
'VİCDANIMI HUZURSUZ EDER'
Cengiz Erduran, mahkemeye verdiği feragat dilekçesinde, "Davam sonucunda mahkemeniz tarafından şahsıma 1 milyon 679 bin 866 lira 71 TL maddi tazminat ödenmesine hükmedilmiştir. Ancak belirtilen paranın benim için çok yüksek olduğunu, devletin bu kadar yüksek parayı şahsıma ödemesinin vicdanımı huzursuz ettiği için, gönlüm razı olmadığından bu paradan vazgeçiyorum. Dolayısıyla maddi tazminat davasından vazgeçtiğimi, manevi tazminat davasının devamını arz ederim" ifadelerine yer verdi. Mahkeme de Erduran'a yasal faiziyle 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
'VİCDANEN ÇOK RAHATIM'
Gazi Cengiz Erduran vicdanen çok rahat olduğunu belirterek, "Dava açmamım sebebi, iş kazası geçiren kişinin aldığı tazminat, bir gaziden daha fazla. Bu gerekçeyle dava açtım. Açtığım 120 bin TL’lik davaydı ama ben bu denli yüksek bir tazminat belirleneceğini tahmin etmedim. Bilirkişi tarafımıza 1 milyon 679 bin küsur gibi bir rakam uygun görmüş. Mahkeme, buna bir itirazımız olup olmadığını sordu. Biz de milli bir duruş ve görüş sergilemek adına bu paradan feragat ettim. Osmaniyeliyim, mütedeyyin bir ailenin yetiştirdiği bir insanım. Biz bugüne kadar devletimizin malına, parasına dokunulmayacağı bir görüşle eğitildik. Hiç pişman değilim, aynı şey olsa yine aynısını yaparım" dedi.
'HER ŞEY PARA DEMEK DEĞİL'
Çevresinden gelen ‘sen devletten zengin misin?’ gibi tepkilere aldırış etmeden bu kararı aldığını anlatan Erduran, "Her şey para demek değil. İnsanın bir duruşu olması lazım. Her şey para için değil, dua için olması lazım. Biz bu düşünceyle vazgeçtik paradan. Önce hatta 'bu rakam doğru mu?' diye avukata sordum. Bir yanlışlık olabilir düşüncesiyle. ‘Yok’ dedi, rakamı teyit ettik. O zaman dedim ki bu çok para, hele ki bu zor günlerde, bu parayı almak beni vicdanen çok rahatsız ederdi. Pişmanlığım olmadığı gibi her geçen gün ‘iyi ki de feragat etmişim’ diye daha çok seviniyorum. Bu iş benim için daha değerli bir manevi boyuta ulaştı. Allah da bize nasip eyledi, şükürler olsun. ‘Alıp fakir fukara dağıtsaydın’ diyenlerde oldu. Bu da bir vebal. Dolayısıyla bu para kasadan çıkmadan devletimiz uygun görüp, gereğini yapar düşüncesiyle parayı almadık" diye konuştu.
