FETÖ firarisi eski futbolcu, AKP Eski Milletvekili Hakan Şükür, ABD’de Türkiye ile ilgili sorulara yanıt verdi. Şükür, FETÖ’nün düzenlediği organizasyonlara da iktidar üyeleriyle katıldığını, hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağıyla dahi götürüldüğünü söyledi.
Euronews’e konuşan Şükür, aktif futbolu bıraktıktan sonra, antrenörlük lisansını aldığını ve kesinlikle siyaseti düşünmediğini söyledi. Şükür "Dönemin başbakanı ülkenin bana ihtiyacı olduğunu söyleyerek ısrar etti, baskı yaptı" sözleriyle, Meclis'e neden girdiğini açıkladı.
Futbol projelerini ülke çapında gerçekleştirme imkanı vaat edildiğini söyleyen Şükür, seçildikten sonra bunun mümkün olmayacağını anlamış. "Aslında siyasetin imajımızı, şöhretimizi kullandığını fark ettim" diyen Şükür, şike kumpası davası sürecinde yargıya müdahale etmesinin istendiğini söylüyor.
Darbe suçlamalarına da değinen Şükür "hakkımda böyle bir iddianame yok. Sadece kara propaganda var. İnsanlar suçsuzluğunu değil, iddia sahibi suçunuzu ispat etmek zorunda" diyor ve ekliyor: "Suçlular kimse ceza alsın. Bunu en çok ben isterim. Hangi hareketten, hangi cemaatten kim varsa ceza alsın."
FETÖ’nün bir dönem Türkiye'de özellikle iktidar tarafından el üstünde tutulduğunu söyleyen Şükür, röportajda, FETÖ'nün düzenlediği organizasyonlara da iktidar üyeleriyle katıldığını, hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağıyla dahi götürüldüğünü aktarıyor.
"O dönem her şöhret gibi ben de bu programlara davet edildim ve katıldım" diyen Şükür, hakkındaki suçlamaları reddediyor.
Uber şoförü olduğuna dair haberlere de değinen Şükür, bir dönem Uber işi yapan bir arkadaşına İngilizce öğrenmek için eşlik ettiğini ancak tam olarak şoförlük yapmadığını belirtiyor. Ancak Şükür içinde bulunduğu durumu "Uber dışında başka birçok iş yaptım" sözleriyle açıklıyor.
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın tutukluluklarına vurgu yapan Şükür, Türkiye'de hukukun işlemediği görüşünde. Rahip Brunson'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın talebiyle serbest bırakıldığını söyleyen Şükür, imkanı olsa bile benzer bir durumdan yararlanmak istemeyeceğini belirtiyor.
Şükür, mal varlığını bir gün geri alacağına dair inancını "Ben alın terimle kazandım. Allah onları zayi etmez" sözleriyle ifade ediyor.