Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Ergenekon kumpası, mühürsüz zarflar, İstanbul seçimleri...

Yeniçağ yazarı Murat İde Ergenekon kumpasından, mühürsüz zarflara, 16 Nisan'da Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) aldığı mühürsüz zarf kararından İstanbul seçimlerine hukuk garabetlerini kaleme aldı. Bu süreçlerde gazetecilerin nasıl hukuksuzluklarla karşı karşı kaldığını dostu Adnan Bulut örneği ile anlattı. İde, İstanbul seçimleri ile ilgili, "Bu fakirin sesine kulak verin derim; YSK ne karar verirse versin, siyasi bir hesabın uzantısı olduğunu çok geçmeden göreceğiz.." dedi

Murat İde, "Örülmüş kumpasın davası" başlıklı yazısında YSK'nın 16 Nisan Referandumu'nda 'mühürsüz oyları' geçerli sayarak kendisine gölge düşürdüğünü belirterek Türkiye'de hukukun ağır yaralar aldığını söyledi.

"2017 REFERANDUMUNDA, MÜHÜRZÜ ZARF TORPİLİYLE ZATEN O GÖLGEYİ KENDİ ÜZERİNE DÜŞÜRDÜ"

İde, "atıyor kalkıyor İstanbul seçimi ne olacak diye meraklanıyoruz.. Haklıyız da..

Zira Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul seçimi için vereceği karar, hem demokrasimizin hem de hukukumuzun itibar karnesi olacak..

İktidar kanadı "YSK an itibarıyla bir yargı görevi yürütüyor.. Bağımsızdır.. Vereceği karara uyacağız" diyor..

Muhalefet ise YSK'nın, aynı gerekçe ve delillerle yaptığı itirazları dakikada reddinden dolayı huzursuz ve endişeli..

Deyim yerindeyse, şu ana kadar karnede birkaç kırık not belirdi..

Ben mevzunun bir başka yanındayım.. Türkiye'de bunca yıl darbe üstüne darbe yiyen, hatta darbecilerin hakimiyetine terk edilen yargıdan hâlâ umutlu olmayı şaşkınlıkla karşılıyorum..

Bu YSK'nın kararına gölge düşürecek bir yaklaşım değil.. Kurum 2017 referandumunda, mühürsüz zarf torpiliyle zaten o gölgeyi kendi üzerine düşürdü..

Ben genel olarak konuşmalarda geçen 'Yargı ve hukuk ve adalet' vurgularını hayretle izliyorum.." ifadelerini kullandı.

'TAM BİR KUMPAS OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI'

"Bakın size bir örnek vereyim yargımıza dair.. Oradan verin kararı.. Böylesi bir garipliğin yaşandığı ülkede, yargıya güvenin, ya da yargının doğal mecrasında seyrinin mümkün olup olmadığına siz karar verin.." diyerek Ergenekon kumpasında yaşananlara değinen İde, "Operasyon 10 yıl önce yapıldı.. Şimdi isimleri saymaya kalksam yerim yetmez.. Malumunuz Ergenekon adıyla pazarladıkları (Aslında Ümraniye davasıydı) operasyonun tam bir kumpas olduğu ortaya çıktı.. O günlerde 'Bu bir kumpastır.. Üflenen adıyla bile Türklüğe ve Türk devletinin dinamiklerine tezgâhtır' diyen bu satırların yazarı da, bugünün iktidarına göre, 'Darbeci bir haindi..' Kadere bakın ki, o tezgâhı örenler darbeci çıktı iyi mi.." diye yazdı.

'GELELİM MEVZUMUZA'

"Gelelim mevzumuza.." diyen İde, "31 Mart Yerel Seçimleri'nde YSK'nın yasaklarına rağmen yandaş medyanın seçim sonucu adı altında Anadolu Ajansı ile manipülasyon yapmasını KRT TV canlı yayınında deşifre ederek "Türk Halkına yalan söylüyorlar" diyerek gazeteciliğin namusunu kurtaran Adnan Bulut örneği üzerinden Türkiye'deki hukuk garabetini anlattı. İde, "Adı Adnan Bulut.. Gazeteci dostumdur.. Meslekte çok önemli noktalarda, önemli görevler üstlenmiştir..

2009 yılında Habertürk'teki odamda otururken ekranda görüntülerine denk geldim;

- İzmir'deki operasyonda, Ergenekon Terör Örgütü'ne üye olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Adnan Bulut emniyete götürüldü.. !!!!!!

Ekranda okunan metni düzeltti içimdeki ses; "Gazeteci Adnan Bulut"

Aklın yolu bir ya, birkaç dakika sonra geçen görüntülerde Adnan gözaltına alınırken "Ben gazetecilik yaptım arkadaşlar" diye meslektaşlarına sesleniyordu..

O namuslu sesleniş çok az meslektaşımız duydu..

Ve bu gerçek yüzünden de, zamanla meslek namussuzların eline kaldı zaten.." ifadelerini kullandı.

'F TİPİNİ İFŞA ETMENİN BEDELİ 7.5 YIL HAPİS'

"Adnan Bulut da diğerleri gibi Özel Yetkili Mahkeme'de yargılandı.. Bu mahkemelere çökmüş hakim bozuntuları iktidarı endişelendirmeye başlayınca kapatıldı.. Dava İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.." diyen İde yazısında, "Sonuçta Gazeteci Adnan Bulut, F Tipi'nin ne mal olduğunu ifşa etmenin, dolayısıyla onun "yol arkadaşı" iktidara da muhalefet etmenin bedeli olarak 7.5 yıl hapis cezası aldı..

Temyize gittiler Yargıtay kararı bozdu.. Ardından da malumunuz olduğu üzere, Ergenekon Davası'nda yeniden yargılama kararı çıktı..

Şimdi birçok haklarından mahrum bir şekilde, kumpas olduğunu dünya alemin bildiği bir davada yargılanıp aklanmayı bekliyor.. Birçok meslektaşı, siyasetçi, doktor, asker, polis, akademisyen, yazar gibi.." ifadelerini kullandı.

'MESELENİN EN CAN ALICI NOKTASI'

"Şimdi gelelim meselenin en can alıcı noktasına.." diyen İde yazsını şu şekilde devam etti:

Bu konu, iki gün önce buluştuğumuzda açıldı.. Adnan "Ayın 16'sında duruşmam var" deyince sordum;

-Peki size soruşturma açan, yargılayıp cezayı verenler ne durumda?

-Fetö'den ya kaçak ya içeride..

Bundan sonrası daha da ilginç.. Fotoğrafta bu iki davanın bilgileri var..

'MAĞDUR SIFATI İLE İFADE VERECEK'

"Adnan Bulut şu an bu davada sanık.. Ancak bir de mağdur sıfatıyla çağırıldığı bir dava var.." ifadelerini kullanan İde, "O dava nedir derseniz; Kendisine bu kumpası kuran savcı ve hakimlerin yargılandığı bir başka dava.. Onun temyizi de Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde.. Ve Adnan Bulut o davada da 'Mağdur' sıfatıyla ifade verecek..

Neyin mağduru? O sanık savcı ve hakimlerin kurduğu Ergenekon kumpasının mağduru..

Peki aynı Adnan Bulut diğer davada neydi? "Sanık.."

Hangi suç iddiasıyla sanık? Ergenekon Terör Örgütü üyeliği suçlamasıyla.." diye yazdı.

'HAKİM VE SAVCILAR SANIK'

"Bu bir hukuk garabeti değil de nedir Allah aşkına..

Bu bir kumpas değilse, o savcıları-hakimleri niye yargılıyorsunuz?

Yok eğer kumpassa, Adnan Bulut ve diğer sanıkları hâlâ niye yargılıyorsunuz?" sorularını soran İde, "İddianameyi hazırlayan savcı, yargılayan hakim, kararı veren mahkeme üyeleri "Ergenekon tezgâhı' kurmaktan sanık..

O kumpasın mağduru yüzlerce insan, aynı hukuk sisteminin bir başka odasında sanık.." diye yazdı.

SEN 'GAZETECİLİK' YAPTIN ADNAN BULUT

"Başa dönersek, YSK kararıyla ilgili hala 'Hukuk' beklentisi olanlara derim ki; Memlekette hukuku-adaleti kim kaybetmiş ki, sandıktan çıksın.." diyen İde yazısını şu şekilde bitirdi:

Bu fakirin sesine kulak verin derim; YSK ne karar verirse versin, siyasi bir hesabın uzantısı olduğunu çok geçmeden göreceğiz..

Not edin.. Ya da atın FAV'a bekleyin..

**

NOT: Biliyorum ve şahidim ki, sen "Gazetecilik" yaptın Adnan Bulut..

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER