Kadına yönelik erkek şiddetine her gün bir yenisi ekleniyor. Yılın ilk yarısında en az 136 kadın öldürülürken, 114 kadının ise ‘yüksekten düşerek’ ya da şüpheli olarak hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Son altı ayda yüksekten düşme, yakılma, boğulma gibi canice ölümlerin gün geçtikçe artığı gözlemlenirken, şüpheli ölümlerin aydınlatılmasına yönelik yeterli çalışmaların yürütülmediği belirlendi. Diğer aylara oranla haziran ayında ev içi şiddet ve cinayetlerin artığı görülürken mayıs ayı ise en fazla katliamın yaşandığı ay olarak karşımıza çıktı. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerde daha çok yaşandığı da ortaya çıktı.
FAİLLER KORUNUYOR
Katillerin en çok ateşli silah ve kesici aletle öldürdüğü belirlenirken, evli olduğu erkekler tarafından katledilen kadınların sayısının da gün geçtikçe artığı gözlemlendi. Kadın hakları savunucuları, cezasızlık politikasının faile cesaret verdiğini söyleyerek, kadınları koruyan yasaların etkin bir şekilde uygulanması yönünde çağrı yaptı.
Birgün'den İlayda Kaya'nın haberine göre, SOL Feminist Hareket Üyesi Gizem Gül Kürekçi, cinayetlere ilişkin şunları söyledi:
“Son 6 ay gibi son yıllara baktığımız zaman korkutucu düzeyde artan kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerinin nasıl da iktidarın dilinden, politikalarından, dayattığı toplumsal koşullardan etkilendiğini görebiliyoruz. Ekonomik kriz, yaşadığımız acı felaketler, seçim öncesi gerici ittifakın bir an olsun dillerinden düşürmedikleri kadın düşmanlığı dönüp bizi yaşamlarımızdan vuruyor. Bildiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının üstünden iki yıl geçti. Ve bu iki yılda 608 kadın öldürüldü ve 460’tan fazla kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Artık yaşadıklarımızın tesadüf olmadığını söylemeye gerek duymuyoruz. Kadın cinayetleri, maruz bırakıldığımız şiddet, taciz, cinsel saldırı, çocuk istismarı; her biri kadınların yaşamlarına mal olan bu gerici faşist rejimden besleniyor, teşvik ediliyor, cezasız bırakılıyor hatta ödüllendiriliyor. Bir de tekrar af tartışmaları gündeme getiriliyor.”
HAKLARIMIZI ALACAĞIZ
Kadınların haklarına dikkat çeken Gizem Kürekçi, mücadele çağrısı yaparak şöyle devam etti:
“Eğer mücadelemiz olmasa faillerin doğrudan serbest bırakıldığı, dosyaların apar topar kapatıldığı yani aslında intihar süsü verilmiş cinayetlerin pervasızca artacağı bir tabloya biz kadınlar göz yummadık. Kadınların mücadelesi olmasa intihar denilerek katiller serbest bırakılacaktı. Bizler bu konuda asla geri adım atmıyoruz. Adil yargılama, tüm faillerin hak ettiği cezayı alması ama daha da önemlisi şiddetin ve cinayetin önüne geçilebilmesi için hali hazırda var olan yasal haklarımızın uygulanması şart. Bugün 6284’e yönelik saldırıları püskürtmek İstanbul Sözleşmesi’ni geri kazanmak oldukça hayati. Mücadelemiz, geleceğin kadınların olacağının bir sözü. Bu sözü birlikte büyütmek, dayanışmayı güçlendirmek ve artan gerici saldırılara aşılmaz duvarlar örebilmek için örgütlenmekten başka çıkar yolumuz yok.”