Beşar Esad'in annesinin erkek kardeşi olan, hem aile üzerinde hem de yönetimde etkili isim Muhammed Mahluf hayatını kaybetti. Başkent Şam'da bir hastanede tedavi gören Mahluf'un torunu Ali, sosyal medyada dedesinin Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini yazdı.
Birkaç ay önce telekomünikasyon firmasına vergi yolsuzluğu yaptığı gerekçesiyle el konulan ve çalışanlarından bazıları tutuklanan, bu sebeple Esad ailesiyle gerilim yaşayan Rami Mahluf da, sosyal medya hesabı üzerinden "Babasının kaybıyla büyük acı yaşadığını ancak sosyal mesafe kuralları gereği babası için anma töreni yapılamayacağını" duyurdu.
MAHLUF İLE ESAD ARASINDAKİ ÇEKİŞME
Rami Mahluf, 1990'lardan itibaren Hafız Esad rejiminin sağladığı imtiyazlarla güçlenmeye başlayıp 2000'li yıllarda ülke ekonomisinin yarıdan fazlasını kontrol eden en zengin iş adamı haline geldi. Yasa dışı yollarla zenginleşme, yolsuzluk ve ekonomik adaletsizliğin sembolü olarak görülen Mahluf, ülkede 2011'de yönetimin reformu talebiyle başlayan halk hareketlerinde protestocuların hedefindeydi. İç savaşta ekonominin kötüleşmesi ve devlet gelirlerinin azalması üzerine rejimin, Mahluf başta olmak üzere iş adamlarından vergi ve haraç benzeri talepleri arttı.
Rejim, iş adamlarından beklentilerini karşılayamayınca Ağustos 2019'da ülkenin en zengin 29 iş adamına karşı kara para aklama ve terörü finanse etme suçlarından soruşturma başlattı. Bu süreçte Mahluf ve diğer bazı oligarkların mallarına kısmen el konuldu. Mahluf'un servetinin önemli bir bölümünün Lübnan ve Avrupa ülkelerinde olduğu tahmin ediliyor.
Beşar Esad'ın kuzeni olan Rami Mahluf, mayıs başında sosyal medyadan rejimin güvenlik bürokrasisiyle yaşadığı krize ilişkin videolu paylaşımlar yapmıştı. Mahluf, ilk paylaşımında Suriye'de sahibi olduğu GSM şirketi Syriatel'e yönelik mali denetimlerde haksızlık yapıldığını savunarak eleştirilerde bulunmuştu. Rejimin en zengin iş adamı Mahluf, kendisinden istenen vergilere karşı çıkıp Esad'dan devreye girmesini istemişti. Mahluf ikinci paylaşımında ise büyük vergilerle karşı karşıya kalan şirketleri üzerindeki baskıdan ötürü "güvenlik bürokrasisini" suçlayarak geri adım atmayacağını açıklamıştı.
Nerede bulunduğu bilinmeyen Mahluf'un, önceki açıklamasında özellikle güvenlik yapılanmasını hedef alması, bu yapının başındaki isim olan Ali Memluk'la arasında büyük bir çekişmenin başladığı şeklinde yorumlanmıştı. Ali Memluk son dönemde İran'la yakınlaşmaya başlamıştı.