İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrasında yapılan ortak açıklama paylaşıldı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye ve Suudi Arabistan liderleri ve kardeş halkları arasındaki kardeşlik bağları, seçkin ilişkiler ve köklü tarihi bağlardan hareketle, 17 Temmuz 2023’te Suudi Arabistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği ifade edildi.
Ziyarette, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed Bin Selman’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldiği hatırlatıldı. Açıklamada, Cidde’deki Al-Salam Sarayı’nda gerçekleştirilen resmi görüşmelerde, iki kardeş ülke arasındaki tarihi ilişkiler ve bunları her alanda geliştirmenin yollarının gözden geçirildiği, mevcut genel bölgesel ve uluslararası durum hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.
Görüşmenin başında Veliaht Prens Selman’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kısa süre önce Türkiye’de elde ettiği seçim zaferi vesilesiyle tebrik ettiği aktarılan açıklamada, “Türk tarafı, Hadim-ül Haremeyn Eş-Şerifeyn hükümetinin ve Altesleri Veliaht Prens’in Harameyn Eş-Şerifeyn’e, hacılara ve umre ibadetine gelenlere verdikleri hizmetleri takdir etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen hacıların, umre ibadetine gelenlerin ve ziyaretçilerin rahatlığı için gösterilen yüksek düzeydeki eş güdümü övmüşlerdir. Türk tarafı ayrıca 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinden sonra Suudi Arabistan Krallığı’ndan Türkiye’ye gönderilen destek için de takdirlerini dile getirmiştir.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Veliaht Prens Selman’ın Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Suudi Arabistan’a 2022’de gerçekleştirdikleri ziyaretler hatırlatıldı.
İki tarafın, bu ziyaretlerdeki kazanımlarından, iki ülkenin çeşitli alanlardaki işbirliğinin kapsamının genişletilmesinden, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki yakın ilişkileri güçlendirmeye katkı sağlayan olumlu sonuçlarından övgüyle söz ettiği belirtilen açıklamada, şu bilgiler verildi:
“İki taraf, Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi’nin faaliyete geçirilmesine yönelik süreçlerin tamamlanmasının, ortak proje ve inisiyatifler geliştirilmesinin ve bunların Konsey çerçevesinde uygulanmasının önemini vurgulamıştır. Ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarında küresel ekonominin önündeki en önemli sınamaları ve bu sınamalarla mücadelede Türkiye ve Krallık’ın rollerini gözden geçirmiş, ticaret ve yatırım alanlarında işbirliği ivmesinin artırılmasının önemini ve özellikle altyapı, inşaat, mühendislik, savunma ve metalürjik sanayi, çevre ve miras turizmi, yenilenebilir enerji gibi bir dizi hedef sektörde ve diğer ortak çıkar alanlarında ekonomik entegrasyon için fırsatları destekleme konusundaki istekliliklerini vurgulamışlardır.”
ÖZEL SEKTÖRLER ARASINDAKİ İLETİŞİM
Açıklamada, iki ülkenin, özel sektörleri arasındaki iletişimi yoğunlaştırarak, özel sektör için verimli ve elverişli bir yatırım ortamı geliştirmeyi amaçladığı bildirildi. Bu kapsamda, iki tarafın özel sektörü güçlendirmek, tesisler sağlamak, uygun bir iş ortamı yaratmak, gerekli kolaylaştırıcı unsurları sağlamak ve bu şirketlerin yaşadığı her türlü sorunu çözmek suretiyle en önde gelen yatırım fırsatlarını araştırıp tespit ederek, iki ülke arasındaki ticareti geliştirmenin ve çeşitlendirmenin yollarını ele aldıkları belirtildi.
Ekonomik ilişkilerin güçlendirilerek daha yüksek ve daha kapsamlı seviyelere ulaştırılmasında özel sektörün oynadığı rolün öneminin de vurgulandığı bildirilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
“İki taraf, Aralık 2022’de Ekselansları Suudi Yatırım Bakanının ziyareti sırasında 280’den fazla Türk ve Suudi önde gelen şirketin katılımıyla düzenlenen ve kamu ve özel sektör için 12 anlaşma ve mutabakat zaptının imzalanmasıyla sonuçlanan Türk-Suudi Yatırım Forumu’nun sonuçlarından övgüyle söz etmiştir. Turizm alanında bu yıl ağustos ayında İstanbul’da yapılması planlanan Türk-Suudi Yatırım Forumu’ndan memnuniyet duyduklarını ifade etmişlerdir.”
ENERJİ ALANINDAKİ İŞBİRLİĞİ SEÇENEKLERİ
İki tarafın da küresel enerji piyasalarının istikrarının önemini vurguladığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türkiye, Krallık’ın küresel petrol piyasalarının dengesini, üretici ve tüketici ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayacak şekilde desteklemedeki rolünü memnuniyetle karşılamıştır. İki taraf, yenilenebilir enerji, iki ülke arasındaki elektrik ara bağlantısı, Krallık’tan Türkiye ve Avrupa’ya elektrik ihracatı, enerji verimliliği, yenilik ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, hidrojen gibi düşük karbonlu yakıtlar dahil olmak üzere enerji alanlarında işbirliğini geliştirme ve nükleer enerjinin barışçıl kullanım alanlarına, bu alanların düzenleyicilik boyutlarına ilişkin işbirliği seçeneklerini araştırma arzularını dile getirmişlerdir.”
Ayrıca, iki tarafın, enerji sektörleri ve sürdürülebilirliğiyle ilgili proje ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesinde işbirliğinin artırılması konusunu ele aldığı belirtildi.
PETROKİMYA SEKTÖR ZİNCİRİNDEKİ ORTAK GİRİŞİM FIRSATLARI TARTIŞILDI
İki tarafın, petrol, petrol türevleri ve petrokimya arzı da dahil bir dizi enerji alanında işbirliğini güçlendirmenin önemini vurguladığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:
“Ayrıca, temiz hidrojenle ilgili en iyi uygulamaların hayata geçirilmesi bağlamında bilgi ve tecrübe değişimine ilave olarak, uzmanlaşmış üretim ve hidrokarbonların yenilikçi kullanımları da dahil olmak üzere tüm petrokimya sektör zincirindeki ortak girişim fırsatlarını tartışmışlardır. İki taraf, iki ülkedeki yerel kaynakların kullanımını artırmak için şirketler arasında işbirliği sağlamanın ve böylece enerji arzında esnekliğe ve verimliliğe ulaşılmasına katkıda bulunulmasının önemini teyit etmişlerdir.”
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliği konularıyla ilgili iki tarafın, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması ilkelerine bağlı kalmanın öneminin altını çizdiği vurgulanan açıklamada, Türk tarafının, Suudi Arabistan’ın iklim değişikliği alanındaki çabalarına desteğini ifade ettiği bildirildi.
Açıklamada, “İki taraf, döngüsel karbon ekonomisini, emisyonları yönetmek ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak kullanmaya yönelik politikaları kendi önceliklerini ve farklı ulusal koşullarını da dikkate alarak teşvik etmek suretiyle döngüsel karbon ekonomisi uygulamaları geliştirilmesine dönük işbirliğinin önemi hususunda mutabık kalmışlardır.” ifadesine yer verildi.
İHRACAT VE İTHALAT ALANLARINDA İMZALANAN MUTABAKAT ZAPTLARI
Açıklamada, tarafların, ihracat ve ithalat alanlarında imzalanan mutabakat zaptlarının etkinleştirilmesi ve sanayi sektörüne yatırım çekilmesi için çalışılmasının yanı sıra sanayi ve madencilik sektörlerinde işbirliğinin güçlendirilmesinin öneminin altının çizdiği kaydedildi.
Her iki tarafın da imalat ve petrokimya sanayi, otomotiv ve yedek parça sanayi, havacılık sanayi, limanlar ve denizcilik sanayi, madencilik ve gıda sanayi dahil maden ve endüstriyel sektörlerde gelecekteki işbirliği alanlarının güçlendirilmesi ihtiyacını vurguladığı belirtildi.
Açıklamada, tarafların, iki ülkenin özel sektörlerinin, tarım ve gıda endüstrileri alanlarında yatırım ortaklıklarına girme kapsamlarında görülen genişlemeyi memnuniyetle karşıladığı, çevre, su, tarım ve gıda güvenliği alanlarında devam eden işbirliğinin önemi hususunda mutabık kaldığı bildirildi.
Tarafların iletişim, teknoloji, dijital ekonomi, yenilik ve uzayla ilişkili alanlarda işbirliğini ve ortaklığı geliştirme arzusunu dile getirdikleri de aktarıldı.
SAVUNMA VE GÜVENLİK ALANI
Her iki tarafın da ulaşım ve çeşitli lojistik hizmetler alanlarında işbirliğinin etkinleştirilmesi ve güçlendirilmesinin önemini vurguladığı ve iki ülke arasındaki uçuş sayısını artırmayı görüştüğü belirtilen açıklamada, savunma ve güvenlik alanına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:
“Taraflar, savunma ve askeri sanayi alanlarında işbirliği ve eş güdümü geliştirmek ve bu alanlarda imzalanan anlaşmaların, iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet edecek, bölgede ve dünyada güvenlik ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde harekete geçirilmesi konusundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
İki taraf ayrıca, iki kardeş ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde her türlü suçla mücadele, terörizm ve terörizme yol açan şiddete varan aşırıcılık ve bunların finansmanı ile mücadele alanında işbirliğini güçlendirme, bilgi, uzmanlık ve eğitim değişimi dahil, ortak çıkarları ilgilendiren konularda mevcut güvenlik işbirliğini ve koordinasyonunu güçlendirmenin önemi üzerinde mutabakata varmışlardır.
Ek olarak, iki taraf, her türlü sınır ötesi yolsuzluk suçuyla mücadele maksatlı ikili işbirliğini güçlendirme ve iki ülkenin yolsuzlukla mücadele kurumları arasında özellikle de yolsuzluk vakalarının soruşturulması, faillerin kovuşturulması ve Yolsuzlukla Mücadelede Kanun Uygulayıcı Otoriteler için Küresel Operasyonel Ağı’ndan yararlanarak, yolsuzluk suçlarından elde edilen gelirlerin geri alınması alanlarında etkin iletişimin güçlendirilmesi hususundaki kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Ayrıca, terörizme yol açan şiddete varan aşırıcılık, nefret söylemi ve terörizmle mücadele ile ılımlılık ve hoşgörü kültürünü yaymak için aralarındaki işbirliğini güçlendirmenin önemi üzerinde anlaşmışlardır.”
TURİZM VE SPOR ALANI
Açıklamada, tarafların turizm, sürdürülebilir turizm ve iki ülke arasındaki turizmin gelişimi alanlarında işbirliğinin artırılması, her iki ülkedeki turizm potansiyelinin araştırılması ve turizm sektörünün yararına deneyim değişiminde bulunulması hususlarındaki arzularını ifade ettikleri belirtildi.
Tarafların ayrıca, kültürel alanlarda, spor programları ve faaliyetlerinde aralarındaki işbirliği ve ortaklığı güçlendirmenin önemini vurguladığı kaydedildi.
BİLİM VE EĞİTİM ALANINDAKİ İŞBİRLİKLERİ
Açıklamada, iki ülke arasında bilim ve eğitim işbirliğinin geliştirilmesi, üniversitelerin birbirleriyle doğrudan ilişkilerini güçlendirmeye teşvik edilmeleri, hayati alanlarda araştırma ve bilimsel işbirliği seviyesinin yükseltilmesi, operasyonel eğitim modellerinde deneyim alışverişinde bulunulması konularının ele alındığı bildirildi. Eğitimde modern teknolojilerin kullanılması, ortak araştırmalar yürütülmesi ile özel eğitim, e-öğrenme ve uzaktan eğitim alanında eğitim materyalleri ve hizmetlerin geliştirilmesi yönündeki arzuların da dile getirildiği kaydedildi.
İki tarafın, radyo ve televizyon alanında medya işbirliği fırsatlarını, haber değişimi ve iki taraf arasında karşılıklı ziyaretler konularını da ele aldığı ifade edildi.
SAĞLIK ALANI
Sağlık alanıyla ilgili iki tarafın, mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara, bunlarla ilişkili risk ve sınamalara karşı durulabilmesi, maksatlı küresel girişimlere destek amacıyla, işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesini amaçladığı kaydedildi.
Tarafların bu kapsamda, uluslararası kuruluşlar ve G20 ülkeleri vasıtasıyla küresel sağlık sınamalarının göğüslenmesi, aşı, ilaç ve teşhis amaçlı teçhizat geliştirilmesinde işbirliği ve iki ülke arasında antimikrobiyal dirençle mücadeleye yönelik küresel çabalara ilişkin eşgüdüm sağlanması arzularını dile getirdiği belirtildi.
Açıklamada, “Türk tarafı, Krallığın, antimikrobiyal direnç konusunda etkili ve sürdürülebilir çözümler bulunması, farkındalık yaratılması ve hazırlıklı olunmasının sağlanması amacıyla Tek Sağlık yaklaşımının desteklemesini hedefleyen Dördüncü Antimikrobiyal Direnç Bakanlar Konferansı’na Kasım 2024’te ev sahipliği yapacak olmasını memnuniyetle karşılamıştır.” ifadesi kullanıldı.
MUTABAKAT ZAPTLARINDAN DUYULAN MEMNUNİYET DİLE GETİRİLDİ
Açıklamada, iki tarafın, iki ülke arasında Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Yirmiler Grubu gibi uluslararası forumlarda ve kuruluşlarda devam eden işbirliğinin ve dünyanın içinden geçtiği ekonomik sınamalarla mücadele amaçlı uluslararası çabaların desteklemesine yönelik eş güdümün önemini vurguladığı belirtildi.
İki tarafın, bu ziyaret sırasında Kabiliyetler, Savunma Sanayii, Araştırma ve Geliştirme Alanlarında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı, Suudi Savunma Bakanlığı ile Türk firması Baykar arasında 2 Satış Sözleşmesi, Doğrudan Yatırımın Teşvik Edilmesi Alanında İşbirliği, medya ve enerjiye ilişkin mutabakat zaptlarının imzalanmasını memnuniyetle karşıladığı bildirildi.
Açıklamada tarafların ayrıca, Türk-Suudi Yatırım Forumu’nda iki ülke özel sektör kuruluşları arasında enerji, gayrimenkul, inşaat, eğitim ile dijital teknolojiler, sağlık ve medya alanlarında 9 mutabakat zaptı imzalandığı kaydedildi.
İki tarafın, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına yönelik çabaları koordine etmeye ve yoğunlaştırmaya devam etme kararlılığını yinelediği vurgulanan açıklamada, “İki taraf, bölgesel ve uluslararası arenada her iki ülkeyi de ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunarak, buna yönelik işbirliği ve ortak koordinasyonu güçlendirme, bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tesis edecek tüm girişimlere desteklerini sürdürme kararlılığını yeniden teyit etmişlerdir.” denildi.
KUR’AN-I KERİM’E YÖNELİK KASITLI SALDIRILAR
Açıklamada, “İki taraf, Kur’an-ı Kerim’e yönelik kasıtlı saldırılara karşı kınamalarını ve lanetlemelerini yinelemişler, diyalog, hoşgörü ve bir arada yaşama değerlerini yaymaya, nefreti, aşırıcılığı ve dışlamayı reddetmeye, tüm dinler ile kutsal mekanların istismarını önlemeye yönelik ortak çabaların önemini vurgulamışlardır.” ifadesine yer verildi.
YEMEN KRİZİ
İki tarafın, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulunmasına dönük Birleşmiş Milletler ve bölgesel çabalara tam destek verilmesinin öneminin altını çizdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türk tarafı, Krallığın, Yemenli taraflar arasında diyaloğu ve uzlaşmayı teşvik etmeye yönelik çabaları ve girişimleri ile Yemen’in tüm bölgelerine insani yardım ulaştırılmasının sağlanmasında ve kolaylaştırılmasında oynadığı rolü övmüştür. İki taraf ayrıca, Yemen Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’ne tam desteklerini teyit etmişlerdir. İki taraf, Birleşmiş Milletlerin ateşkese bağlılığı güçlendirme çabalarını takdir etmiş ve Husilerin, Yemen krizini sona erdirmeyi amaçlayan Birleşmiş Milletler ve uluslararası çabalara olumlu bir şekilde dahil olmasının, barış girişimleri ve çabalarıyla ciddi bir şekilde ilgilenmesinin önemini vurgulamıştır.”
SUUDİ ARABİSTAN İLE İRAN ARASINDAKİ DİPLOMATİK İLİŞKİLER
Türk tarafının, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladığı da aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu adımın, devletlerin egemenliğini ve iç işlerine karışmama prensibini koruyacak şekilde, bölgede güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunmasını umduğunu ifade etmiştir. İki taraf, İran’ın nükleer programının barışçıllığına bağlılığının ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile şeffaf bir şekilde işbirliği yapmasının önemini vurgulamıştır. Ayrıca, bölge ülkelerini kapsayan, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehdit kaynaklarını ele alan kapsamlı müzakerelere götürecek çabalara katkının önemini belirtmişlerdir.”
Açıklamada, Suudi Arabistan’ın, kardeş Türkiye ve Mısır arasında gelişmekte olan ilişkilere dair takdirlerini ve desteğini de ilettiği belirtildi.
FİLİSTİN KONUSU
İki tarafın, Filistin davasındaki gelişmeleri ele aldığı ve işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden İsrail saldırılarını ve provokasyonlarını kınadıkları aktarılan açıklamada, “İki taraf, Filistin halkının 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurabilme haklarını güvence altına alacak şekilde, Filistin davasının Arap Barış Girişimi ve ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına dayanan kapsamlı bir barışa ve adil bir çözüme varmasını teminen çabaların yoğunlaştırılması gerekliliğini vurgulamışlardır.” denildi.
SUDAN KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ
Sudan’daki duruma ilişkin iki tarafın, 11 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan Cidde Bildirgesi ve diğer bölgesel girişimlere istinaden, çatışmanın taraflarının kalıcı bir ateşkese yönelik taahhüdünün önemini vurguladığı bildirilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Türkiye ve Suudi Arabistan, her iki tarafı, ihtilafa sürdürülebilir bir çözüm bulunması yönündeki siyasi diyaloga bağlı kalmaya ve ayrıca Sudan halkının maruz kaldığı acıların hafifletilmesine dönük gerekli tedbirleri almaya teşvik etmişlerdir. Ayrıca Sudan krizinin çözümünün, sadece Sudan’ın egemenliğine ve birliğine saygı duyan ve aynı zamanda Sudan devlet kurumlarını muhafaza eden hakiki bir Sudanlılar arası siyasi süreçle sağlanabileceğini vurgulamışlardır. İki taraf, Sudan’da insani mukabeleyi desteklemeye dönük uluslararası çabaların yoğunlaştırılması ihtiyacının ve Sudan halkının yaşadığı acıların giderilmesinin öneminin altını çizmişlerdir.”
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Ukrayna’daki savaşla ilgili iki ülkenin, savaşın müzakereler yoluyla ve uluslararası hukuk temelinde sona erdirilmesinin, diyalog ve diplomatik çözümlere öncelik verilmesinin ve güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde gerilimi azaltmak ve bu krizin olumsuz yansımalarını sınırlamak için mümkün olan tüm çabaların gösterilmesinin önemini vurguladığı bildirilen açıklamada, şöyle denildi:
“İki kardeş ülke tarafından sağlanan insani yardım ve girişimleri, krizin acısını hafifletmeye bir katkı olarak takdir etmişlerdir. Bu bakımdan, iki taraf, küresel gıda güvenliğine destek veren ve gıda fiyat istikrarını sağlayan Karadeniz Girişimi’nin öneminin altını çizmiştir.
Ziyaretin hitamında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hadim’ül Haremeyn Eş-Şerifeyn Kral Selman bin Abdulaziz El Suud ve Veliaht Prens ve Başbakan Altesleri Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz El Suud’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyete gösterilen hüsnükabul ve misafirperverliği için teşekkürlerini ve takdirlerini ifade etmişlerdir. Altesleri Veliaht Prens, Cumhurbaşkanı’nın sağlık ve mutluluğu ile kardeş Türk halkının daha da ilerlemesi ve refahı için en iyi dileklerini dile getirmiştir.” (AA)