Muğla Barosu’na kayıtlı olan Avukat Sertuğ Sürenoğlu'na işkence olayı Çırağan Sarayı’nın önünde başladı. Alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da nikâh şahitliği yaptığı düğün için Çırağan Sarayı’nın önündeki caddenin bir bölümü trafiğe kapatıldı. Evine gitmek için otobüse binen Avukat Sertuğ Sürenoğlu, Çırağan önünde trafiğe takıldı. Yarım saat süren bekleyişe rağmen trafik akmayınca yolcular otobüsten indi.
20.30 sıralarında yaşanan olayda Sürenoğlu, otobüsten inerek orada güvenlik için bulunan polislere, yolun neden kapatıldığını sordu. Bu sırada çevrede bulunan Cumhurbaşkanlığı korumaları, Sürenoğlu'nu Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla koruma aracına aldı. Burada ters kelepçe vurulan Sürenoğlu'nun gözleri de bağlandı ve darp edilmeye başlandı. Koruma aracı, daha sonra Çırağan Sarayı içerisine alındı. Darp, araç içinde yaklaşık 2 saat sürdü. Sürenoğlu'nun Erdoğan'ın korumaları tarafından darp edilmeye başladığı görüntüleri Avukat Eren Can sosyal medya hesabından paylaştı.
Can, "Çırağandaki düğünde darp edilen avukatla ilgili savcılık, meslektaşımızın hakaretler ederek polislere doğru yürüdüğünü iddia etmişti. Görüntüleri izlediğinizde meslektaşımızın söylediği tek şeyin "bir düğün için mi" olduğunu görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın Türkiye gündemine getirdiği olayda daha sonra şunlar yaşandı:
ZORLA TUTANAK
Cumartesiyi pazara bağlayan gece gözaltında kalan Avukat Sertuğ Sürenoğlu, pazar günü Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla adliyeye sevk edildi. Savcının tutuklama talep ettiği Sürenoğlu, sulh ceza hâkimi tarafından ev hapsi şeklinde adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Sürenoğlu'nun savcılık ifadesinde, “Ben oraya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleceğini dahi bilmiyordum. Sadece yolun neden kapalı olduğunu sordum. Kesinlikle Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Bana Cumhurbaşkanı korumaları işkence yaptı ve zorla Cumhurbaşkanına hakaret ettiğimi beyan eden tutanak imzalatıldı” dediği öğrenildi.
Konuyu TBMM gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
CHP’li Bakan, “Özel yetkilerle donatılan partili Cumhurbaşkanı’nın korumaları, devletin polisinden kolluk kuvvetinden ayrı bir ordu mudur? Cumhurbaşkanı’nın korumalarının yasaların üzerinde yetkileri mi vardır? Evine giden vatandaşı zorla alıkoyup ‘reise hakaret ettin’ deyip iki saat işkence etmek hangi kolluk kuvvetinin ya da korumanın görevidir? Güvenlikten sorumlu personellerin vatandaşa yönelik bu tarz mafyatik eylemleri hangi hukuk devletinin yasasında yazmaktadır? İçişleri Bakanı’nı göreve davet ediyorum, derhal bu suçu işleyenler tespit edilmeli, gereken idari ve adli süreç işletilmelidir. Değerli meslektaşıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
CHP’Lİ BAKAN İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU’YA SORDU:
1 – Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun feci şekilde darp edildiği söz konusu olayda Cumhurbaşkanının görevli kolluk kuvvetinin ve koruma personelinin ‘zor kullanma hakkı şartları’ oluşmuş mudur?
2 – Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nu feci şekilde darp eden Cumhurbaşkanın görevli kolluk kuvvetinin ve koruma personelinin kim oldukları tespit edilmiş ve haklarında soruşturma başlatılmış mıdır?
3 – Cumhurbaşkanı korumalarının Avukat Sertuğ Sürenoğlu’na Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasını kabul eden bir tutanağı imzalamasını aksi takdirde dayağın devam edeceği tehdidinde bulunduğu iddiaları doğru mudur? İddiaların araştırılarak gerçeğin ortaya çıkmasına dair başlatılan idari ve adli bir soruşturma var mıdır?
4 – Gözaltında kaldıktan sonra pazar günü Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun gözaltı öncesi ve sonrası alınması gereken sağlık raporları alınmış mıdır?
ANKARA BAROSU'NDAN SUÇ DUYURUSU
Ankara Barosu da yaşanan olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesinde; hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ve işlemlere tabi tutulamayacağı açıkça düzenlendiğinin vurgulandığı dilekçede "Meslektaşımız tarafından sadece trafiğin neden kapalı olduğu sorgulanmasına rağmen, sadece Cumhurbaşkanına yönelecek tehlikelere karşı Cumhurbaşkanını korumakla görevli korumalar, görev tanımlarında olmamasına rağmen meslektaşımızı alıkoyarak, araç içerisinde iki saati aşkın darp etmişler, gözünü bağlayarak ters kelepçe uygulamışlar ve bu yaptıkları işkence sonrasında zorla gerçeğe aykırı tutanak imzalatmışlardır. Tüm eylemlerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle meslektaşımızın mağduriyetine neden olduğu ortadadır. Bu nedenle işkence ve eziyet suçlarının yanı sıra TCK’nun 257. maddesi uyarınca da haklarında soruşturma açılması gerektiği açıktır." ifadeleri yer aldı.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMA BAŞLATTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise Sürenoğlu'nun cumhurbaşkanlığına ait konvoyun geçişi sırasında, "Cumhurbaşkanının bulunduğu araca doğru koşarak hakaretlerde bulunduğuna" dair iddialar ve tespitler üzerine gözaltına alındığı, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldığı ve darp iddialarının soruşturulduğu belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"13 Nisan 2019 günü Çırağan Caddesi'nde seyreden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na ait konvoyun geçişi sırasında, haberlere konu şahsın, 13 Nisan tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre, 'Cumhurbaşkanının bulunduğu araca doğru koşarak hakaretlerde bulunduğuna' dair iddialar ve tespitler üzerine, cumhuriyet başsavcılığımızca gözaltı kararı verilmiş, şüpheli sevk edildiği sulh ceza hakimliğince adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştır.
Şüpheli hakkında bu soruşturmayla birlikte, şüphelinin kötü muameleye uğradığına ilişkin iddialar da cumhuriyet başsavcılığımızca resen soruşturulmaktadır."