Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

FETÖ'nün üst düzey yöneticileri itiraflara başladı

Bir zamanlar FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in en yakınlarındaki isimlerden biri olan Osman Şimşek, 15 Temmuz öncesi örgütte dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da darbe girişimine katılacağı iddiasına inanıldığını söyledi. Hatta Akar'ın gönderdiğini sandıkları mektuptan detaylar paylaştı. Tuncay Opçin de sosyal medyadan itiraflarda bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin planlayıcısı Fethullah Gülen'in, 15 Temmuz 2016'daki kalkışmaya dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da katılacağına inandığı ileri sürüldü; örgüt yönetiminin, Akar tarafından gönderildiğini sandığı mektubun detayları anlatıldı.

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bir zamanlar terör örgütü elebaşının en yakınlarındaki isimlerden biri olan, yıllarca yazılarını hazırlayan, vidolarını kamuoyuna duyurup mektuplarını kaleme alan Osman Şimşek'in ifşalarını şöyle aktardı:

(...) İlk kez, Samanyolu TV'nin ekran yüzlerinden Asım Yıldırım'a konuştu. Mektup ve tartaklanma hadisesini doğruladı. 'O güzel günler geride kaldı' diyen Şimşek, FETÖ'nün en tepesindekilerin, kendi mensuplarına bile nasıl zalimleştiğini anlattı. En küçük eleştirinin bile ihanetle suçlandığını söyleyen Şimşek, örgütü yöneten isimler için 'Sırtımızdan bıçakladılar' dedi.

AKAR'A 'BABA' DİYORLARDI

Ancak...

Ben en çok 15 Temmuz tanıklığını merak ettim.


Baştan söyleyeyim. Osman Şimşek, 15 Temmuz'un hazırlanışında FETÖ imamlarının bulunduğunu, Gülen'e de bilgi verdiklerini söylüyor. Örgütün çoğunluğunun darbeden haberinin olmadığını anlatıyor:

'Bize birileri bir şeyler yapacaklar, siz de sessiz kalın. Bu duyguyu iyice aşıladılar. Maalesef 1.5-2 sene, birileri geldiler gittiler. Hocaefendiye, şunlar şunu yapacaklar, bunlar bunu yapacaklar dediler.'

Osman Şimşek, Akar'ın da darbeye katılacağı bilgisinin Gülen'e verildiğini söylüyor. FETÖ yönetiminin Akar'ı, bir zamanlar Said Nursi'nin asker öğrencisi olan Hulusi Yahyagil'e benzettiğini aktarıyor:

'Birileri kalktılar, sanki ikinci Hulusi gibi anlattılar her yerde. (…) (İnanmayanlara) O geldiğinde seni Genelkurmay'ın bahçesine gömecek dediler. Baba diyorlardı ona.'

'KÜLLİYEDE ÖLDÜRECEĞİZ'

Pensilvanya'nın, darbeden çok önce darbeye hazırlandığı, Akar'ın da işin içinde olacağına inandığı hatta Mehmet Değerli denilen kişi aracılığıyla Akar'ın ağzından yazılmış gibi Gülen'e mektup taşındığı, Gülen'e onun üniformasıymış gibi üniforma getirildiği anlaşılıyor:

'Baba dedikleri adam, Hulusi sani (ikinci) yerine koydukları adam (Akar'ı kastediyor), 15 Temmuz'dan 1.5 sene önce hocaefendiye mektup gönderdi. (…) O zat diyordu ki hocam siz şöyle güçlüsünüz, böyle güçlüsünüz, ülke için şöyle önemlisiniz, bizim önümüzde durmayın biz bir şey yapacağız. Bir gün hocam canlı yayında seyredeceksin, tiranı külliyenin merdivenlerinden yuvarlaya yuvarlaya öldüreceğiz.'

Osman Şimşek'e sorarsanız, Gülen şiddete karşı olduğunu söyleyerek buna karşı çıktı.

'Hocaefendi yönlendirilmez diyoruz, hayır efendim yönlendirilir' diyerek Gülen'in darbe konusunda ikna edildiğini söyleyen Şimşek, Gülen'i uyardığında, FETÖ'nün tepesindeki isimler tarafından 'Sen mi iyi biliyorsun, hocaefendi mi iyi biliyor?' diyerek suçlandığını söyledi. Şimşek, 'Maalesef bu insanlar halen kampta' diyerek Gülen'in halen aynı ekiple çalıştığını söyledi.

'MEKTUP TEYİT EDİLDİ'

Osman Şimşek, FETÖ'yü yöneten 'âli heyet' tarafından hain ilan edilerek kapıya konmuş. Yıllarca, Gülen için çalışan isim, önce bir hastanede sonra bir üniversitede işe girmiş.

'Keşke 15 Temmuz öncesinde daha cesur olsaydım, bunun üzüntüsünü yaşıyorum, dünyanın her yerindeki arkadaşlarımdan özür diliyorum' diyerek FETÖ yönetiminin yaptıklarına itiraz etmemesinin pişmanlığını açıklıyor.

Yayından sonra Ahmet Dönmez açıkladı. Osman Şimşek'e mektup olayını sormuş. Aldığı yanıtı açıkladı:

'O mektup Mehmet Değerli ve ekibi aracılığıyla gelmiş ama o günün şartlarında teyit edilmiş, ondan (Akar'dan) olduğuna inanılmıştı.'

'ŞİMŞEK'İN İTİRAFLARI ÜÇ ŞEYİ GÖSTERİYOR'

Ömrünü FETÖ ve lideri Gülen için harcayan Osman Şimşek'in itirafları üç şeyi gösteriyor: Bir, binlerce delile rağmen sürekli inkâr edilen 15 Temmuz, artık Gülen'in en yakınındakiler tarafından bile kabul ediliyor. 'Gülen yanlış yönlendirildi' gibi kılıflar aransa da durum bu. İki, FETÖ'nün tepesindeki ayrışma artık gizlenemez boyutta. Üç, örgütün tabanı 'Tepedekiler tarafından kandırıldık' hissi yaşıyor. (...)"

OPÇİN'DEN DE İTİRAFLAR

Twitter hesabından paylaşımlar yapan Tuncay Opçin, “Madem Pandora’nın kutusunu açtık, sormaya devam” diyerek örgüt içerisindeki anlaşmazlıkları bir bir yazdı.

Opçin, “HE son dönemde Dört kişinin Kamp’a girişini yasakladı. Bunlardan birisi de Mustafa Özcan’dı” diyerek örgütün üst düzey isimleri hakkında sorular sordu.

İşte Opçin’in sırasıyla o mesajları:

“Mehmet Değerli’yi Hulusi Akar’ın ağzından mektup yazmaya ikna eden, Değerli’yle kavga edince ‘bu adam yalancı’ diye Fethullah Gülen’e şikayet eden kimdir? Aynı yada ayrı şahıslar mıdır?

Madem Pandora’nın kutusunu açtık, sormaya devam. Fethullah Gülen’e gelen 40 bin emaili ve 200 kadar özel mektubu, Gülen’in ‘teslim et’ demesine rağmen aylarca vermeyen, daha sonra dijital kopyalarını alıp teslim eden kimdir?

Bulunduğu şehirde sohbetlerini, vaazlarını kayda aldırtan, daha sonra el altından satılmasını satılmasını sağlayan, ufak ufak Hizmet içinde yeni bir cemaat kurmaya kalkan, bu ortaya çıkınca soluğu yurtdışında alan kimdir?

Bir iş yerinden, bir kurumdan istifa ederek, tavır koyarak, kapı çarparak çıkarsanız oradan maaş almaya devam etmezsiniz. Hem dışarıda çalışıyorum, benim filan yerden ayrılmam bir feryattı deyip hem de bursunuzu almaya devam etmezsiniz. Bunu yapan kimdir?

İnsanlar varını yoğunu kaybetmiş, yeni bir hayat kurmaya çalışırken kendisine teklif edilen işler arasında iş beğenmeyen, çifte maaşıyla mağdur numarası çeken kimdir?

HE’nin bütün ısrarlarına rağmen derslere gitmeyen, meal okumayan, bu süreçte tabir caizse burnundan getiren kimdi? Birbuçuk sene Herkul internet sitesinin şifrelerini teslim etmeyen kimdi? Her işe burnunu sokan Mustafa Özcan’la birlikte Kamp’a girişi bizatihi HE tarafından yasaklanan kişi kimdi? HE neden böyle bir şey yapmak zorunda kaldı?

Mustafa Özcan’ın Kamp’a girişinin bizatihi Fethullah Gülen tarafından yasaklandığını bilen, birbuçuk yıldır Kamp’ta kalmadığından haberdar olduğu halde, konuşmasında Özcan’ı ima eden, ama bu bilgileri paylaşmayan kimdir?

HE son dönemde Dört kişinin Kamp’a girişini yasakladı. Bunlardan birisi de Mustafa Özcan’dı. Özcan Türkiye’den Mısır’a gitti, oradan da güvenlik gerekçesiyle ABD’ye geldi. Uzun süre Kampta kaldı ve bu süre zarfında Fethullah Gülen’den hiçbir iltifat görmedi. Gülen bazen açıkça, bazen ima yoluyla Özcan’ı eleştirdi. Uzun bir süre sonra da Kamp’a girişini yasakladı. Kamp’ta bulunduğu bir dönemde de kaldığı binaya girişine izin vermemişti. Hanımının vefat etmesi ve HE’den özür dilemesi üzerine yasak kalktı diye biliyorum. Zaten bir süre sonra evlendi ve Kamp’tan ayrıldı.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER