Son zamanlarda Türkiye'nin gündemini oluşturan kiralık evlerle ilgili Yargıtay emsal nitelikte bir karara vardı.
İşten çıkarılması nedeniyle yaşadığı şehirden kirada evi olan ilçeye taşınmak zorunda kalan ev sahibi, kiracısından evi boşaltmasını istedi. Kiracının evi boşaltmamakta ısrar etmesi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuran davacı ev sahibi, işten çıkartılması nedeni ile yaşadığı ilçeden taşınarak dava konusu taşınmazın olduğu ilçeye yerleştiğini ve kiracısının evden çıkmadığı için kendisinin başka bir evde kiracı olarak oturduğunu belirtti. Söz konusu davacı, oğlunun konut ihtiyacından dolayı kiralanan evinin tahliyesini talep ederken, davalı kiracı ise davanın reddini istedi.
YARGITAY KARARI EV SAHİBİNDEN YANA OLDU!
Mahkeme, davacının ihtiyaç iddiasını kanıtlayamadığına kanaat getirerek davanın reddine karar verdi.
Davacı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girerek emsal nitelikteki o kararı verdi. Söz konusu kararda, ev sahibinin başka bir dairede kiracı olarak oturması yeterli delil olarak kabul edildi. Verilen kararda şu ifadeler kullanıldı:
"İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, davacının oğlunun konut ihtiyacının doğmasına dayanmakta olup, ihtiyaçlının kirada oturduğuna ilişkin akit dosya arasında bulunmaktadır. Konut sebebine dayalı tahliye davalarında kirada oturan ihtiyaçlının kirada oturması, ihtiyacın varlığının başlıca kanıtıdır. Dinlenilen davacı tanıklarının da ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icab eder. Mahkemece ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir."