Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yılbaşından bu yana 90 bin kira davası bulunduğunu, geçen yıl bu oranın 45 bin olduğunu ve yüzde 100 artış yaşandığını belirtti.
Milliyet'e konuşan Avukat Fatih Ekrem Ekinci, "Tahliye taahhüdü imzalayan kiracı çıkmak zorunda mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Tabi ki yasal olarak çıkmak zorunda. Çıkmadığı taktirde sulh hukuk davasında açılan tahliye davasından daha kısa süren icra hukuk mahkemesinde dava söz konusu olacaktır. Yani dava daha kısa sürede sonuçlanacaktır.”
"YÜZDE 25 ZAM SINIRI DEVAM EDEBİLİR"
Avukat Kerem Olcayto ise ,“Yüzde 25 zam sınırının ilk getirilme amacı enflasyonist ortamla beraber kira bedellerindeki kontrolsüz, temele dayanmayan rayiç bedellerdi. Bunun belli düzlemde sabit tutulması açısından yüzde 25 getirildi. Enflasyonun hedeflenen çizgiye gelmemesi, kira bedellerinin keyfi olmaması açısından rakam sabit tutuldu" dedi.
Önümüzdeki sene uzar mı? Burada enflasyon oranları belirleyici olacaktır diyen Olcayto ise şöyle konuştu:
"Daha normal bir enflasyonist ortam olursa yine sınırlama olmadan eskiye geri dönüş olur. Ancak uzatılmasını gerektirecek bir ekonomik ortam söz konusu olursa yüzde 25 zam sınırı devam edebilir.
DAVALARDAKİ PATLAMANIN SEBEBİ NE?
Şu an açılan her iki davadan birisi kira tespiti ve kira tahliyesi üzerinedir. Bunun sebebi şudur: Mal sahipleri açısından bu davalar genellikle açılıyor. Kiracısının verdiği kiranın piyasanın altında kaldığını düşünen mal sahipleri kira tespit davaları açabilmek için 5 yıl, tahliye için 10 yılı beklemek zorundadır. 5 yılı doldurmayan mal sahipleri kiracıları ile anlaşmamalarından dolayı bu davaları açmak zorunda kaldılar. 2 senedeki dava patlamasının temel nedeni budur.
5 yılın altında olup da yasal sürede tespit davası açamayan mal sahipleri kira bedellerinin rayiç bedelin çok altında kalmasından dolayı bu yola başvurdular.
Tahliye davalarında da 10 yılı dolduramayanlar, bahaneler üreterek, kira bedellerinin düşük kalmasından dolayı davaları açıyorlar."