Sendikanın hazırladığı "Eylül ayı Sağlıkta Şiddet Raporu"nda, sağlık çalışanlarının alın teri akıtarak insanlara her zaman el uzattığı, gösterdikleri fedakarlıkların da salgın sürecinde zirve yaptığı hatırlatıldı.
Hastalara can suyu olmak için gayret eden sağlık çalışanlarının sorunlarına şiddetin de eklendiği kaydedilen raporda, şiddet nedeniyle zaman zaman mesleğin gereğini yapamaz hale geldiklerine dikkat çekildi.
Yapılan tüm uyarılara, caydırıcı cezai işlemlere ve kamuoyu baskısına rağmen sağlık birimlerinde şiddetin önüne geçilemediği ifade edilen raporda, yapılması gerekenin "sıfır tolerans temelli, çok yönlü, kapsamlı politika değişikliğine gitmek" olduğu vurgulandı.
Raporda, yürütülecek politikanın içinde eğitim kurumlarından medya organlarına, sivil toplum kuruluşlarından yargı mekanizmalarına kadar her kuruma ve kişiye çok büyük sorumluluk yüklenmesi gerektiği aktarıldı.
Kamuoyuna yansıyan olaylar baz alınarak hazırlanan raporda, şu bilgilere yer verildi:
"Eylül ayında 23 şiddet olayının kamuoyuna yansıdığını, bu olaylarda yer alan 191 saldırganın 69 sağlık çalışanını mağdur ettiğini görüyoruz. 23 olayın 6'sı fiili, 10'u hem sözlü hem fiili, 7'si ise sözlü olarak gerçekleşmiştir. Yaşanan 23 olayın 14'ünde hasta yakınları yer alırken, 9'unda ise bizzat hastalar dehşet saçmıştır. Saldırganlara karşı uygulanan adli işlemlere baktığımızda ise 40 saldırganın ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldıklarını görüyoruz. Buna karşın 20 saldırgan tutuklanırken, 131 kişi hakkında da hiçbir işlem yapılmamıştır. Yaşanan olaylarda şiddetin yine mekan ayırt etmediğini görüyoruz. 16 vaka hastanelerde, 4 vaka sahada, 3 vaka ise aile sağlığı merkezlerinde vuku bulmuştur. Olaylarda adres ayırt etmeyen şiddetin kimlik ayrımı yapmadığı gerçeğiyle Eylül ayında da karşılaşıyoruz. 11 hemşire, 8 doktor, 5 112 çalışanı, 4 güvenlik görevlisi ve farklı branşlardaki 41 sağlık çalışanı yine şiddetin kurbanı olmuştur. Şiddet olayları esnasında 4 polis, bir de sivil vatandaş çeşitli yerlerinden yaralanmışlardır."
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde maske takması için uyarılan saldırganın bir sağlık çalışanının gözünü kaybetmesine neden olduğu vaka, raporda, Eylül ayının en trajik olayı şeklinde nitelendirildi.
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan olaya ilişkin ise raporda, "hasta yakınlarının kalabalık gruplar halinde hastaneyi basarak terör estirdikleri bu tür şiddet olaylarının neden olduğu korku ve zararın, bireysel saldırılardakilerden kat be kat önde olduğu" değerlendirmesi yapıldı.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş da her türlü zorlukla ve sorunla mücadele ederek şifa dağıtan sağlık çalışanlarının, çalışma esnasında nereden geldiğini kestiremedikleri bir "kör şiddet"le mücadele ettiklerini belirterek, "Sağlık çalışanlarını şiddet belasından kurtarmak lazım. Yasalar şiddeti tam manasıyla ortadan kaldırmaz. Şiddete başvuran kişiler toplumdan da dışlanarak cezalandırılmalı. Başta kamu olmak üzere herkese bu hususta büyük sorumluluk ve görevler düşmektedir." ifadesini kullandı.