Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Kanal İstanbul projesine karşı çıktığı için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan incelemeyi köşesine taşıdı.
Altaylı'nın "Yerel yönetim tam da bunun için var" başlıklı yazısı şöyle:
''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na “Kanal İstanbul karşıtı kampanya yürüttü” diye İçişleri Bakanlığı soruşturma açtı.
Konu Teke Tek’te ele alınıp Faruk Acar “Bunu yapan, Cumhurbaşkanı'nın son yaptığı açıklamaları anlamamış olmalı. Bu yapılan AK Parti’ye düşmanlıktır” deyince İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bağlanıp bu soruşturmanın gerekçelerini anlattı.
“Belediye kaynaklarını konusu olmayan bir alanda haksız yere kullanmak ve devlet projesine karşı çıkmak.”
Ben de Soylu’ya şunları sordum:
“Bu proje niye devlet projesi olsun? Belediye kaynakları bu projeye destek vermek için kullanılsaydı yine soruşturma açılacak mıydı?”
Soylu “Evet destek için kullansaydı da bu soruşturma açılırdı” dedi.
İlk soruya ise “Merkezi hükümet tarafından oluşturulan projeler devlet projesidir” gibi bir şeyler söyledi.
Programın sonu olduğu için tartışmayı uzatmak istemedim.
Ancak şimdi şunu söylemek isterim ki, “Yerel yönetimler kendi bölgeleri ile ilgili merkezi yönetimlerce yapılacak tasarruflara karşı çıkabilirler” ve zaten yerel yönetimlerin gerekliliği de budur.
Yerel yönetim, kendi bölgesindeki yurttaşların haklarını ve çıkarlarını korumak için vardır.
Bir büyükşehir belediyesi merkezi yönetimin kararına, bir ilçe belediyesi ise büyükşehir belediyesinin kararına karşı çıkabilir.
Ne bileyim mesela İBB, Eyüp ilçesine Eyüplülerin hoşuna gitmeyecek, ilçenin çıkarına aykırı bir şey yapmaya kalkışırsa, Eyüpsultan Belediyesi de buna karşı çıkar.
Demokrasi tam da budur.
İmamoğlu da bunu yapmıştır ve muhtemelen daha da yapacaktır.
Zaten Kanal İstanbul’u engelleme İmamoğlu’nun seçim vaatlerinden de biridir.
İçişleri Bakanlığı elbette belediyelere soruşturma açabilir.
Ama bu daha çok belediye kaynakları birtakım vakıflara falan peşkeş çekildiğinde yapılırsa daha iyi olur!''