Ankara'nın Mamak ilçesi Akdere Mahallesi'nde yaşayan Esra Hankulu'nun geçen yıl 5 Ağustos'ta evinde ölü bulunmasıyla ilgili "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan Ümitcan Uygun'la ilgili dava dosyasında yer alan bilgiler ortaya çıktı. Dosyaya giren Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarında Ümitcan Uygun'un, Esra'nın ölümüyle ilgili delilleri yok etmeye çalıştığı belirlendi.
Adli Tıp Kurumu raporunda yer alan iletişim tespit tutanağına göre, o gece Uygun’un 'uyuduk' dediği saat 04.53 sıralarında kendi SIM kartını Esra'nın cep telefonuna taktığı ve rehberinden Esra'nın ismini sildiği ortaya çıktı. Esra'nın SIM kartını taktığı kendi cep telefonunu evde bırakan Uygun'un, Esra'nın telefonundaki bazı verileri ve arama kayıtlarını da sildiği tespit edildi. Sabah saat 10.15 sıralarında avukatının telefonu ile uyandığını, evden çıkarken Hankulu’nun kendisini uğurladığını ileri süren Uygun, ölüm haberini de diğer sanıkların kendisini araması sonucu öğrendiğini iddia etmişti. Ancak iletişim tespit tutanağına göre, Uygun, diğer sanıklar evde uyurken saat 12.19'dan 14.00’a kadar 5 kez Hankulu'nun telefonunu aradı; ancak telefona cevap veren olmadı. Sanık Uygun, bu arama kayıtları ile ilgili Hankulu ailesinin avukatı Nuran Özdemir’in, "SIM kartları neden değiştirdin? Evden çıktıktan sonra Esra’nın cep telefonunu aradın mı?" şeklindeki sorusuna, "Esra benim telefonum bir üst model olduğu için onu kullanmak istiyordu. O nedenle gece oturduğumuz sırada değiştirdim. Evden çıktıktan sonra Esra’nın telefonunu aradığımı hatırlamıyorum" dedi.
ARAMA KAYITLARI SİLİNMİŞ
İhbar üzerine öğle saatlerinde eve giden polisin Esra Hankulu’nun SIM kartının takılı olduğu Ümitcan Uygun’a ait cep telefonunu evde bulamadığı ortaya çıktı. Telefonu, tutuksuz sanık Dilan Civelek’in, polis merkezinde ifadesinden sonra çantasından çıkartarak polise verdiği belirlendi. Yapılan inceleme sonucu bu telefonla Uygun evden çıktıktan sonra 5'i Uygun'u, 2'si 112'yi olmak üzere 7 adet arama yapıldığı ve bu arama kayıtlarının silindiği tespit edildi. Sanık Civelek, telefonu saklamadığını ve polise teslim ettiğini söylerken, arama kayıtlarının silinmesi ile ilgili bir şey bilmediğini ileri sürdü.
Diğer sanık Furkan Gürgil de Esra'yı cansız yatarken bulduktan sonra Ümitcan Uygun’u, bilgi vermek için aradığını, ardından da 112’yi aradığını söyledi. Sanık Gürgil de arama kayıtlarını kimin sildiğini bilmediğini iddia etti.
'ÜMİTCAN UYGUN SON DAKİKA' YAZARAK ARTMIŞ
Yine iletişim tespit tutanağında yer alan bilgilere göre, Uygun, o gece SIM kartları değiştirmeden önce telefonu ile sosyal medya hesabında birçok yere giriş yapmış. Ölümüyle ilgili soruşturma devam eden Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına da baktığı belirlenen Uygun, avukat Özdemir’in, "Neden Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına baktın, bu nedenle mi Esra ile kavga ettiniz?" yönündeki sorusuna, "Sosyal medyada birçok kişinin profiline girip bakarım. Annem olur, babam olur ya da arkadaşlarım. O gece Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına baktığımı hatırlamıyorum" diye cevap verdi.
Uygun'un olay sonrası yakalanmadan önce de telefonunun arama motoruna, ‘Ümitcan Uygun son dakika’ yazarak, internette kendisiyle ilgili haberleri kontrol etmiş. Uygun, neden bu şekilde arama yaptığı yönündeki soruya ise kendisiyle ilgili her gün haber yapılması nedeniyle sık sık internette arama yaptığını iddia etti. Öte yandan Ümitcan Uygun'un, Esra'nın öldüğü evden çıktıktan sonra caddede elinde cep telefonu ile ilgilenerek yürürken iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüsü de dosyada delil olarak yer aldı. (DHA)