Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Fransa'da polis tarafından öldürülen 17 yaşındaki Nahel M. kimdir?

17 yaşındaki Nahel M.’nin öldürülmesi, Fransa'nın dört bir yanındaki şehirlerin yanı sıra büyüdüğü Paris'in batısındaki Nanterre banliyösünde de isyana yol açtı.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Nahel M. tek çocuktu ve annesi tarafından büyütülmüştü. Paket servis şoförü olarak çalışıyordu ve ragbi liginde oynuyordu.

Eğitim süreci “kaotik” olarak tanımlandı. Elektrikçi olmak için eğitim almak üzere yaşadığı yerden çok da uzak olmayan Suresnes'deki bir üniversiteye kaydolmuştu.

Cezayir asıllı Nahel'i tanıyanlar, annesi Mounia ile birlikte yaşadığı Nanterre'de çok sevildiğini ve muhtemelen babasını hiç tanımadığını söyledi.

Üniversiteye devamsızlığı çoktu. Sabıka kaydı yoktu ama polis tarafından biliniyordu.

İşe gitmeden önce annesine "Seni seviyorum anne" diyerek, kocaman bir öpücük vermişti.

Salı günü sabah saat 09:00’dan kısa bir süre sonra, polisin trafik kontrolü sırasında bir Mercedes arabanın direksiyonunda göğsünden yakın mesafeden vurularak öldürüldü.

"Şimdi ne yapacağım?" diye soruyor annesi. "Her şeyimi ona adadım" diyor. "Sadece bir çocuğum var, 10 çocuğum yok. O benim hayatımdı, en iyi arkadaşımdı."

Anneannesi ondan "nazik, iyi bir çocuk" olarak söz etti.

Sosyalist Parti lideri Olivier Faure, "Durmayı reddetmek size öldürme yetkisi vermez" dedi. "Cumhuriyet’in bütün çocukları adalete erişim hakkına sahiptir."

Nahel, son üç yılını Pirates of Nanterre (Nanterre’nin Korsanları) Rugbi Kulübü’nde oynayarak geçirmişti. Ovale Citoyen adlı bir dernek tarafından yürütülen, okulda zorluk çeken gençler için bir entegrasyon programının parçasıydı.

Program, yoksunluk çeken bölgelerdeki insanları staja sokmayı amaçlıyordu ve Nahel elektrikçi olmayı öğreniyordu.

Ovale Citoyen Başkanı Jeff Puech, yerel olarak onu en iyi tanıyan yetişkinlerden biriydi. Onu daha birkaç gün önce görmüştü, ondan “ragbi ile geçinmeye çalışan bir çocuk" olarak söz etti.

Le Parisien'e konuşan Puech, "Uyuşturucu satan veya suç işlemekten zevk alan bir çocuk değildi, sosyal ve profesyonel olarak topluma uyum sağlama iradesine sahip biriydi" dedi.

Gençle ilgili olarak sosyal medyada girişilen karakter suikastından çok uzak bir portre çizdi, “örnek tavırları” nedeniyle genci övdü.

Pablo Picasso binasına taşınmadan önce Nanterre'nin Vieux-Pont kesiminde annesiyle yaşarken Nahel'i tanımıştı.

Ölümünden kısa bir süre sonra, bir ambulans görevlisi olan Marouane bir polis memuruna çocuğu küçük kardeşi gibi tanıdığını söyledi. Onun nazik, yardımsever bir çocuk olarak büyüdüğünü görmüştü. Gazetecilere verdiği demeçte, "Asla kimseye elini kaldırmadı ve asla şiddete başvurmadı" diyordu.

Annesi, polis memurunun oğluna baktığında "Arap’a benzeyen, küçük bir çocuk gördüğüne ve canına kıymak istediğine" inanıyor. France 5 TV'ye yaptığı açıklamada, polis teşkilatını değil, ateş eden memuru suçladığını söyledi: "Polis olan arkadaşlarım var - tüm kalpleriyle benim yanımdalar."

Parc des Princes stadının dışında Paris çevre yoluna asılan pankartta "Allah rahmet eylesin" yazıyordu.

Fransa’nın başka bir şehrinde Nahel için adalet çağrısı yapan bir genç, "Polis şiddeti her gün yaşanıyor, özellikle de Arap veya siyahsanız" dedi.

Ancak ailenin avukatı Yassine Bouzrou, bunun ırkçılıkla değil adaletle ilgili olduğunu söyledi.

Yaptığı açıklamada, "Polis memurlarını koruyan bir yasa ve yargı sistemimiz var ve bu, Fransa'da bir cezasızlık kültürü yaratıyor" dedi.

Nahel, 2021'den bu yana durma emrine uymayı reddettiği için beş polis kontrolüne tabi tutulmuştu.

Polis tarafından durdurulduğunda, Polonya plakalı ve iki yolcu taşıyan bir arabadaydı. 17 yaşındaydı, yani ehliyet almak için çok gençti.

Geçen hafta sonu, polisin emrine uymayı reddettiği için gözaltına alındığı ve Eylül ayında çocuk mahkemesine çıkarılacağı bildirildi. Son zamanlarda başını belaya soktuğunda bunların çoğu arabalarla ilgiliydi.

Ölümünün yol açtığı isyanlar, Fransa'daki pek çok kişi için 2005 yılında iki gencin, Zyed Benna ve Bouna Traoré'nin, bir futbol maçından sonra Clichy-sous-Bois banliyösünde polisten kaçarken Paris'te bir elektrik trafosuna çarparak elektrik akımına kapıldığı olayları hatırlatıyor.

Fransız internet sitesi Mediapart'a konuşan Muhammed adlı Clichy-sous-Bois’dan bir genç, “Bu ben olabilirdim, küçük kardeşim olabilirdi" dedi.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER