BIST 100 9.599 DOLAR 34,69 EURO 36,64 ALTIN 2.963,54
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün itirafları ile ilgili flaş gelişme

Eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün itirafları ile ilgili flaş gelişme

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün 70'li yıllarda yapılan operasyonlara dair açıklamalarını 'işkence itirafı' niteliği taşıdığı iddiasıyla yargıya taşıyor.

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün 70’li yıllarda katıldığı operasyonları ve o dönem yapılan işkenceleri anlattığı röportajının ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) harekete geçti.

TİHV'den konu üzerine yapılan açıklamada, Mehmet Eymür ve silsile içindeki tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatılması için yargıya başvurulacağı duyuruldu.

Eymür’ün açıklamalarının başta işkence yasağı olmak üzere geçmişten bu yana Türkiye’de yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin açık bir itirafı olduğunu dile getirilen TİHV açıklamasında, Türkiye’nin de altına imza attığı Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimane Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin insanın sahip olduğu onur ve değeri korumak için işkenceyi mutlak olarak yasakladığı ve sözleşmeye göre harp hali dahil hiçbir durumun işkencenin uygulanmasına gerekçe gösterilemeyeceği hatırlatıldı. Açıklamada “İnsanlık ailesinin ortak kazanımı olan ve modern insan hakları hukukunun en temel kurallarından birini oluşturan bu yasak, normlar hiyerarşisi açısından üstün kural, başka bir deyişle buyruk kural niteliğindedir. Dolayısıyla hiçbir koşulda istisnası olmaz” denildi.

"TAHRİBATIN GÖSTERGESİ"

“Hal bu kadar açık iken, Mehmet Eymür’ün doğrudan kendisi ve içinde yer aldığı yapılar ile ilgili itiraf/delil niteliğindeki bu açıklamaları, tek tek işkence görenler kadar tüm toplumun vicdanında da derin yaralar açmakta ve adalet duygusunu onarılmaz biçimde tahrip etmektedir. Bu itiraflar aynı zamanda, başta işkence ve diğer kötü muamele olmak üzere ağır insan hakları ihlallerinin sürekliliğini sağlayan en temel etken olan cezasızlık olgusunu bir kez daha en çıplak haliyle görünür kılmıştır. Hepsinden ötesi, bu denli pervasızca ve pişkince yapılan itiraflar, ülkemizde insan hakları değerlerinde yaşanan tahribatın ne denli büyük olduğunu da göstermektedir" ifadeleri kullanılan açıklama şöyle tamamlandı:

“Bu vesileyle, asli var oluş nedeni işkencesiz bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan TİHV olarak; tüm örtbas etme, korkutma, susturma çabalarına karşın, başlarına geleni kader olarak kabul etmeyip, yüksek sesle haykırabilmeleri için işkence görenlerin her koşulda yanında olmayı, maruz kaldıkları işkenceyi belgeleyip raporlamayı, fiziksel ve ruhsal onarım süreçlerine destek vermeyi, adalete erişimlerine yardımcı olmayı, yaşadıkları acıların bir daha asla tekrarlanmaması için cezasızlıkla mücadele etmeyi dün olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.

Bu kapsamda, özellikle işkence suçlarında zaman aşımı söz konusu olmadığı için, başta işkence olmak üzere diğer ağır insan hakları ihlallerisuçları ile ilgili yapılan itirafları delil kabul ederek Mehmet Eymür ve silsile içindeki tüm sorumlu failler hakkında etkili ve bağımsız bir soruşturma sürecini başlatılmasına yönelik gerekli hukuki girişimlerde bulunduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.”