Ekonomist Yağız Kutay Işık, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan yönetimindeki ekonominin son durumunu özetledi. Işık, "Bana göre faizde tepe noktasına iyiden iyiye yaklaştık. Arap atı misali sonradan açılan merkez ve hazine faizin yanı sıra makro ihtiyati tedbirlerle, başka şekilde şıkılaşmaların desteklenmesi gerektiğinin farkında. Zira kredi konusunda (özellikle konut ve araç) kolaylıklar sağlanması yeni yılı bulabilir. Arzu edilen sıkılaşmanın sadece para politikasında kalmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Cumhuriyet bayramını bir nevi gerekçe gösterip demir 5 lirayı hayatımıza soktu." diyen Işık, "Bu daha başlangıç. 500’lük banknot gündeme gelmekle kalmayacak, basılacak. Tarih bu dönemi belki de böyle anacak. Nasıl 6 sıfır atılması veya 24 Ocak kararları Türkiye tarihine geçtiyse dolaşıma sokulacak yeni paraları da tarih ileride yazacak. Eskiden asgari ücret olan 500 ve 1000 TL’yi kağıt paranın önünde göreceğiz." dedi.
İşte Işık'ın sonsaat.com'da "500’lük banknot geliyor" başlığıyla yayınlanan o yazısı:
Faiz artışı piyasayı tatmin edecek şekilde 500 baz puan olarak gerçekleşti. Muhalif ekonomistler bu durumu memnun karşılarken, faiz karşıtı ve iktidara daha yakın kanallar çok memnun değil ancak seslerini pek çıkarmadılar. Özellikle Ağbal döneminde yapılan yüklü faiz arttırımı sonrası manşetten hedef gösterilmişti başkan. Bugün de benzeri olabilir mi? Şaşırmamak lazım.
Bana göre faizde tepe noktasına iyiden iyiye yaklaştık. Arap atı misali sonradan açılan merkez ve hazine faizin yanı sıra makro ihtiyati tedbirlerle, başka şekilde şıkılaşmaların desteklenmesi gerektiğinin farkında. Zira kredi konusunda (özellikle konut ve araç) kolaylıklar sağlanması yeni yılı bulabilir. Arzu edilen sıkılaşmanın sadece para politikasında kalmaması gerekiyor.
28 Mayıs sonrası göreve gelen para politikası belirleyicileri teknik olarak daha hazır. İlk büyük artış olan 750 baz puan yükleme ve toplantı sonrası faiz artırımına devam mesajlarını düşündüğümüzde enflasyonla samimi bir mücadele olması piyasanın yeni beklentisi. Ancak geçmişteki PPK kararı piyasayı yanıltmıştı. PPK karaklarında piyasa beklentisi yönetilemedi. Yeni süreçte PPK sözlü yönlendirme gücünü daha etkin kullanmalı. Cevdet Akçay’ın tabiriyle faize eksojen değil endojen muamele yapılması için öngörülebilir Merkez Bankası elzem. Doğru para politikası işin bir basamağı ancak daha da önemli basamağı da piyasayı doğru yönlendiren açıklamaların olmasıdır. Gaye Hanım’I ve başkan yardımcılarını Meclis’te ve basının önünde daha sık görmeliyiz. Enflasyon raporunu açıklamak için işsizlik verilerinin gelmesini bekleyen Merkez bankacılığı yakışmıyor.
CB Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Orta Vadeli Program’da (OVP) söyledikleri de yukarıdaki satırları tekzip eder nitelikte:
Öngörülebilirliği arttırmamız gerekiyor. Zaten OVP amacı da bu. Ekonominin temeli Öngörülebilirliğe dayanıyor. Belirsizlikleri azaltmaya dayanıyor.
Merkez Bankası’nı 2 döneme ayırmak gerekir. Birinci dönem belli ölçüde serbastlikle az faiz arttırımı. 2.dönem faiz yüklemesi dönemi. Bu aydan itibaren de 3.dönem başlayabilir. Merkez Bankası’nın daha direk ve açık iletişim kurarak beklenti yönetimini daha doğru yapması.
Paranın pul olduğu şu dönemde hep daha büyük banknotların geleceğini söyledim. Ama kulağı öbür taraftan tutan Hazine ve Maliye Bakanlığı biraz da sosyal medyadaki baskı yüzünden 2 karar aldı. Bunlardan birincisi 29 Ekim hatıra parası. Diğeri bozuk 5 TL’nin tedavüle girmesi.
1 kuruşlar basıldığı andan çok kısa süre sonra kullanılmayacak hale geldi. Bugün 5 ve 10 kuruşlar müzelik durumda. 25 kuruş da cüzdan yerine bahşiş kutularına koyulacak değerde. İşbu durumda demir 5 lira zaruruiydi.
Ülkemizde şu an için 6'lı madeni para ve banknot sistemi uygulanmakta. Bu sistemi değiştirmek zorunlu değil, ancak yakın gelecekte muhtemelen değişebilir. Önümüzdeki yıllarda en küçük madeni para birimi 1 lira olacak. Ayrıca 10 ve 20 lira da giderek daha fazla madeni para olarak kullanılacaktır.
Madeni parayı su veya sakız alabilmeyle ölçen halkımızın şimdiye kadar isyan bayrağını çekmemesinin önemli gerekçesi kartla alışverişin artması. Gerçi hala kartla ödemelerde bazı büfeler fark alıyor. Teknolojik dönüşüme teşvik edecek vergi ve komisyon düzenlemesine sıra ne zaman gelir yöneticilerimize sormak lazım? Ne de olsa onların da soracağı başka yetkililer var.
Geçtiğimiz ay Meclis’te soruları cevaplayan Gaye Erkan, paradan sıfır atma” ve '500 TL banknot ile ilgili şu an gündemimizde yok açıklmasını yapmıştı. 29 Ekim vesileysiyle enflasyınun yarattığı zararı resmen Kabul eden ekonomi yönetimi Cumhuriyet bayramını bir nevi gerekçe gösterip demir 5 lirayı hayatımıza soktu.
Bu daha başlangıç. 500’lük banknot gündeme gelmekle kalmayacak, basılacak. Tarih bu dönemi belki de böyle anacak. Nasıl 6 sıfır atılması veya 24 Ocak kararları Türkiye tarihine geçtiyse dolaşıma sokulacak yeni paraları da tarih ileride yazacak. Eskiden asgari ücret olan 500 ve 1000 TL’yi kağıt paranın önünde göreceğiz.