İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fahri Mutlu Tosun tarafından basın mensuplarına sözlü olarak yapılan açıklamada, ihbar üzerine olay yerine gidildiği, ikamete girildiği, evin salonunun kapısına ‘Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin’ yazılı not yapıştırılmış olduğu, tehlikeli durum olabileceğinden AFAD’a haber verildiği belirtildi.
“BİRİ YÜZ ÜSTÜ YATAR VAZİYETTEYDİ”
Olay yerinde bulunan bardak ve eşyaların incelemeye gönderildiğini de belirten savcı Tosun, “Henüz toksikolojik incelemeler tamamlanmamıştır. Kimyasal çalışmalar ise devam ediyor. Kesin olmamakla birlikte siyanür bulgusuna rastlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Salonda bulunan “Dikkat siyanür var” yazısının kimin el ürünü olduğuna dair incelemelerin, ölenlerin telefonlarının, yapmış olabilecekleri tüm yazışmaların da inceleneceğini ifade eden savcı Tosun, ölümlerinin peş peşe mi, aynı anda mı olabileceğinin de araştırıldığını kaydetti.
Savcı Tosun, olayın bütün boyutlarıyla, çok yönlü olarak araştırıldığını ve başsavcılıkça ilerleyen günlerde de kamuoyunun bilgilendirileceğini bildirdi. Olay yerine giden ilk ekiplerin ise biri kadın biri erkek iki kardeşin yan yana sırt üstü yatar vaziyette bir odada, biri kadın diğer kardeşlerin ise ayrı odalarda yatar vaziyette bulunduklarını, bu kardeşlerden birinin, diğer kardeşlerinden farklı olarak yüz üstü yatar vaziyette olduğunu tespit ettikleri belirtildi.
VALİLİK DE SİYANÜR DEDİ
İstanbul Valiliği: (4 kardeşin ölü bulunması) Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsilerde tespit edilen ilk bulgulara göre; siyanür zehirlenmesine bağlı değişimler dışında, şahısların ölümlerine müessir başkaca makroskopik patolojik bulgu tespit edilmediği belirtilerek, tüm olgularda saptanan siyanür düzeyleri öldürücü olarak değerlendirilmiştir.
ARKADAŞINDAN AÇIKLAMA
Fatih'te evlerinde ölü bulunan 4 kardeşin yakın dostu olduğunu söyleyen Serpil Alkan, cenaze defin ruhsatı için başvuruda bulundu. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatı Aydın Egemen ile gelen Serpil Alkan, DHA'ya konuştu.
Alkan, "Oya, Kamuran, Cüneyt ve Yaşar Yetişkin'in 35 senelik aile dostlarıyım. 7-8 sene Oya Tekin ile dans grubunda çalıştık. Daha sonra Kamuran 1-2 ay bende çalıştı. Dans grubu kendim ayrı kurmuştum. Öyle başladı arkadaşlığımız, ama bizim kardeşten daha öteydi dostluğumuz" dedi.
Kamuran Yetişkin ile en son bir hafta evvel telefonla görüştüklerini anlatan Alkan, "Bana, 'Bir sen varsın dostum. Benim başıma bir şey gelirse, biliyorum sen peşimde dolaşacaksın' dedi. Yani bana vasiyette bulundu. 'Sen benim akrabamsın, kardeşimsin. Keşke iki kardeşim yerine sen olsaydın başımızda' dedi. Bir haftadır yazışamadık. Ben de yeni kaset çıkarmıştım, klip çektik geçen hafta. O yoğunlukta ben arayamadım bir haftadır. Bir gün evvel akşam da aklıma geldi, ne oldu bu kız aramıyor, öldü mü, kaldı mı dedim. Dün sabah televizyonda görünce ben inanamadım soyadını duyunca. Fatih bölgesi deyince böyle sanki televizyona yapıştım. O kadar kötü oldum. 'İnşallah Allah'ım bunlar değildir' dedim. Onlar olduğunu öğrenince şoka girdim" diye konuştu.
"BİR EKMEĞE BİLE MUHTAÇ DURUMDALARDI"
Oya Yetişkin'in, Mimar Sinan Okulu'nda modellik yaptığını söyleyen Alkan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Annesi vefat ettikten sonra bayağı bir borçlanmıştı. Annesinin de borçları vardı. 'Kredi çektim Serpil. Ama bayağı bir ödedim, 3-4 sene kaldı emekliliğime' demişti. Durumları çok kötüydü. Kız kardeşi bayağı bir kiloluydu, 130 kilo falandı. Abla kardeş bunlar devamlı depresyon ilacı içiyorlardı. İnsanlardan nefret ediyorlardı. En son konuştuğumuzda, 'İnsanlar çok hain Serpil, insanlardan nefret ediyorum. Hayvanlar daha iyi. Keşke benim kardeşim sen olsaydın' demişti. Oya, 'Ben ölsem bu kardeşlerim ne yapar? Abim çalışmıyor, kardeşlerim de öyle. Ben ölürsem onlar da ölecek' demişti bir sene evvel. Yani böyle bir şey tasarlandığının jetonu sonradan düştü bana. 'Ben ölürsem onları da öldürürüm' demişti bir sene evvel. 'Günah, bunların ne günahı var? Öleceksen bunları neden götürüyorsun? 'dedim. Kızdım hatta ona yapma öyle şeyler dedim. Ev sahibi çıkarmak istiyordu, kirayı artırmışlar. Bir ekmeğe bile muhtaç durumdalardı. Ben elimden gelen her şeyi yapıyordum. En son dün duydum 600 lira elektrik parası gelmiş, kesmişler. Çok acı bir şey."
Babasının, annesinden sonra başka bir evlilik daha yaptığını ve 4-5 kardeşleri daha olduğunu iddia eden Serpil Alkan, "Rica ediyorum onlardan. Gelin cenazeyi kaldıralım. Ben avukatımla da geldim, dilekçede yazdık. Cenazeyi almak istiyoruz" dedi.
Avukat Aydın Egemen ise Serpil Alkan'ı 20 yıldır tanıdığını belirterek "İstanbul Cumhuriyet Başsavcığı'na müracaat ettik. Bu kardeşlerin, kimsesiz ve sahipsiz olarak kabul edilmemesini istiyoruz. Bu cenazeyi istiyoruz. Bütün defin işlemlerini biz yapacağız. Çok onurlu insanlar, kalabalığın içinde yalnızlar. Serpil hanımın hem bir dostu hem de avukatı olarak elimden geleni yapıyorum" dedi. Serpil Alkan'ın savcılığa ifade verdiği de öğrenildi.
Fatih'te Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'nde bulunan bir binanın birinci katında oturan 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin'in önceki gece cansız bedenleri bulunmuştu. Kardeşlerin cenazeleri yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılmıştı.
MİMAR SİNAN’DAKİ ARKADAŞLARI DA TALEPTE BULUNMUŞ
Öte yandan ailenin yakın dostu olduğunu belirten Serpil Alkan’ın dışında Oya Yetişkin’in Mimar Sinan Üniversitesi’nden arkadaşlarının da cenazeleri almak için savcılığa talepte bulundukları öğrenildi.
SİYANÜR NEREDEN TEMİN EDİLDİ?
Ekiplerin yaptığı ilk incelemede, cansız bedenlerin bulunduğu eve dışarıdan bir müdahale olmadığı belirlendi. Ölümlerin aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı olduğunun Ali Tıp Kurumunun hazırlayacağı kesin rapor sonucunda belirleneceği kaydedildi.
Öte yandan polis ekipleri, Yetişkin kardeşlerin komşularının ifadelerine başvurdu. Satışı yasak olan siyanürün nasıl temin edildiğine ilişkin araştırma yapılıyor.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'ndeki bir evde yaşayanlara ulaşılamadığı ihbarı üzerine, dün gece adrese giden polis ekipleri, Cumhuriyet savcısının talimatıyla girdikleri dairenin kapısında "Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin." notuyla karşılaşmıştı.
Yapılan incelemede Cüneyt (48), Oya (54), Kamuran (60) ve Yaşar Yetişkin (56) kardeşlerin hayatını kaybettiği belirlenmiş, kapıdaki not ve evdeki koku nedeniyle ortamda kimyasal madde olması ihtimaline karşın AFAD ve polis ekiplerince yaklaşık 2,5 saat inceleme yapılmıştı.
İncelemenin ardından cesetler, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti.