İstanbul Dolmabahçe’de 13 Nisan’da gerçekleşen Kalyoncu-Demirören ailelerinin düğününde polislere yolun neden kapatıldığını sorduğu için cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından işkence gören avukat Sertuğ Sürenoğlu ev hapsinden dolayı doktor kontrolüne gidemiyor. Sürenoğlu’na verilen ev hapsi kararının kaldırılmasına yönelik yapılan itiraz 12. Sulh Ceza Hâkimliği’nce reddedildi.
Yaşadığı süreci ve sağlık durumu hakkında BirGün’den Dilan Esen'e konuşan Av. Sürenoğlu sağlık durumunun iyiye doğru gittiğini ama muayene olması gerektiğini ifade etti. İşkence sırasında zarar gören gözünden ameliyat olması gerekebileceğini açıklayan Sürenoğlu, “Doktor için bile evden çıkmama izin verilmiyor. Önümüzdeki haftalarda bir doktor kontrolü daha olacak. Çarşamba günü 1. Sulh Ceza Hâkimliği ev hapsi kararının kaldırılıp kaldırılmamasına karar verecek” dedi. Sürenoğlu, “Benim delilleri karartma şüphemden ve sabit bir ikametgâhım olmadığından dolayı ev hapsi verildi. Ama burada iddia edilen suç bir söz, sözü söylemişim ve bitmiş. O sözü durdurmam olanaksız” ifadelerini kullandı.
İŞKENCE YAPAN DA YARGILAYAN DA POLİS
Yaşadığı olayın her yönünün hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Sürenoğlu, “Hukukçu olarak söyleyebilirim ki; hukuk fakültesinde ne okutulmuşsa ona aykırı bir uygulama var. Beni suçlayan polis, hâkimlik yapan polis, ceza olarak dayak yememi öngörüyorlar dolayısıyla infaz edenler de polisler. İlerleyen süreçlerde dahi denetim mekanizması işlemiyor. Savcı ve hâkim dahi benim dayak yemiş halimi görüp işkence görmemiş diyebiliyor” diye konuştu.
Kendisine yapılan işkencenin dosya da ‘basit yaralama suçu’ şeklinde yer aldığını söyleyen Sürenoğlu, “Barolar Birliği işkenceden dolayı suç duyurusunda bulundu. Ortada 7’ye yakın suç var hem bana zorla evrak imzalattıkları için hem benim işlemediğim bir suçu işlemişim gibi gösterdikleri için işkence ve eziyet uyguladıkları için, kötü muamele ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar var” açıklamasını yaptı.
Özel bir amaçla yolun kapatılmış olmasına ilişkin alınmış kararın da hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Sürenoğlu, “Buna ilişkin vatandaşın soru sorma hakkının, ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna inanıyorum. Avukatlık kanunu kapsamında avukatın asli görevi; oradaki halkın savunuculuğunu yapmaktır. Yolun neden kapatıldığını sormak kadar doğal bir hakkım olamaz. Süreç başından sonuna kadar inanılmaz ve kabul edilemez, şiddet ise hiç kabul edilemez” ifadelerini kullandı.