Merkez Bankası beklendiği gibi 2,5 puanlık faiz artışı yaparak, politika faizini yüzde 45’e çıkardı. Karar metninde faiz artış döngüsünde sona gelindiği mesajı verilmesi piyasalar tarafından aşırı iyimser bulundu. Açıklama metni içinde “gerektiği takdirde ek sıkılaşma yapılır” denmesi de piyasaları tatmin etmedi.
Piyasalar bu toplantıdan 2,5 puanlık artış kararı çıkmasını zaten bekliyordu. Ancak faiz kararı açıklamasındaki metnin daha şahin olmasını, verilere bağlı olarak ek faiz artışı yapılacağına ilişkin açık kapı bırakılmasını bekliyorlardı. Dünkü açıklama metni bu açıdan yetersiz bulundu.
Merkez Bankası açıklamasında ayrıca aşırı likiditenin çekilmesi konusuna daha fazla ağırlık verilmesi bekleniyordu. Bu hususun da açıklama metninde yeterince yer almadığı görülürken, TL mevduat faizlerinin artırılması için yakında ek önlemlerin alınıp alınmayacağı da merak konusu. Merkez Bankası açıklamasında bu konuya vurgunun çok az yapılması, seçime kadar enflasyon bekleyişlerinde bozulma görüldüğü takdirde bile, mevcut görünümün korunup önemli tedbir alınmayacağı tahminlerinin de artmasına neden oldu.
OCAK ENFLASYONU KRİTİK
Piyasalar Ocak ayı enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde gelmesini, bu nedenle ileriye dönük enflasyon bekleyişlerinin bozulmasını bekliyor. Merkez Bankası buna karşılık enflasyonun seyrinin beklendiği gibi gittiğin belirtirken, enflasyon bekleyişlerinde gerilemenin devam ettiğini söyledi. Dolayısıyla bu konudaki piyasa kaygılarını paylaşmadığını da belli etmiş oldu.
Kararda faiz artış döngüsünde sona gelindiği mesajı verilerek "Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir" denildi. Bunun yanısıra "Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir" ifadesine yer verilmesi, kısa süre içerisinde yeni faiz artırımı yapılmasının önünün kesin biçimde kesilmesi anlamına geliyor.
Açıklamada, piyasaların daha keskin bir dille olmasını beklediği ek sıkılaştırma önlemleri hakkında da güvercin bir tutum yer aldı. Açıklamada "Kurul, sadeleştirme süreciyle uyumlu şekilde, kredi arzında ve mevduat faizinde gözlenebilecek oynaklıklara karşın, makroihtiyati kararlarla parasal aktarım mekanizmasını destekleyecektir" denilmekle yetindi.
Bu yumuşak üsluba rağmen özellikle TL mevduat faizleri konusunda acil önlem alma ihtiyacı doğabilir. Yeni faiz artışına rağmen bankaların TL mevduat faizlerini düşük tutmaya devam etmeleri, faizleri artırmamaları, TL’ye dönüş için önemli bir sıkıntı yaratacak. Merkez Bankası’nın açıklamasında kullandığı dilin üslubu, bu sorunu bildiğini ama bu konuda kısa vadede önlem alınmayacağını gösterir biçimdeydi.
Açıklamada ayrıca kredi kartı faiz oranlarının eski düzeyinde korunmasına devam edileceği söylendi. Halbuki Merkez Bankası’nın içtalebin yeterince azaltılamadığından yakındığını biliyoruz. Kredi kartı faiz oranlarının seçimlere kadar bu oranlarda sürdürüleceği bu açıklama ile ortaya çıktı. Seçime kadar insanların rahat harcama yaptıkları bu yolun kısıtlanmayacağı anlaşılıyor. Bu da başlı başına enflasyonla mücadelede önemli bir sıkıntı yaratacak ama Merkez Bankası açıklamasında bu konuya yer verilmediği gözlemliyoruz.
Özetle; Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda piyasaların beklediği kadar kararlı olmadığı izlenimi ortaya çıktı. Halbuki Merkez bankalarının özellikle riskler konusunda daha temkinli olmaları, enflasyon bu kadar yüksekken daha kararlı bir tutum izlemeleri beklenir. Bu da gösteriyor ki; Merkez Bankası da kararlarını ve açıklamalarını, Mart sonunda yapılacak seçimlere göre ayarlamayı tercih ediyor...