Sabah saatlerinde bölgeye giden ünlü sanatçı saat 09.30’da sound check için alana yerleştirilen piyanosunun başına geçti. Sanatçının performansı alkışlarla bölündü.
Fazıl Say, konserde iki beste icra etmesinden sonra yaptığı kısa konuşmada “Bugün Türk halkıyla onur duydum” dedi
"BİRKAÇ NESLİN GEŞECEĞİ KARARTILIYOR"
Konser öncesi Su ve Vicdan Nöbeti'ne katılanları selamlayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Homeros İlyada’da tanrıların savaşı Kaz Dağları’ndan izlediğini yazar. Dünyanın en önemli efsanelerine ev sahipliği yapmış bir alandasınız. Bugün şehrimize Kaz Dağları hepimizin diyerek gelen hepiniz hoşgeldiniz." dedi.
Gökhan sözlerine şöyle devam etti: "Yeryüzünde savaşlar bitmiyor; insanın insanla, doğayla savaşı dinmiyor. Savaş her zaman topla tüfekle de gelmiyor; topraklarımız özel izinlerle, teşviklerle emperyalistlere teslim ediliyor. Atamızın çoban ateşini yaktığı yerin hemen karşısında yıllar sonra yine toprağımızı korumak zorunda kalıyoruz. Bir karış toprağını vermemek için can verenlerin abideleştiği bu kutsal topraklarda altımız oyuluyor ama buna sessiz kalmıyoruz. Burada kurdu kuşu, sincabı, ağacıyla bir ekosisteme tecavüz ediliyor. Ne için, bir avuç altın için! Altımıza dinamit yerleştiriliyor, bir neslin, birkaç neslin geleceği karartılıyor."
Konsere gitmek isteyen vatandaşlar şehir merkezinde uzun kuyruklar oluşturdu.
Konsere ilgi büyüktü. Vatandaşlar konser bölgesine gidecek otobüslere binebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.
Bölgeye kendi imkanlarıyla gidecekler ise uzun araç kuyrukları oluşturdu.
İNCE DE KONSERDE
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kaz Dağları’nda devam eden madencilik faaliyetlerine karşı başlatılan çevre mücadelesine destek vermek için Su ve Vicdan Nöbeti Kamp alanında nöbet tuttu.
BAŞKAN’DAN TRUVA ATI BENZETMESİ
Fazıl Say’ın konser verdiği alanda bir konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da “Muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan yolculuğa çıkar. Ya da şehre bir yabancı gelir. Bugün şehrimize Kaz Dağları hepimizin, ormanlar hepimizin muhteşem bir hikâye yazmaya gelen güzel yürekli insanlar hoş geldiniz. Şehre yabancıların gelmesi her zaman muhteşem hikâyelerin başlangıcı olmuyor. Şehre gelen yabancılar bazen güzelliklerinizi görmek için değil, onları sizden çalmak için geliyor. Bu topraklara Truva atının içine gizlenerek girmiş yabancılar vardı. Coşku ile karşılanan kahraman at bir efsanenin sonu oldu. Asıl niyeti kötü olanlar cömerttir ilk bakışta yardımseverlerdir hatta. Truva atı aynı coğrafyada yine sahnede” dedi.
Bu arada bölgedeki yoğunluktan dolayı internete erişim konusunda sıkıntılar yaşandığı da bildirildi.
Çanakkale merkez ve çevre illerden gelen vatandaşlar alana üstleri aranarak alınırken, saat 11:00’de başlayan konser öncesi alanın büyük bir bölümü erkenden doldu. Konser alanın altında araç yoğunluğu oluştu.
Jandarma güçleri, Kirazlı-Balaban mevkindeki kamp alanına gelen yollarda arama ve kimlik kontrolü yaptı. Alana çakmak alınmazken, güvenlik tehlikesi nedeniyle sigara içilmesi ve ateş yakılması da yasaklandı.
KAZ DAĞLARI’NDA NE OLMUŞTU?
Çanakkale'nin Kaz Dağları bölgesinde yer alan Kirazlı köyünde Kanada firması Alamos Gold'un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, ÇED raporunda 45 bin denmesine rağmen yaklaşık 195 bin ağaç kesildiği ortaya çıkmıştı. Çok sayıda tepki alan olay sonrası birçok siyasi, ünlü isim ve vatandaşlar Kaz Dağları'nda yapılan katliamın durdurulması çağrısında bulunmuştu. Ayrıca 26 Temmuz'da Çanakkale Belediyesi öncülüğünde maden şantiyesinin yakın bir alanına kamp kurularak ‘Su ve Vicdan' nöbetlerine başlanmıştı.
Fazıl Say, Kaz Dağları’ndaki doğa katliamına dikkat çekmek için paylaştığı notta şöyle demişti:
“18 Ağustos Pazar sabahı Kaz Dağları'ndaki korkunç doğa katliamına ‘dur' demek için bir orman konseri planlıyoruz. Orman içindeki müsait mekanın tam yerini sizlere bir kaç gün içinde bildireceğiz. Piyano; bu sefer orman için geliyor Kaz Dağları'na.
Geçen yıl Truva için gelmiştim. Hatta bir de; bugün bestelediğim ‘Kaz Dağları Marşı' bestesinin ilk seslendirilişi olacak o sabah. Bu ağaçlara, doğaya, yaşamaya ithaf bir marş. Dostlar; söz müziğin olsun. Konser doğa orman için, ama elbet insanlar da davetlidir. ‘Doğadaki en büyük erdem yaşatmaktır' der düşünürler… Biz de ‘bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine' olacağız bu durumda, güzel ülkemizin, binlerce yıllık tarihine ve doğasına elimizden geldiğince sahip çıkacağız. Sesimizle, müziğimizle… Çanakkaleliler ve tüm Türkiye ile beraber.”